SAADET PARTİSİ İÇİN ÇALIŞACAK KADRO BELİRLENDİ
Saadet Partisi Tokat İl Başkanı Bilal Metehan Aydın yaptığı yazılı açıklamada Saadet Partisi Genel Merkez Başkanlık Divanının Parti Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu tarafından kamuoyu ile paylaşıldığını kaydetti.
Milli görüş siyasetinin 50. yılında, gelecek elli yılı yine Milli Görüşçülerin inşa edeceğine inandığını belirten Başkan Aydın, “Bu kadro kimseye tuzak kurmaz. Kimseye kumpas yapmaz. Kimse ile gizli kapaklı işlerde bulunmaz. Bu kadronun tek bir derdi vardır, o da bu ülkeye, bu millete olan aşkıdır, sevdasıdır. Allah yeni görev alan başkanlık divanı üyelerimizden razı olsun. Saadet partimiz Türkiye’mizin umudu, Türkiye’mizin aydınlık geleceğidir.” Dedi.
“PRENSİBİMİZ ÜRETEREK GELİŞMEK VE ÜLKEMİZİ GELİŞTİRMEK”
Eğitim, sağlık, emeklilik ve asgari ücret konularında hükümetin eksikliklerine dikkat çekmek istediğini belirten Başkan Aydın, “Özelde ülkemiz genelde dünya siyaseti çok stratejik dönemleri geçiriyor. Dünyada barış ve huzur istiyorsak önce kendi ülkemizde bu ortamı oluşturmak mecburiyetindeyiz. Kendi ülkemizde maalesef kargaşa ve kör dövüşü hakim. İnsanlarımız düşünemiyorlar, muhataplarını dinlemek yerine, hakaretle susturmayı tercih ediyorlar. Siyasetimizin en önemli sorunu kutuplaşmadır. Kutuplaşma, gelecek seçimlerde başarılı olmanın en kestirme yolu olarak görülüyor. Hiçbir parti diğerinin düşmanı değil, olsa olsa rakibidir.Asgari ücret her sene açlık sınırının altında gündeme getiriliyor. Ekonominin gelişmesi asgari ücretlerin artmasıyla sağlanır. Erbakan Hoca’nın başbakanlığında maaşlara yaptığı zamlar hepinizin malumu. Vatandaşın para harcaması için iyi ücret alması lazım. Ekonomi ve sanayinin yönetimini hep algıyla yürüttüler. Son 90 yılın birikimini sattılar, onların yerine fabrikalar değil, alışveriş merkezleri kurdular. Bizler teknolojiye ayak uydurarak sanayiye özellikle ağır sanayiye ağırlık vereceğiz. Bizim temel prensibimiz üreterek gelişmek ve ülkemizi geliştirmektir.” Şeklinde konuştu.
“DEVLETİN DİNİ ADALETTİR”
Başkan Aydın, “İslam dini adalete önem vermiştir. Bizler inançlı bir insanlarız. İslamcı değil, Müslüman’ız. İslamcı bize dışarıdan gelen bir tabirdir, bizim medeniyetimizde üretilen bir tabir değildir. Müslüman hayatını İslami prensiplere göre tanzim edendir. Benim inancım bana ilk önce adaleti emrediyor. Adaletin bir ülkede tesisi, o ülkenin bir numaralı meseledir. Hazreti Ömer Efendimizin buyurduğu gibi ‘Devletin dini adalettir’. Bir diğer önemli konu liyakat ise devletin bütün müesseseleri verimli olsun, yöneticiler vatandaşın derdiyle dertlensin diye öncelenmesi gereken bir konudur. İnsanlar becerilerine göre bir makama getirilmeli. Yöneticileri ile yakınlıkları en son dikkate alınacak şey olmalı. Liyakati sağlamadan ülkenin problemlerini çözebilmek mümkün değildir.
Yöneticilerinin halkın emanetlerine sahip çıkmak zorundadır. Toplumun malı ve mülkü yöneticilere teslim edilmiştir. Yöneticiler, emanetlere yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkılmalıdır. Yöneticiler yolsuzluğa bulaşmamalı. Kimsenin haksız yere menfaat elde etmesi kabul edilemez. Milletin menfaatine olan işi yakınlarınıza dağıtırsanız ülkenin kaynakları tükenir. Kaynakların verimli tüketilmesi gerekir. Devlet fakirin fukaranın hakkını gözetecek. Peygamberimizin ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ hadis-i şerifi gereği toplumda yaşayan her insanın ihtiyacı giderilmelidir.
Düşünerek, fikir üreterek ülkemizin problemlerini çözeceğiz. Biz herkesin, taban tabana zıt fikirleri olsa dahi konuşabilmesini, tartışabilmesini, ülkenin en büyük meselesi olarak görüyoruz. Bunu sağlamak zor olabilir ama kesinlikle imkânsız değil. Çözüm için ısrarla çalışırsak ülkemiz makul bir noktaya gelecek. Hakaretle, kibirle bir yere gelebilmek mümkün değil.” İfadeleri ile açıklamasını tamamladı.