BAŞKAN AYDIN GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

Saadet Partisi Tokat İl Başkanı Bilal Metehan Aydın, gündeme yönelik değerlendirmede bulundu.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Saadet Partisi Tokat İl Başkanı Bilal Metehan Aydın, Doğu Türkistan, asgari ücret, şehir üniversitesi konularında genel bir değerlendirme yaptı. Açıklamasında dünyada insan hakları ihlallerinin arttığını, insanlığın bu durum karşısında aciz ve duyarsız kaldığını belirten Aydın, zulmün karşısında, mazlumun yanında olacaklarını söyledi.

“MAZLUM KİM OLURSA OLSUN YANINDAYIZ”

Aydın, “Geçtiğimiz günlerde 2 yıldır tutuklu bulunduğu hapishaneden tahliye edilen Alparslan Kuytul’a geçmiş olsun dileklerimi ileterek başlamak istiyorum.Biz kendisi ve Furkan Vakfı ile ilgili süreci genel merkezimiz vasıtası ile yakinen takip ettik. Bazı konularda aynı fikirleri paylaşmasak da yapılan muameleyi kabul etmedik.Biz olaylara yaklaşırken insan hakları ve adalet merkezli yaklaştık, bundan sonra da böyle yaklaşmaya devam edeceğiz.İnancımız gereği bu konuda duyarlı olmaya devam edeceğiz.Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında olacağız, mazlum kim olursa olsun yanında olmaya devam edeceğiz.” Dedi.

Saadet Partisi Tokat İl Başkanı Bilal Metehan Aydın, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

DOĞU TÜRKİSTAN

“Ne yazık ki bugün zulüm dünyanın dört bir yanını sarmış durumda. Dünya genelinde zulmün yaygınlaştığına şahit oluyoruz.Başımızı nereye çevirsek kan, gözyaşı ve acı ile karşılaşıyoruz. Bunun en üzücü örneklerinden birisi bugün Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dramıdır.Doğu Türkistan’da Çin’in uyguladığı zulüm sınırları aştı. 40 milyondan fazla bir nüfus bu zulme maruz kalıyor.Çin’in daha çok mallarını alan ülkeleri dikkate alarak bir politika izlemesi icap ederken tam tersi İslam’a ve Müslümanlara karşı acımasız bir tavır sergiliyor.Doğu Türkistan’dan gelen görüntüler ve haberler içimizi parçalamaktadır. Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil bunu Çin’de bilmelidir.

İslam alemi bu konuda topyekun tavır almalıdır, gerekirse Çin İnsan Hakları Mahkemesine şikayet edilmeli.Bu zulüm devam ettiği sürece ülkemizde ve İslam dünyasında Çin mallarına karşı ciddi bir boykot uygulanmalıdır.

Toplama kampları, Doğu Türkistanlıların evlerine yerleştirilen Çinli memurlar gibi meseleler bizi derinden üzmektedir.Çin hükümeti bu uygulamaları ile açık bir şekilde insanlık suçu işlemektedir. Doğu Türkistan’da bu uyguladıkları politika kendilerine zarar verecektir.Şu hususa da dikkat çekmek istiyorum, Türkiye İslam alemine bu konuda öncülük etmelidir.Sessiz kalmak veya cılız açıklamalarla bu konu geçiştirilemez.

Bunun yanı sıra Myanmar’da da ciddi bir insanlık dramı yaşanmakta.Arakan’da yaşayan insanlar kimliksiz bir şekilde bir bölgeye sıkıştırılmış vaziyette.Çok büyük zulümler görmektedirler, bu durum karşısında da sessiz kalamayız.Bu insanlar kimsesizler ve kimliksizler… Allah yar ve yardımcıları olsun.”

ASGARİ ÜCRET

“Malumunuz olduğu üzere gündemimizin bir başka önemli konusu asgari ücrete yapılacak zamdır.Geçen hafta yaptığı basın toplantısında genel başkanımız sayın Temel Karamollaoğlu konu ile ilgili Saadet Partimizin kanaatlerini dile getirmişti.Ne yazık ki bir takım medya kuruluşları, söylediklerini alıp yanlış bir şekilde çarpıttılar. “Temel Karamollaoğlu asgari ücret 6.849 lira olsun dedi” diyerek algı yönetmeye çalıştılar. Bunlar daha bizim söylediklerimizi anlamaktan aciz, milletin derdini nasıl anlayacaklar merak ediyoruz. Şimdi dediklerimizin daha iyi anlaşılabilmesi için tane tane anlatmak istiyorum.

