GAZİANTEP 1.ULUSAL ŞAİRLER BULUŞMASI…
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığının düzenlediği “ Vatan, Millet, Bayrak” konulu 1. Ulusal Şairler Buluşması, “ Şiir Dinletisi” programına katılmak üzere 22-23 Mart 2018 tarihlerinde Gaziantep ilindeyiz.
21 Mart 2018 Çarşamba günü akşam başlayan yolculuğumuz gecenin öteki yarısının ilk saatlerinde havaalanından görevliler tarafında alınıyoruz, konaklayacağımız tarihi mekân Şirehan otele ulaşıyoruz.
Nevşehir’de ulusal ve uluslararası programlar yapan, Ayşe Paslanmaz’ın telefondaki daveti ile başlayan, Zekeriya Efiloğlu ile devam eden görüşmeler sonunda katıldığımız programın ilk dakikalarına huzurlu, mutlu başlıyoruz.
Sabah Ali Özkanlı hoca ile karşılaşıyor, hasret gideriyor ve birlikte kahvaltı yapıyoruz. Programların güzelliklerinden biri de dostlarla bir araya gelmek, görüşmek ve bilgi alışverişinde bulunmaktır.
22 Mart 2018 Perşembe günü kahvaltı sonrası tüm şairler okullarda öğrencilerle buluşmak üzere hazırız. Ben, Şehit Kamil Mehmet APİ MTAL ve Hatice Lütfi Akçan Anadolu Lisesi okullarındayım. Öğrencilerle “Okur Yazar Buluşması” gerçekleşiyor. Duygusal şiirlerle başlayan programımız, milli şiirlerle devam ediyor, gönül dünyamıza güzel bir yolculuğa çıkıyor, şiir tadında sohbetimizi güftesini yazdığımız şarkılarımızla besliyoruz. “Vatan, Millet ve Bayrak” temalı programın bir şair yüreğindeki duyguları, sevdaları mısra mısra, beyit beyit gönüllere işleniyor.
Öğrencilerle bir araya gelmek çok önemlidir. Gençler bizim yarınlarımızdır. Çok iyi eğitim almalı, yarınlara hazırlanmalıdır. Yaşadığımız yüzyıl ve verdiğimiz mücadele her yaşta insanımız tarafından çok iyi bilinmelidir. 1984 yılından itibaren terörle mücadele ediyoruz. Kimler destekliyor, besliyor ve silah veriyor biliyoruz.
Bu nedenle “Vatan, Millet ve Bayrak” temalı “şiir dinletisi” önem taşıyor.
İkindi, akşam arası Potanik park dâhil yaptığımız gezide günü akşama eklerken Gaziantep yemeklerinin tadı ve lezzeti anlatılmaz. Tadına bakılır ve unutulmaz olur.
Akşam ile yatsı ezanlarının udi seslenişindeki huzurum dua vaktimi süslerken programı ve bulunduğum şehri yazmam gerektiğine karar veriyorum.
Eğitimci- şair ve yazar Zekeriya Efiloğlu her an yanımızda. Program en ince ayrıntıları dahi planlanmış. Her şey kusursuz ilerliyor.
Belediye Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı, şube müdürü Hüseyin Ateş’in koordinesinde tecrübeli bir ekip seri çalışıyor.
23 Mart 2018 Cuma günü sabah kahvaltıya erken iniyorum. Şair arkadaşlarla sohbet etme imkânı yakalıyorum.
Salon öğrenciler ve şiir severlerce tıklım tıklım doldurulmuş. Yerlerimizi alıyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin Hanımefendi aramızda hepimizle görüşüyor, salonu selamlıyor. Salona İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Cengiz Mete ile birlikte geliyor. Sahne de koro, müzisyenler ve müzik öğretmeni hazır. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen programın, sunumunu eğitimci şair yazar Zekeriya Efiloğlu yapıyor.
Belediye Başkanı Fatma Şahin ve tüm şairler sahneye davet ediliyor. Başkan yaptığı konuşmada şairlere ve dinleyicilere hoş geldiniz diyor. Şahin; “Mehmet Akif’in dediği gibi ‘Asım’ın nesli gençlerle’ bugünü inşa ediyoruz. Asım’ın nesline hoş geldiniz” diyor.
İnsanların tek başına matematik, fizik veya kimya gibi alanlarda bir şey yapamayacağını vurgulayan Şahin, “Onun için bunları edebiyatla taçlandıramazsanız, kültürle donatamazsanız burada bir şeyler eksik kalır. Onun için bugün bu edebiyatçılarımızla kültürümüze damga vuran şairlerimizle bütün Türkiye’ye biz buradayız diyoruz” şeklinde konuştu. Şair olmanın o kadar kolay olmadığına dikkat çeken Şahin, “Şair olmak için yetenek gerekiyor. Bilgi gerekir, kabiliyet gerekir, Kapasite gerekir. Ama daha da önemlisi vatan-millet aşkı gerekir, Allah aşkı gerekiyor. İman dolu bir kalp olmazsa o samimiyet dizelere yansımaz. Şairlik, samimiyet, aşk ve inançtır. Bu nedenle tüm şairlerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum” şeklinde konuştu. (https://gantep.bel.tr/..)
Başkana kitaplarımızı imzalıyoruz.
“Şiir nedir, nasıl yazılır, şair olmak” üzerine sayısız yazılar mevcut olup, söz söylenmiştir. Şüphesiz şair, şiir yazan kişidir.
Birkaç tanım verebiliriz.
“Şiir ve Musiki, günlük dille anlatılmasına imkân olmayan ruh hallerinin ifadesidir. Gayeleri bu hallerin anlaşılması değil yaşanmasıdır. Aşk gibi tariften kaçarlar. Onları yaşamak lazımdır. Şiir bir sırrın imasıdır.” Peyami Safa
“Şiir, şairin yüreğindeki sırdır.” Osman Baş
“Şiir, düşünceyi duygu haline getirinceye kadar, yoğurmaktır.” Yahya Kemal Beyatlı
“Bilimsiz şiir, temelsiz duvara benzer” Fuzuli
Şiir, topluluklar üzerinde diğer yazı türlerine göre daha çabuk ve kolay anlaşılır, etki yapar. Güzel yazılan bir şiir kesinlikle akılda kalır. Nesilden nesile ulaşır. İstenerek okunur.
***
Programa katılan şairlerin okudukları şiirlerden birkaç örnek verelim.
Zekeriya Efiloğlu 15 Temmuz Destanı şiirinde;
“Bu ülke ezelden bizim yurdumuz
Al bayrak sevdası asıl derdimiz
Şehit olmak için koşar ferdimiz
Ülkeye destursuz girilmez oğul.”
Ali Özkanlı “Gardaşım” şirini okuyor,
“Şehitler ölümsüzdür kafirler iyi bilsin
Şanlı tarihimize bakarak ibret alsın
Mehmetçik tekbirlerle düşmana korku salsın
Gücüm tükendi artık yazamıyom gardaşım.”
Ayşe Paslanmaz “Çanakkale Destanı” şirinde;
“Bülbüller lâl olmuş güller susuyor,
Karış karış düşman Çanakkale’de.
Yerler gökler sanki ölüm kusuyor,
Kıyamet mi zaman Çanakkale’de?”
Osman Baş “Delitay” şiirinde:
“Yanarken alevlenen bir sevdanın
Şirin’i arayan Ferhat gibisin.
Toz duman olmuş, tarumar saçların
Bir ok atışta deli tay gibisin.”
Şairler Vatan, Millet ve Bayrak şiirleri okuyor. Programda “Delitay” şiirimi okuyorum. Devamında yeni bir şaire geçmeden önce, “Gündoğdu marşını” Furkan Serin, Rıdvan Aksoy ve koro seslendiriyor. Şairlerin şiirlerinden sonra koro öğrencileri şiiri destekleyen marşlar ve türküler okuyor. Müzik öğretmeni Zişan Gülhan’ın emeği ile hazırlanan koro çok başarılı. Program boyunca salonda heyecan, duygu ve mutluluk bir aradaydı. Salon program boyunca hareketli ve canlı, Bayrağımız ellerimizde…
Başarılı bir programın sonunda Cuma vaktine ulaşıyor, duaya akıyorum. Dini ve milli duyguların bütünleştiği dakikaları yaşıyorum. Gaziantep’te elli sekiz yıllık hayatımda ikinci kez Cuma namazı kılmak nasip oluyor.
Cuma günü öğleden sonrasını yemek, şehir gezisi ve alışveriş için değerlendireceğiz. Akşamında arkadaşlarla veda ve ayrılış.
Alış veriş için tarihi çarşıya girdiğimizde bakırcı dükkânlarından gelen ses beni çok etkiliyor. Daha gençlik yıllarımdan itibaren bu sesi çok seviyorum. Gözlerimi kapattığım da udi bir ses huzur veriyor.
Bu sesi uzun yıllar yaşadığım, doğduğum şehir Tokat’ta unuttuk. Bakır kültürü, sanatı ve üretimi yok gibi. Sulusokak anılarım gençlik yıllarımda kaldı.
Olabildiğince yavaş yürüyorum. Şehirler tarihi, kültürleri ile de anılır ve gurur duyarlar. Gurup olarak yaptığımız gezide, alışverişte yapıyoruz. Heybemiz dolu olarak eve dönmeliyiz.
Akşam havaalanına döndüğümde program ile ilgili değerlendirme yapmaya bol bol zamanım oluyor.
Programı destekleyen, ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma Şahin hanımefendiye, planlayan, programı en ince ayrıntıya kadar proje olarak gerçekleşmesini sağlayan sunumuyla taçlandıran eğitimci, şair, yazar Zekeriya Efiloğlu’na teşekkür ediyorum.
İnanıyorum ki bu programlar devam edecektir. Etmelidir.
Programa katılan şairlerin programla ilgili yazdıklarını tarıyorum. Hepsi mutlu dönüyorlar, tamamının yüzü gülüyor.
Programa; Zekeriya Efiloğlu-Gaziantep, Âdem Efiloğlu-Gaziantep, Ali Kaan Kapucu-Ankara, Ali Özkanlı- Kayseri, Ali Rıza Kaşıkçı-Niğde, Ayşe Paslanmaz-Nevşehir, Esat Kurt-Kocaeli, Fatma Erinç-Isparta, Mücella Pakdemir-İstanbul, Nermin Eker-Samsun, Nilüfer Zontul Aktaş-Malatya, Sebahat Şahin-İstanbul, Temel Ata-Sakarya, Yasmin Korkut-Sakarya, Yunus Kara- Düzce, Osman Baş-Ankara, Abdulhadi Bay-Gaziantep, Yusuf Çınar- Gaziantep, Mahmut Topbaşlı- İstanbul’dan katılıyor.
Bu etkinlik şiir sevdasının vatan, millet ve bayrak aşkıyla, tavan yaptığı bir etkinlik oldu. Gönül akıntılarının mısra mısra dinleyicilere ulaşması, milli ve manevi güzelliğimizi bütünleştirdi.
Şiir olmak, şiirle olmak, şiirleşmek zordur. İşte biz şairler bu zora talibiz. Şair; onlarca sayfada anlatılan romanı, hikâyeyi bir dizede, bir dörtlükte birkaç dörtlükte anlatandır.
Zordur şair olmak. Yazmak ile konuşmak arası, ses ile yüreğin, göz ile beynin birlikte yürüdüğü mısraların uzun yolculuğa çıkışıdır.(O.Baş)
İyi şiir, mükemmel şiir, bütün çeşitlerinde zirveyim diyen şiir, fiziğimi kimyamı daima değiştirmiştir.
Şiiri çok seviyorum… Şiir benim yüreğim, sevdam, hayallerim, güneşe sefere çıkışım, dünü yarına taşıyışım, ufuklarım, Zümrüd-ü anka’m, bildiğim ve bilmediğim her şeyin ifadesini bulduğu mısralarımın ana fikridir.(O.Baş)
Şairim, hayat benim, çile benim, mutluluk benim, gerçeğin ve rüyaların kendisiyim.
Şiir, ölümlerim, yalnızlığım, nefesim, vaktini beklediğim vuslatımdır.
01.Nisan 2018 /Ankara