38°C
23 November 2024
Köşe Yazıları

ÖNLEMLERİ ÖNEMSİYORUM

  • Mart 25, 2020
  • 3 min read
ÖNLEMLERİ ÖNEMSİYORUM

 Annem,  ocağa yakın sofrayı kaldırdı. Ucu yanmış odunları ocağın arka tarafına dizdi. Kendi yaptığı ot süpürgeyle külleri ateşin çevresine topladı. Bulaşıkları bucaklığa (  evde kap kaşıkların konduğu yer.)  koydu. Ot süpürgeyle külü ateşin çevresine topladı.

Sofradan boş kalan, büyük minderi orta direğin yanındaki kıl çulun üstüne çekti.

 Direk taşına gelen ucunu yastık gibi katladı. Beni yatırdı. Libadasını * üstüme örttü. Sen yat. Ben hemen gelirim. “ Şu bulaşıkları orta pınarda yuyacam. Gelince seni güneşe çıkartırım.” Dedi.

 Bu sözler o şartlarda bana ödül gibiydi.

          Elinde bir Helke (bakır kova)  su. Diğer elinde bulaşıklarla geldi anam.      Külü topladığı süpürgeyi alıp dışarı çıktı. Kanatlının önden minder sığacak kadar yer süpürdü. Önce kıl çulu, sonra büyük minderi dışarı çıkardı. Süpürdüğü yere serdi.

 Güneşi arkasına alacak şekilde oturdu. Otururken elim halen elindeydi. Vücudumun yarıdan aşağısı minderde kalacak şekilde kucağına yatırdı beni.

 Öyle ayarladı ki beni rahatsız edecek güneş üstüme gelince kendi Gölgesinden yararlanıyordum.

Kalkıp beni rahatsız etmemek için yanına en büyük çalkama tasıyla su getirmişti.   Küçük kulplu tasla oradan aldığı suyu, arada bana içiriyordu.

Hastaydım. Ama ne hastalığı olduğunu bilmiyordum. Küçük olduğum için bana da kimse söylemiyordu.  Söyleseler de ben anlamazdım ki. Çok küçüktüm. 

İlaç yoktu.   Olsa da alma olanağımız yoktu. Köyde yaşıyorduk. Koca karı ilaçlarıyla idare ederdik.

 Rahattım fazla ağrılarım yoktu.  Anamın kucağında güvendeydim.   Daha önce evlat acısını görmüş olan anamın gözünden düşen bir damla yaş da beni rahatsız etmiyordu. Ona neden ağladığını da sormuyordum.  Çok küçüktüm. Evimizin sağındaki sokaktan gelen birisi orta pınara doğru gidiyordu.  Bizi görünce, Yanımıza yaklaştı:

–          Fadığabla çocuk hasta mı ? “ diye sordu.

DİKKAT!  “BİR LİSAN İKİ İNSAN” DİYEN OĞLUM

–          He. çok hasta Memmed.  Kızamık çıkardı.

    Derken sözler boğazına düğümlendi. Fıstanın (kadın gömleği) koluyla gözlerini sildi.

             Boz öğün Mehmet,

–  Köyde kızamık çok;  Hacıların Zeki, Tevfik Çavuşun Halil İbram,  Üşüyün Mustafa hep yatıyorlar.

 Bu sözlerle anamın teselli olacağını düşünüyordu. Ama köyde salgın hastalığın yayıldığı haberini vermiş oluyordu.

Elli yıl önce, o salgınla başa çıkan savaş yorgunu ülkemiz; Bu salgını da atlatacaktır.

 Ben önlemleri önemsiyorum. Salgından korkmuyorum.

Eminim ki, artık en büyük yatırımı eğitime ve ilaç sanayiine yaparız. 23 . 03 .2020

———————-

* Bez ile çiçekli kumaş arasına iki santimetre kalınlığında pamuk konur. Yorgan gibi teyellenir. Ondan ceket benzeri dikilen kadın giysisi.

About Author

Osman Kablan

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet