38°C
23 November 2024
Haberler

YÖNETİCİLER ÇALIŞKANSA O ŞEHİR GELİŞİYOR

  • Şubat 19, 2018
  • 16 min read
YÖNETİCİLER ÇALIŞKANSA O ŞEHİR GELİŞİYOR

ŞEHİRLERİN GELECEĞİ YÖNETİCİLERİN UFUKLARI İLE DOĞRU ORANTILI

Çevre Ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, yapılan hizmetin vatandaşa lütuf olarak görülmemesi gerektiğini, hizmetin vatandaşın hakkı olduğunu belirtti. Şehirlerin geleceğinin yöneticilerin ufuklarına bağlı olduğunu vurgulayan Bakan Özhaseki, “Belediye başkanları için para yönetimi, insan yönetimi, mekan yönetimi olmazsa olmazlar. Para yönetimini bilemiyorsak beceremiyorsak sağ ile sol ile istişare ederek kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Şehirlerin geleceği yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Eğer siz ufukluysanız, çalışkansanız ve hedefleriniz varsa o şehir gelişiyor. Değilse öylece kalıyor.” dedi.

            AK Parti Yerel Yönetimler Karadeniz Bölge toplantısının ikinci gün programı Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin katılımıyla Tokat Dedeman Otel’de gerçekleştirildi. Karadeniz bölgesinde 18 ilden il ve ilçe ve belde  belediye başkanları ve il genel meclis başkanlarının katılımıyla gerçekleşen ‘AK Belediyeler 2019 yolunda’ adlı toplantıya Bakan Özhaseki’nin yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya, Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mehmet Geldi, AK Parti Tokat Milletvekilleri, Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu ve AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat katıldı.

            Toplantının 1. Oturumu açılış ve yoklamanın ardından Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Mehmet Geldi’nin açılış konuşmasıyla başladı. Başkan Yardımcısı Mehmet Geldi, Tokat’ta bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Geçmişte olduğu gibi bugün de güzel çalışmalara imza atılacağını ifade eden Geldi, toplantının verimli geçmesi temennilerini iletti.

            Daha sonra kürsüye çıkan Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu “Kadim şehrimiz Tokat’ta sizleri ağırlamaktan mutluluk ve şeref duyuyoruz Böylesine güzel bir toplantıyı yapmak için bizlere fırsat veren Yerel Yönetimler Başkanlığımıza da çok teşekkür ediyorum. Toplantımıza teşrif eden misafirlerimize de hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyorum. İnşallah toplantımız belediyelerimize ve partimize hayırlar, güzellikler getirir. Bu toplantının 2019 yolunda AK Belediyelerin daha da çoğalmasına vesile olacağına inanıyorum.” dedi.

            AK Parti Tokat İl Başkanı Metin Polat ise, Suriye’de bulunan askerlere güç kuvvet, şehitlerimize rahmet dileyerek sözlerine başladı. Belediyeciliğin azim, gayret ve sabır işi olduğunu söyleyen Polat,  sözlerini şöyle sürdürdü, “Ben de 10 aylık bir süre zarfında belediye başkan yardımcılığı yapmıştım. Belediyecilik, çok özveri ve titizlik isteyen bir iştir. Biliyoruz ki 90’lı yıllardan bu zamana belediyelerin AK Parti bakış açısıyla yapmış olduğu hizmetler, aşikardır. Hizmetlerimizin çıtası öyle çok yükseldi ki insanlarımızın istekleri de bir hayli arttı. Elbette ki insanlarımız istekleri devam edecektir. Bizler de bu taleplere karşılık vermek için durmaksızın çalışacağız. Ben Bakanımıza bizi şereflendirdikleri için çok teşekkür ediyorum. Bu toplantının Tokat’ta yapılmasına vesile olan Yerel Yönetimler Başkanlığımıza da çok teşekkür ediyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum”

            Polat’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı sine vizyon eşliğinde iletildi.

