Uzun Zamandır Şiir yazamıyorum...
Yazdığım şiirlere bakamıyorum...
Aşkımı sevdamı bir gönüle salamıyorum...
Vurdum sıtıma abayı, aldım elime abayı geçmişe doğru bir yolculuğa çıktım. Şiir dağarcığımda bulunan bir şiire rastladım... Biliyorum beden fani ruh baki...
İşte 2006 yılında hangi duygularla kalme aldığımı bilmediğim bir şiir...
Bu şiir, önümüzdeki 25/26 Şubat akşamı kavuşmaktan mutlu olacağımız MEVLİD KANDİLİ İÇİN bir armağan olsun...
Nasıl Varacaksın?
Ömür sermayesini devşirdin derdin
Şu yollara nice günahları serdin
Gönül kapını zebanilere verdin
Latif mekânlara nasıl varacaksın
Usanacaksın uslanılmaz yollardan
Tabutunu taşıyacaklar dört koldan
Sana uzanacaklar sağdan hem soldan
Latif mekânlara nasıl varacaksın
Günü güne ayı mevsime ekledin
Sene üstüne nice sene ekledin
Senin de gelecek kabirden bed sesin
Latif mekânlara nasıl varacaksın
Söz tabip, dil tabip, gülistan tabip
Bütün yolların serdarı ol Habip
Nasıl uslanacaksın Aşk-ı Mahcup
Latif mekânlara nasıl varacaksın
Meyvesiz ağaca sevdalı kuş konmaz
Umutsuz gönül bu dünyada hiç onmaz
Umut gülleri mahşerde bile solmaz
YORUMLAR