Bugün asgari ücretin açlık sınırından hesaplanması zulümdür.Asgari ücretin yoksulluk sınırına getirilmesi gerekmektedir bu elbette bir anda olacak bir iş değil!

Lakin iktidar 10 yıllık bir planlama ile enflasyondan arındırılmış %7’lik bir zamla bu hedefi yakalayabilir.10 yıl sonra asgari ücretin geleceği nokta yoksulluk sınırına yaklaşacaktır. Bizim teklifimiz buyken alıp bunu çarpıtmak insafsızlıktır.

Bu noktada bugün için Türk İş’in ortaya koymuş olduğu 2558 lira miktarı makul görülebilir. Fakat bu miktardaki istikrar en az 10 yıl devam etmeli ve Türkiye’de 10 yıl sonra asgari ücret yoksulluk sınırı üzerinden baz alınmalıdır.

Burada iddialarımızın ne kadar yerinde olduğunu anlamak isteyenler Diyanet’in 2019 fitre miktarına bir baksınlar. Diyanet bir insanın bir gün en temel sınırda yaşayacağı miktarı 23 lira olarak belirledi.Bu noktada 4 kişilik bir ailenin aylık yaşaması için geçerli olan miktar 2760 liradır.Bu rakamlar ortayken Asgari ücrete verilecek komik zamlar vicdanları tatmin etmeyecektir.Şu hususu da belirtmek istiyorum işvereninde mağdur edilmemesi elzemdir. Burada iktidar işvereni korumalıdır, asgari ücretliden ve işverenden alınan vergi azaltılarak bu konuda çözülebilir.Böylelikle ne işçimiz ne işverenimiz mağdur olmuş olur.”

BUĞDAY İTHALATINDA PATLAMA YAŞADIK

“Bu iktidar bize tarihimizde birçok ilki yaşatma konusunda çok başarılı.Bu konuda kendilerine gerçekten teşekkür etmek gerekiyor.Daha düne kadar tarımda kendi kendine yeten ülke durumunda olan Türkiye’miz bugün bir ilki yaşıyor.Buğday ithalatında tarihi bir rekor kırdık, buğday ithalatı 10 ayda ilk kez 7.6 milyon tona ulaştı.

Bu tarihi başarı gerçekten takdire şayan, böyle bir sonuç elde etmek her iktidara nasip olmazdı! Tarıma verilen destek milli gelirin %1’i olması lazımken siz 22 milyar destek verirseniz elbette çiftçimiz ekip biçmez.Tarlalar boş kalır!Bakınız bu iktidarın ne yatırım politikaları ne tarım politikaları bu milletin derdine derman olmuyor.Çünkü zihniyet yanlış, eğri cetvelden doğru çizgi çıkmıyor. Bu sebeple de Türkiye içinde bulunduğu durumdan bir türlü çıkamıyor.”

ŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

“Son olarak Şehir Üniversitesi ile ilgili bazı hususları burada dile getirmek istiyorum.Üniversiteler iç çekişme vesilesi haline getirilmemelidir.Karşımızda her ilçeye bir üniversite kurmak üzere yola çıkmış bir iktidar var. Üniversitenin mantığını anlayamamış bir iktidar var.Üniversitenin artması Türkiye’de insan vasfının arttırılması manasına gelmez. İlmin artması manasına gelmez. Teknolojiye destek verilmesi manasına gelmez.Bu iktidarın anladığı bir iş var o da inşaat rantı! Bu sebeple bir yerde beton, asfalt demir varsa balıklama arttırıyorlar.Ama bir gün gelecek bizim Beyaz Ak Partililer betonun da asfaltın da yenmeyeceğini anlayacaklar.Burada şu soruyu sormak istiyorum; Şehir Üniversitesi kredi almış şimdi bankalar bir anda borcu tahsil etmek istiyor, neden?Çünkü yönetimi değiştirmek istiyorlar bir üniversitenin kendilerine muhalif bir zihniyetin elinde olmasını istemiyorlar.Türkiye gündemini Cumhurbaşkanlığı seviyesinde bu konunun işgal etmemesi icap ederdi.Bunlarla vakit geçireceğimize bir üniversitelerin durumunu nasıl düzeltirdik onunla vakit geçirmeliydik.Eğitimin seviyesini nasıl yükseltiriz, mezun olan gençlere nasıl istihdam sağlarız bunlarla vakit geçirmeliydik.Bu duygu ve düşüncelerle başta ilimiz olmak üzere tüm memleketimiz ve dünyamız insanları için yaşanabilir bir Türkiye yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulması temennisi ile hepinize saygı ve hürmetle selamlarım.”

Tokat Haber:

This website uses cookies.