            AK Parti Tokat Milletvekili ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Av. Zeyid Aslan, AK Parti belediyeciliğinin temellerinin 1994 yılında atıldığını belirterek, “O dönemde Türkiye’nin birçok şehrinde yeni bir yerel yönetim anlayışıyla ekipler görev aldı. İstanbul’da belediyeciliğe yeni bir soluk, yeni bir heyecan getirmek için gayretle çalışılmaya başlandı. Ben o tarihlerde İstanbul’da genç bir avukattım. Öyle bir yerel yönetim anlayışı ortaya çıktı ki özellikle hafta sonları her meslek grubundan insan, elinde süpürgeyle sokakları süpürüyor, çöpleri temizliyor ve şehre çiçek dikiyor, ağaç dikiyordu. Belediye görevlisi olmayan bu insanlar, bir şeye inanmışlardı. İnandıkları şey, şehri dönüştürmek, toplumu dönüştürmek üzere yola çıkanların samimiyetiydi. Bu yeni anlayış önce yerel yönetimleri sonra da merkezi yönetimleri olumlu bir şekilde etkiledi. Bu anlayış, önce Türkiye’yi dönüştürdü, şimdi de tüm dünyayı değiştiriyor.” diye konuştu.

DİKKAT!  Ön Muhasebe Programı Öğrenmek Kolay mı?

“AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİNİN TEMELİNDE ÖNCE SAMİMİYET VARDIR”

            Çalışmaların ve başarıların temelinde samimiyet olduğunu vurgulayan Milletvekili Zeyid Aslan, “Bizler Müslüman olarak öncelikle yaptığımız her şeyi sadece ve sadece Allah rızası için yaptık ve yapıyoruz. AK Parti siyasetinin temel dinamiğini de bu oluşturuyor. AK Parti belediyeciliğinin temelinde önce samimiyet vardır. Sonra da şehrimize ve sorumluluğunu aldığımız insanlara hizmet etmek vardır. Biz sıradan bir partinin üyeleri değiliz. Bizler bir davanın yolcularıyız. Bizler bir dava, bir kavga uğruna yola çıktık. Bizim kavgamız, bu ülkeye düşmanlık eden herkese karşıdır. AK Parti siyaseti içerisinde yer alan herkes bu davanın bir eridir. Bu anlayışla hareket ettiğimiz sürece bugünkü başarılarımızı çok daha ilerilere taşıyacağız Allah’ın izniyle. Bu toplantı, şehrimizi anlatmak ve tanıtmak için de bir fırsattır. Ben Sayın Erol Kaya başta olmak üzere şehrimize bu fırsatı veren Yerel Yönetimler Başkanlığına çok teşekkür ediyorum. Toplantımız Tokat’a hayırlar getirsin.” ifadelerini kullandı.

BAKAN ÖZHASEKİ’DEN BELEDİYECİLİK ÜZERİNE VURGULAR

            Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, konuşmasında belediyecilik üzerine önemli vurgular yaparak, “Doğu ile Batı’yı ayıran en önemli kıstaslardan birisi kamu yönetim anlayışıdır. Burada yerel yönetimler de özel bir rol alır” dedi.

            Türkiye’de belediyecilik anlayışının çok geç başladığının altını çizen Bakan Özhaseki, “Belediyecilik anlayışı olarak sadece hali vakti yerinde olan insanların hamiyet ve gayreti ile devam eden belediye faaliyetleri bir kısmı da vakıflar eli ile yürütülmeye devam ediyordu. İlk yasamız bile 1939 yılında çıkmış, derdimize derman olacak yasa ve sonra hızla yol almaya başladık. Özellikle 2002’de Ak Parti iktidarı nasıldı. Her komisyonda davet üzerine yer almış biriyim. Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık döneminde kurulan ilk komisyonda da yer alarak, yerel yönetimlere nasıl baktığını, onlara yetkinin nasıl devredilmesi gerektiğini, şehirlerde yapılacak faaliyetler hususunda seçilmiş arkadaşların önlerinin açılması, yetkilerinin artırılması, finans kaynaklarının artırılması konusundaki gayretlerine bire bir şahitlik ettim. Toplumdaki bütün değişimler bir süreç. Akşam karar verilir sabahleyin uygulamaya geçilen bir ortam insanların kendi şahsıyla ilgili aldığı kararlardan ibarettir. Bu noktada hala aynı siyasi irade merkezden gelen doğruları yenilemek noktasında azmediyor. Zaman içerisinde de bunları devretmeye de devam ediyor. Şehircilikte geriye doğru baktığımız zaman geç başlayan bir belediyecilik anlayışı ve planlamayla birlikte ne yazık ki hepimizi belki de üzen, yoran şimdi karşımızda olan birçok problemin yumağı haline gelmesi noktasındaki tespitlerden birkaçını söylemem lazım. Bizde göçler çok geç başladı. 1950’lere denk geliyor. Zaten fakirlik yıllarından çıkmışız. Ayakta durmaya çalışıyoruz. Bir de büyükşehirlerin göç kavgasıyla karşı karşıya kaldık. Bu göçler karşısında ne yazık ki hazırlığımız yok. Büyükşehirlerdeki belediye teşkilatımız ve merkezi idare mantalite olarak bu göçlere hazır değiller. Fiziki olarak da hazır değiller. Koca koca gecekondular dolmaya başladı. Özellikle 1960’lı yıllarda ideolojik kamulaşmanın neticesinde yerel yönetimlerde bunun zirve yapması da işin tuzu biberi oldu. İstanbul’da 1960’lı yıllarda gecekondular, ne kadar kaçak yapı var görünüyor.  Haritalar üzerine işleniyor. Peki, 94 yılı geldiğinde o belediyeyi teslim ettiklerinde 60 binlerden başlıyor, 1 milyon 300 binlere kadar çıkıyor. İstanbul simsiyah olmuş. İşte bütün bunlara şahitlik etmiş insanlarız. Ondan sonra bir faaliyet başlıyor. Neler yapabiliriz diye. Bizim durumumuz şuna benziyor; bir kumaş var, kesmiş sağını solunu canını okumuşlar. Bakmışlar ki altından kalkamıyorlar ustayı çağırmışlar. Usta gel sen bu işe bir el kol ol. Adamcağız kumaşın başına geçmiş bir güzel elbise yapacak ama kumaşın canı okunmuş. Ama her şeyin bir çözümü var. Bakanlık olarak bir şehircilik şurası yaptık. 4 ana başlıkta çalıştık burada. Kentsel dönüşümle ilgili bir bölümümüz vardı. Sonra kimlik ve tasarruf ile ilgili bir bölümümüz vardı. Sonra göç ve uyum meselesi üzerinde ve günümüzde yerel yönetimlerin rolü nedir, ne değildir bu konuda bir çalışma yaptık. Bütün bunları artık kanunlara yazıyoruz. Yeni kurallar koymaya çalışıyoruz. Kentsel dönüşümün nasıl yapılacağı ile ilgili yeni kurallar ortaya çıkarmaya gayret ediyoruz. Önümüzdeki günlerde bir kısım kanunlar, İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla gelecek meclise zaten. Bir kısmı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının torba yasası olarak gelecek. Orada yepyeni alanlar açmaya devam edeceğiz.” dedi.

DİKKAT!  ALIN TERİ ile FİKİR TERİ!

TÜRKİYE’NİN BAZI DÖNÜM NOKTALARI OLDU

            Türkiye’de bazı dönüm noktaları olduğunu 1946 yılı,1980 sonrası siyasi gelişmeler ve AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılının bu dönüm noktalarından biri olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “Belediyeler ve yerel yönetimler açısından da 1994 yılı bir dönüm noktasıdır. 2002’den sonra iş başına gelen hükümetimiz hizmet etme noktasında hangi alanda eskilerle kıyaslarsanız kıyaslayın başarılıdır. Ama bir başka  başarı daha var; Bir vesayet rejimi vardı. İnsanların seçip gönderdikleri insanlara Ankara’da tezgah kuran, kumpas kuran bir yapı vardı. Bu yapı orada bekler istediği çizgiye getirmeye çalışırdı olmazsa ihtilal ortamı hazırlardı. Cinayet işlerlerdi. Sonra da ihtilal yapardı. Bu yapıyı elhamdülillah biz yok ettik.  İnançlar üzerindeki baskıları kaldırdık. Belediyecilik açısından da 1994 yılı bir milattır. 94’e kadar da bazı partiler vardı. Bugün kendi yerel yönetimlerine toz kondurmuyorlar. 21 yıl belediye başkanlığı yapan bir kardeşiniz olarak belediyeyi CHP’den alan birisi olarak o günlerde ne olup bittiğini söylememiz lazım. Bunlar acı gerçekler. Biz bazılarının yaptığı gibi kimseye iftira atacak değiliz. Yalan söyleyecek, algı operasyonları yapacak değiliz. O dönemlerde gerek İstanbul’da gerekse Ana Muhalefetin şimdiki sahip olduğu belediyelerde ne yazık ki ideolojik bir yaklaşım vardı. İstanbul’da çöp dağları karşımızda duruyordu. Öğrenciliğini 80’li yıllarda yapmış birisi olarak susuzluğu çekmiş biriyim. 90’lı yıllara doğru ticaret yaptığım İstanbul’da mal aldığım depoların kenarlarında kahvehaneler vardı. O kahvehaneler her zaman doluydu. Depoda çalışan birine sordum ‘Ya bu kahvehaneler hiç boş kalmaz mı?’ dediler ki ‘Abi buralar belediye işçileriyle dolu. Sabah gelirler buraya.’ İşlerini kim yapacak peki? ‘Taşeron çıktı’ dediler. Taşeronun adını ilk defa o zaman duydum.Hepsi sendikalılar. Eylem olacağı zaman otobüsler gelirmiş. Eyleme gidiyorlar topluca. Demokratik haklarını kullanıyorlar. Sevsinler sizin demokratik haklarınızı!Sonra garibanın birine de az biri para vererek çalıştırırlar çalışıyor gibi görünerek. Bütün bunlara şahidiz.” şeklinde konuştu.

DİKKAT!  Kedi Kumu Kokmaması İçin Ne Yapılabilir?

“İŞİ YAPTIKTAN SONRA LÜTUF OLARAK GÖRMEYİN, HİZMET VATANDAŞIN HAKKIDIR”

            Türkiye’nin, sosyal belediyeciliğin ne olduğunu AK Partili belediyelerden öğrendiğini vurgulayan Bakan Özhaseki, şunları kaydetti:

            “İş yapıktan sonra bunu lütuf olarak görmeyin hizmet vatandaş için bir haktır. Sizler seçilmişler olarak bu hakkı yerine getiriyorsunuz. Önce altyapı belediyeciliğiyle başladık. Sonra üst yapıya ardından da sosyal belediyeciliğe başladık. Sosyal belediyeciliğin ne olduğunu emin olun Türkiye AK partili belediyelerden öğrendi. Çok şükür çıta yükseliyor. Hizmet alınır, çiğnenir, yutulur, doyulur, sonra yeniden ister. Hizmette sınır yok. Her zaman bir öncekinden daha iyisi, daha güzeli. Bu psikolojiye alışmak lazım. Şehri geleceğe taşıyacak ne varsa yapmak zorundayız. İşin birincisi bu işi sevmektir. Size gelen istekler sonrasında yüzünüzü buruşturmamaktır. İnsanoğluna hizmeti Allah’a bir ibadet olarak görmektir. Eğer bu duygularla işe başlayamazsak işimiz zor. Her işin başı iyi niyet. Sonra çalışma. Bir modern işletmecilik mantığını ortaya koyma. Hele hele belediye başkanları için para yönetimi, insan yönetimi, mekan yönetimi olmazsa olmazlar. Para yönetimini bilemiyorsak beceremiyorsak sağ ile sol ile istişare ederek kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Şehirlerin geleceği yerel yöneticilerin ufukları ile doğru orantılıdır. Eğer siz ufukluysanız, çalışkansanız ve hedefleriniz varsa o şehir gelişiyor. Değilse öylece kalıyor.”

“AK PARTİ YERELDEN ALDIĞI MOTİVASYONLA ÜLKESİNE HİZMET EDİYOR”

            Toplantıda son olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya söz aldı.  Toplantının amacını belediye başkanlarının birbirleriyle fikir ve tecrübe alışverişinde bulunarak şehirlere daha iyi hizmet etmeleri olduğunu vurgulayan Kaya, “Bu toplantı başkanlarımız için 2019 öncesinde son toplantı. Bu toplantıdan sonra başkanlarımızdan son bir değerlendirme yaparak 2019 yılına tecrübe aktarımlarını kullanarak girmelerini arzu ediyoruz. Burada aynı zamanda başkanlarımız merkezi yönetimden beklentilerini de dile getirecekler. Bizler de genel merkez olarak başkanlarımızdan neler beklediğimizi ifade edeceğiz. Türkiye’de bin 397 belediyemiz var. Bu belediyelerin 884’ü AK Partili. Bu nedenle toplantımız bizim için fevkalade önemli. AK Parti yerelde doğdu, yerelde şekil aldı ve yerelden aldığı motivasyonla bugün 16 yıldır ülkesine hizmet ediyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da eski bir belediye başkanıdır. Dolayısıyla yerel yönetimlerde iyi bir siyasi aktör olmak şehirlerin ve ülkenin gelişimi açısından da önemlidir.” diye konuştu.

About Author

Tokat Haber

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet