38°C
23 November 2024
Köşe Yazıları

GAZİ’DEN NOTLAR

  • Ocak 4, 2020
  • 3 min read
GAZİ’DEN NOTLAR

Ana binanın önündeki büstten sonra sağ ve solundaki ağaçları ile bir yaya yolu uzar gider. Bu yolda insanlar volta atar, ders çalışır, hava alıp dinlenir. Yol kenarındaki ağaçlar çeşitlidir. Her türlü meyve ağaçları; meşe gibi, çam gibi diğerleriyle yan yana huzur içinde yaşar ve yoldaki insanlara selam dururlar, sanki…

Daha ilerlerseniz bir askerî hastane ve gazi istasyonunu görürsünüz. İstasyondan sonra gelişi güzel yetişen kır çiçekleri ve yeşil otlar, insana yaşama sevinci verir. Geri bakan akşam güneşinin romantik ışınlarıyla parlayan çelik raylar, boylu boyunca uzanır…

Öğle sonuydu. Yanımdakilerin kaç kişi olduklarını ve isimlerini unuttum. Üç dört kişilik toplulukla raylara nazır bir tepecikte yeşillikler içine konuşlandık. Mevsim, kanların kaynadığı ilkbahar olmalıydı. Yakınımızdaki büfeden birkaç şişe akman şarabı aldık. Laf lafı açtı, laf şarapların kapaklarını. Alkol alanlar, alkolün ilk kadehinin pahalı olduğunu bilirler. Bize diğer şişeler ne kadar ucuz geldiyse içtiğimizi içtik içemediğimiz kapağı açılmadık şişelerle okula döndük.

Etüt odasında sınıf arkadaşlarımızın ilgi ve iltifatları, görülmeye değerdi. Yorgun olduğumuzu ileri sürerek bizi yataklarımıza göndermeye çalışıyorlar. Kimi çoraplarımızı çekiyor, kimi pijamalarımızı getiriyor. Sarhoş sanıyorlar ama belki de ancak çakırkeyiftik. Zaten genel kuraldır. Hiçbir sarhoş, sarhoşluğunu kabul etmez ki.. Dur bakalım ne olacak diye istek ve önerilerin hepsine itirazsız itaat ediyoruz.

Sabahleyin şişelerimizi sorduğumuzda inkârda ağız birliği etmişler. Ne şişesi diye soranlar mı, okula içki getirmenin suç olduğunu bilmiyor musunuz? Diye çıkışanları mı? Akşam çok sarhoştunuz, ne dediğinizi bilmiyordunuz, gibi bizi inandırmaya çalışanlar mı arasınız…

Meğerse akşamki ilgi ve iltifat, elimizdeki şişelereymiş. Biz yattıktan sonra icabı yapılmış. Aynen Erzurum’dan gelen süzme balın akşama kadar koridordaki kilitsiz dolaplarda dolaşa dolaşa başının döndüğü gibi. Çünkü elbise dolaplarımız herkese açıktı. Yeni bir kazağı, değişik günlerde değişik kişilerin sırtında görmek olasıydı.

DİKKAT!  SABAH RA(S)PORU

Ünlü hoca ve de okulumuzun müdürü Kemal Demiray, fiilimsileri anlatıyor. Sabırsız bir arkadaşımız acele örnek verdi: SÜZME BALI çalmışlar. Örnek, toplu gülüşmelerle desteklenince hoca şaşırdı. “NE var bunda gülünecek? Süzme kelimesi ortaç. Yani sıfat-fiildir. Arkadaşınızın örneği gayet yerindedir.

En son babalar duyar demişler. Süzme balın serüveni tüm okulda çalkalanırken belki de yalnız müdür bey duymamış. Böylece süzme bal, bizim şarabı gölgeledi de soluğumuz genişleyiverdi.

“Ne olursa olsun delikanlılıkta“ türküsü belki de böyle bir durumda yakılmıştır. Olamaz mı yani?

About Author

Rasim Canbolat

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet