AMATÖR OYNANMAZSA, TÜRK FUTBOLU BİTER
2019 yılı başlarında tüm dünya ile birlikte, ülkemizi de etkisi altına alan covid-19 salgını, her alanda olduğu gibi spor ve özellikle de futbolda yıkıcı etkilerini devam ettiriyor. Gerek maddi olarak gerekse sağlık alanında tüm spor dallarında bu büyük kriz atlatılmaya çalışılıyor. Ülkemizde de özellikle bölgesel amatör lig ( BAL) ve illerde süper amatör ve 1. Amatör maçları büyük bir bilinmezlik içinde bulunuyor. Bu durum özellikle her ne kadar adı amatör olsa da özellikle BAL ligi sporcuları, teknik heyetleri ve kulüpleri yakından ilgilendiriyor. Geçimini bu yolla sağlayan binlerce futbolcu, teknik heyet büyük tedirginlik içinde alınacak kararları bekliyorlar. Biz burada olayın mali boyutu yanında, ülkemizin futbolda sportif başarısı yönünden konuyu ele almak istiyoruz. Bilindiği gibi ülkemizin futbolcu kaynağı profesyonel takımların alt yapıları, akademik takımları, amatör yapılanmalar ile şekilleniyor. Son yıllarda Altınordu, Samsunspor ve bunun gibi 5 -6 takımın altyapıya yönelik ciddi yatırımlar yaptıkları, akademi benzeri okullar oluşturdukları, konaklama imkânları sağladıkları görülüyor. Görüldüğü üzere artık Türkiye’de de altyapıdan futbolcu yetiştirip gerek yurt içi ve gerekse yurtdışına futbolcu transferi ile çok ciddi paraların kazanabileceği ön görüsü giderek yaygınlaşıyor. Bu yapılanma içinde gerek illerde ve gerekse deplasmanlı amatör liglerin önemi bir kez daha ön plana çıkıyor. İşte bu noktada Türk futbolunun gelişmesi için il ve deplasmanlı amatör maçlarının yapılmasını olmazsa olmaz olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz.
PEKİ, SAĞLIK KONUSU NE OLACAK DENİRSE?
Burada gerek futbol federasyonu ve gerekse amatör spor kulüpleri federasyonunda tartışılan konunun, maçlar başlatılırsa bulaşma konusu ne olacak sorusu olduğunu tahmin ediyoruz. Öncelikle söylemek gerekirse korona hastalığı konusunda bilinmeyen şeyler, bilinenlerden daha fazladır. Liglerde yapılan maç öncesi testlerinde, klinik belirtisi olmayan futbolcu, teknik heyet ve hakemlerde testlerin pozitif olduğu zaman zaman görülmektedir. İlginç olan şey covid-19 da solunum sıkıntısı, ateş yanında ön plana çıkan en önemli belirti koku alma ve tat alma duygusunun kaybolmasıdır. Biz burada radikal bir karar alınarak deplasmanlı ve il amatör maçlarında klinik belirti yoksa test yapılmadan maçların başlatılmasını öneriyoruz. Maç öncesi ısı takibi yapılması konusu spor müsabakalarında uygun bir teknik olmayabilir. Bunun nedeni antrenman yapıldığı anda vücut sıcaklığının normal insanlara göre artabileceği gerçeğidir. Normal bir insanda mesela 38,5 derece santigrat yüksek bir ısı olarak değerlendirilse de, antrenman ve maç yapan sporcuda bu sıcaklık normal olabilir. Türkiye hem spor ve hem de eğitim alanında hızlı bir şekilde normalleşme adımlarını atabilmelidir. ASKF, futbol federasyonu sağlık kuruluna bu konuyu yani test yapılmadan tüm amatör maçların başlatılması konusunu götürüp karar aldırmalıdır. Belki nasıl uçağa binerken HES ( Hayat eve Sığar ) kodu alınması yeterli ise, maçlar öncesinde HES kodu sıkıntılı olmayan sporcu, teknik heyet ve hakemler için maçlar başlatılmalıdır. Bugün uçaklarda kapalı bir mekânda 150-200 kişi aynı uçakta, bir iki saat yolculuk yapabiliyorsa, açık havada HES kodu ile iki saatlik maç yapılır. Bunu bir futbol gönüllüsü ve tıp doktoru olarak öneriyorum. Efendim virüs yayılırsa, sorularına şu cevabı vermeliyiz. Covid-19 virüsü bir şekilde zaten yayılacaktır bunu önleme imkânı yoktur. Şu anda yapılan gayretlerde yayılımın kontrollü olması içindir. Hastalık endişesi ile sporumuzu ve eğitim sektörümüzü bu kadar ihmal etmemiz milli çıkarlarımızla uyuşmamaktadır.
DR. METE BAYBURTLU
TOKATSPOR KONGRE DELEGESİ
