Onu da yazın, Bunu da yazın, Her şeyi yazın…
Gazetecisiniz, bu sorunları artık dile getirin, yazın… gibi cümleleri her geçen gün daha çok duymaya başlıyoruz. Yazmakla aslında bir şeylerin pek değişmediğini görsek de, okur istiyor, o konunun yazıldığını bilmek ve gazetemizde okumak istiyor.
Neyi yazalım, dediğimizde, kullandığımız elektriğin faturasının neden böyle yüksek geldiğini yazın? Deniyor. Bir fatura örneği vereyim size…
Elektrik faturasının 445.20 geldiği bir faturada; Enerji bedeli: 260.56, Dağıtım bedeli : 111.48, Enerji fonu : 2.61, BTV : 2.61, Kdv : 67.91….
Şimdi bu faturada tüketilen elektrik miktarı sadece 260,56 iken, gelen fatura nerdeyse iki katı. Yazık yahu, vallahi yazık…
Ya da benzin fiyatları…
Hem de tam sayfa yazsak, okurun beklentisine ancak yanıt vermiş olabiliriz.
“Benzinin litresi neredeyse 6 tl olmuş, arabaya binmeye korkar olduk. Bu artışlar yüzünden kontak kapatacak duruma geldik.”
Yazın, hava alanını yazın… Biz ne zaman uçakla seyahat edeceğiz, komşu şehirlere gitmek zorunda kalmayacağımız günleri görmek nasip olacak mı?” Bunu da yazın…
Vatandaş sadece yazılmakla kalmasını değil, çözümünü istiyor. Vergi artış oranlarına bakıldığında durumlar içler acısı vay geldi vatandaşın haline…
Velhasıl kelam, istekler de sınır yok.
Bizler yazalım elbet. İşte yazdık da… artık çözüm merciindekilerin kulaklarının çınlamasına kaldı iş…