38°C
23 November 2024
Haberler

HÜKÜMET, EKONOMİYE ASPİRİN TEDAVİSİ UYGULUYOR

  • Aralık 26, 2018
  • 17 min read
HÜKÜMET, EKONOMİYE ASPİRİN TEDAVİSİ UYGULUYOR

Hükümetin, ekonomik sorunları dış güçlere bağlayarak ve başkalarına fatura ederek işin içinden çıkmaya çalıştığını ifade eden CHP Parti Meclis Üyesi Semra Dinçer, “16 yıllık kötü ekonomik yönetimini aslında kendilerinden kaynaklanmasına rağmen dış güçlere bağlayarak sorunları başkalarına fatura ederek işin içinden çıkmaya çalışıyorlar. Çözüm için ise ciddi bir program yerine yerel seçimlere kadar aspirin tedavisi, ya da pansuman tedavisi ile geçiştirmeye çalışıyorlar. Hükümet yapay gündemlerle bu işin üstünü örtmeye çalışmaktadır.” dedi.

            CHP Genel Merkezi’nin görevlendirdiği Ekonomi Heyeti, Türkiye’de son zamanlardaki ekonomik gelişmelerin yereldeki etkileri ve bu gelişmelerle mücadelede ortaya çıkan eksikliklerin ayrıntılı analizi amacıyla, ikinci tur ziyaretleri için Tokat’a geldi. Heyet, Tokat’ta görev yapan basın mensupları ile kahvaltı programında bir araya geldi.

            Programa Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Semra Dinçer, CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, CHP İl Başkanı Mustafa Duran, Merkez İlçe Başkanı Ender Ergün, il ve ilçe yöneticileri ile birlikte basın mensupları katıldı.

            CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, ülkedeki ekonomik gelişmeleri, değişimleri ve yereldeki sorunları konuşmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Semra Dinçer ve beraberinde il ve ilçe yöneticileri ile birlikte Tokatta Meslek Odalarını ve bazı Sivil Toplum Örgütlerine ziyaretler gerçekleştirildiğini söyledi. Yerelde konuşulan sorunların partinin üst birimlerine iletileceğini belirten Durmaz, sözü Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Semra Dinçer’e bıraktı.

EKONOMİ DE İKİNCİ ETAP ÇALIŞMALARI

            İsmet İnönü’yü ölümünün 45. yıl dönümünde rahmetle andıklarını söyleyerek konuşmasına başlayan Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Semra Dinçer, “Genel merkezimizin ülkemizin içerisinde bulunduğu krizin etkilerini bölgesinde, yerelinde en iyi şekilde çözebilmek adına oranın dokusuyla birebir birlikte olabilmek adına illerde çalışmalar gerçekleştirdik. İlk çalışmalarımızı Eylül ayında Tokat’ta da gerçekleştirmiştik. Şimdi aradan üç ay gibi bir süre geçti. Bu süre içerisindeki ekonomik gelişmelerin ne olduğu alınan ekonomik önlemlerin nasıl yansıdığını görmek adına ikinci etap çalışmalarımız için tekrar Tokat’tayız” dedi.

HÜKÜMET TÜRKİYE’DE KRİZİ DOĞRU TANIMLAYAMAMAKTA

            Sorunların dış güçlere bağlanarak ve başkalarına fatura edilerek hükümetin işin içinden çıkmaya çalıştığını ifade eden Dinçer, “Hükümet Türkiye’de kriz olmadığını manipülatif hareketler var diyerek sorunu doğru tanımlayamamaktadır. 16 yıllık kötü ekonomik yönetimini aslında kendilerinden kaynaklanmasına rağmen dış güçlere bağlayarak sorunları başkalarına fatura ederek işin içinden çıkmaya çalışıyorlar. Çözüm için ise ciddi bir program yerine yerel seçimlere kadar aspirin tedavisi, yada pansuman tedavisi ile geçiştirmeye çalışıyorlar. Sorun Rahip dediler, rahibi 24 saatte iade ettiler ama ne dolar ne de faiz oranları yılbaşındaki seviyesine gelmedi. Bugün Türkiye, Dünyada en yüksek faizi veren üçüncü ülke. Türkiye’nin gerçek gündemi aslında ekonomi, artan işsizlik, yangın yerine dönen mutfaklardır. Yaprak kıpırdamayan piyasalardır, dönen çekler, ödenmeyen senetlerdir. Hükümet yapay gündemlerle bu işin üstünü örtmeye çalışmaktadır. 2018 Kasım ayı enflasyon rakamı %21.62’dir. Bu rakam halen dünyanın en yüksek enflasyon oranına sahip onuncu ekonomi olduğumuzu göstermektedir. Şu anda ülkemiz en kırılgan ekonomiler sıralamasında beşinci sıradadır. En son açıklanan işsizlik oranı 11.1 genç işsizlik oranı ise 20.8’dir. Ülkemizde 1 milyon 800 bin kişi asgari ücretin altında ücret alıyor. Asgari ücret alanların sayısı ise 7 milyon. Yani bunların aileleri ile topladığınızda 9 milyona yakın bir kitle şuanda asgari ücret veya altındaki bir ücret birimi ile geçinmek zorunda” ifadelerini kullandı.

DİKKAT!  MEB ÖĞRENCİLERİ YİNE GÖZDEN ÇIKARDI

“İKTİDAR MİLLETTEN KOPTU”

            Yanlış politikalar sonucu ülkenin aşırı derecede borçlandığını kaydeden Dinçer, “İktidar milletten koptu, terazinin bir kefesinde saray sakinleri, diğer kefesinde millet var. Sarayda her türlü israf, şatafat ve lüks yaşanırken tasarruf sadece dar gelirli insanlara yüklenmektedir. Sadece geçtiğimiz ekim ayında protesto edilen senet tutarı geçen yılın aynı ayına göre % 62 artmıştır. Aynı şekilde karşılıksız çek tutarı % 160 artmıştır. Çiftçi perişan ya arazisini ekemiyor ya da ekim gübresini atamıyor. Bu yanlış politikalar sonucu aşırı derecede borçlandık. Cari açığımız arttı, mali disiplin bozuldu. Biz krizi çözmek için geçen defa Tokat’ta yine Sivil Toplum Kuruluşlarına anlattığımız gibi hazırladığımız raporlarda da sunduk, genel başkanımızın acil bir şekilde uygulamaya konulması gerektiğini söylediği 13 maddeden oluşan çözüm önerilerini yine tekrarlıyoruz. Krizi çözmek için öncelikle hukuk devletini güçlendirmemiz gerekiyor, mali disipline sağlamamız gerekiyor, üreterek kazanmanın önünü açarak aşırı borçlu özel sektörü ve hane halkını rahatlatmaya yönelik acil ve orta vadeli tedbirler içeren somut ve güvenilir bir programa ihtiyacımız var. İlk eylem planı dedikleri 100 günlük programı açıkladılar, o yüz gün geçti yetmedi bir yüz gün daha istiyorlar ama bunlarda çözüm değil çünkü gerçekten somut kalıcı bu ekonomik krizi çözücü önlemler değil sadece yerel seçimlere yönelik günü geçiştiren önlemler alıyorlar. Bu da ne yazık ki çözüm sağlamıyor” dedikten sonra çözüm için önerdikleri 13 maddeyi sıraladı:

1) Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmeli,

2) Demokrasiye geçilmeli, hukukun üstünlüğü ve hukuk güvenliği sağlanmalı.

3) Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sağlanmalı.

4) Akılcı bir dış kaynak yönetimine geçilmeli.

5) Dolar esas alınarak yapılan ihaleler süratle Türk Lirası’na dönüştürülmeli.

6) Kamu İhale Yasası değiştirilmeli.

7) Sayıştay uluslararası standartlarda denetim yapmalı.

8) Bütçe disiplini sağlanmalı.

9) Dış politika 180 derece değişmelidir.

11) Adaletsiz vergi politikası düzeltilmeli.

10) Kontrolsüz borçlanmalardan kaçınılmalı.

12) Üretimi önceleyen bir planlama yapılmalı.

13) israftan kaçınmalı, tasarruf yapmalıyız”

“ÜLKEMİZ GERÇEKTEN ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR”

            Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Semra Dinçer’in konuşması sonrasında tekrar konuşma yapan CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, “Ülkemiz gerçekten zor günler geçiriyor. 16 Nisan referandumu öncesi biz ülkemizin demokrasi rayından çıkacağını tüm yönetimin bir tek kişiye iradenin verildiğinde ülkenin ortak akıldan sivil toplum örgütleri demokratik güçlerin katılımı ile katılımcı bir yönetim anlayışından hızla uzaklaşacağını, ülkemizi de çok ciddi sorunların bekleyeceğini ifade etmiştik. O zamanın iktidar partisinin söylediği tek bir şey vardı, 16 Nisan referandumunda evet çıktığında Türkiye’nin uçacağını, önünün açılacağını var olan kalkınmışlığının daha da ileri noktalara taşınacağını söylemişlerdi ama Tokat’ta iki şeyi gördük. 16 Nisan referandumuna göre mevcut havalimanımıza günde iki uçak inerken Tokat’tan evet sonucunu aldıktan sonra Tokatlının uçamadığını gördük. Ülkemize baktığımız zamanda ülkemiz ekonomisinin de gerçekten iyi yönetilmediğini o günde de söylüyorduk” dedi.

DİKKAT!  JANDARMADAN ÖĞRENCİLERE TRAFİK SEMİNERİ

ÜLKEMİZDE CİDDİ BİR EKONOMİK KRİZ VAR

            İsmet İnönü’ye ölümünün 45.yıl dönümünde Allah’tan rahmet dileyen Durmaz, “Bildiğiniz gibi ülkemizde ciddi bir ekonomik kriz var. Biz bu krizin gölgesinde bir 2019 bütçesi çıkarttık.

2019 Bütçesi ne yazık ki, çiftçi için, emekli için, atanamayan öğretmenler için, esnaf için, köylü için, asgari ücretli için umut olmadı. Bugün; İktidarın krizle mücadele yöntemlerinin başarısını, esnafın, meslek odalarının durumunu görmek, Tokat’ın ekonomik durumunda tespitlerde bulunmak ve bu tespit ve analizleri CHP Genel Merkezinin ekonomi masasına sunmak üzere Tokat’a geldik. Bu ekonomi ziyaretinin ilkini eylül ayında gerçekleştirmiştik. O günden bugüne neler değişti, görmek ve krizle mücadelede partimiz adına yeni yöntemler üretmek adına buradayız” dedi.

RESMİ İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 11,4

            Durmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “En önemli sorumuz şu; Bu ülkede gerçekten kriz var mı? Ve bu krizle mücadele için neler yapıldı? Ne gibi ilerlemeler kaydedildi?

            Ülkemizdeki ekonomik verilere şöyle bir bakalım. Onca kibir ve böbürlenmeye rağmen işsizlik oranı iktidarın zayıf karnı olmaya devam ediyor. Resmi işsizlik oranı: yüzde 11,4.

3 milyon 749 bin kişi işsiz. İktidarın krizle mücadele ve istihdam seferberliği işe yaramadı, ne yazık ki gençlerimiz işsiz. 5 milyon 300 bin gencimiz evde oturuyor. Tokat’ımızda işsizlik TUİK resmi verilerine göre 18 bin civarında. Tabi bunun birde resmi olmayan tarafları var. Turhal Şeker Fabrikasını kapanmasıyla bu işsizlik oranı istatistiklere yansıyacak ve büyüyecek”

TOKAT SON ÜÇ YILIN EN ÇOK GÖÇ VEREN KENTLERİNDEN BİRİ

            İşsizlik sebebi ile göçler yaşandığını kaydeden Durmaz, “Tokat son üç yılın en çok göç veren kentlerinden biri. Sebep; işsizlik, üretimsizlik, umudunu kaybeden gençler bırakıp gidiyor.

Toprağını ekmeyen çiftçi bırakıp gidiyor. İşsizlik Sigortası Fonu İşveren Teşviklerine Gidiyor

Resmi işsizlerin yalnızca %14’ü işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor. Yani işçiden kesilen primlerle oluşan fondan en az yine işçi yararlanabiliyor. Görüyorsunuz ki, sistemin hiçbir çarkı doğru işlemiyor!

Geçmişte açıklanan büyüme rakamlarıyla övünenler, o büyümeye yüzde 60 katkı koyan vatandaşın artan borcunu hesaba katmaz oldu.Kriz var demek suç oldu! Ama krizi iliklerine kadar yaşayan bir halk var”

“HAYVANCILIK BİTİRİLDİ”

            Durmaz, “Son 7 yılda 5.4 milyar Dolarlık hayvan ve et ithal ettik. Sadece 2017de 12.1 milyon ton yem ithalatı yaptık, 3.7 milyar dolar ödedik.

            Cumhuriyet Halk Partisi olarak ekonomide 5 temel amacımız var; bu amaçlar doğrultusunda üretimden yana bir kriz yönetimiyle kısa sürede çözüm almak mümkün!

Ekonomide  orta ve uzun vadede 5 ana amacımız;

1. Katma değeri yüksek mal ve hizmet üretiminde uzmanlaşmak,

2. İşgücünün niteliğini yükseltmek ve ücretleri artırmak,

3. İşletmelerin yapısını sağlıklı dönüştürüp uzun vadeli çalışan, ekonomik kırılganlıklara karşı sağlam durabilen, öz kaynaklarıyla büyüyebilen, ithalatı azaltmış, markalaşan bir KOBİ ve sanayi sektörü yaratmak,

4. Kişi başına gelirde 80 kata kadar yakın fark yaşayan bölgelerimizde bölgesel eşitsizlikleri gidermek,

DİKKAT!  BİR GÜNLÜK HASILATI TSK'YA BAĞIŞLADILAR

5. Yoksulluğu yok etmek için aile sigortasını tabana yaymak.

Ekonomide bu 5 temel hedefe ulaşmak için şu 5 program hayata geçirilmeli

1. Yüksek katma değerli üretim yapılmalı,

2. Kalkınma hamleleri tüm Anadolu’yu kapsamalı,

3. Kamu özel ortaklıklı faaliyetler yeniden düzenlenmeli,

4. Yüksek ücret ile büyüme programı esas alınmalı,

5. Hakça paylaşım sağlanmalı” dedi.

DURMAZ CHP’NİN ÇÖZÜM İÇİN SUNDUĞU 13 MADDEYİ SIRALADI

1) Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmelidir.

Devlette liyakat yoksa devlette çürüme vardır. Yapılması gereken en önemli işlerden birisi devlette liyakat sisteminin yeniden inşa edilmesidir.

 2) Demokrasiye geçilmeli, hukukun üstünlüğü ve hukuk güvenliği sağlanmalıdır.

Milletvekillerinin öğrencilerin hapiste olduğu bir ülkede ‘yabancılar gelsin yatırım yapsın’ diye beklerseniz hayal ortamında yaşarsınız.

 3) Merkez Bankası’nın bağımsızlığı sağlanmalıdır.Merkez Bankası’nın bağımsızlığıdır. Bugün merkez Bankalarıyla ilgilenen dünyadaki bütün çevreler Türkiye’deki Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığına inanıyorlar. Siyasi otorite yüzünden bağımsız karar alamıyor. Eğer bu güvenceyi verirseniz farklı bir merkez bankası profili ortaya çıkar. Ülkeyi yönetenlerin üçüncü maddesi bu.

 4) Akılcı bir dış kaynak yönetimine geçilmelidir.Akılcı bir sıcak para yönetimine geçmek gerekiyor. Dolar kurundaki her on kuruşluk artışın bize maliyeti 22 milyar lira. Yılbaşından bu yana dolar kurunun yükseliş maliyeti 580 milyar lira.

5) Dolar esas alınarak yapılan ihaleler süratle Türk Lirası’na dönüştürülmelidir.

Dolar esas alınarak ihaleler yapılıyor yani dolar baş tacı ediliyor bundan vazgeçilmeli. Dolar esas alınarak süratle TL’ye dönüştürülmeli eğer TL’ye güveniyorsanız ‘TL bizim paramız’ diyorsanız süratle ihaleleri Türk Lirasına dönüştürün.

6) Kamu İhale Yasası değiştirilmelidir.Kamu ihale yasasının mutlaka değişmesi gerekiyor. Yolsuzluğun temel kaynağı budur. 16 yılda tam 186 kez ihale mevzuatı değişti.

7) Sayıştay uluslararası standartlarda denetim yapmalıdır.Hepimiz vergi ödüyoruz çocuk doğduğu andan itibaren vergi ödüyor. Vergilerin nereye ödendiğini denetleyen Sayıştay uluslararası standartlarına dönmeli. Sayıştay’ın şuanda denetim yapacağı alanlar kısıtlı eli kolu bağlı durumda.

8) Bütçe disiplini sağlanmalıdır.Bütçe dışı uygulamalar. Kim bütçenin dışında fonlar oluşturdu? TOKİ ve benzeri yapıların hepsinin kaldırılması lazım.

9) Dış politika 180 derece değişmelidir.Dış politikada hamaset söylemlerine, dost söylemlerine yer yoktur. Her ülke kendi çıkarları için söylem oluşturur. Güçlü bir ekonomi oluşturamazsanız başka ülkelerin sömürdüğü ülkeler haline gelirsiniz Türkiye’nin bugün geldiği nokta bu.

10) Geleceğimizi ipotek altına alan kontrolsüz borçlanmalardan kaçınılmalıdır.Bunun için bir anayasal kural getirmek gerekiyor.

11) Adaletsiz vergi politikası düzeltilmelidir.Fakirin, fukaranın sırtına yıkılan bir vergi politikası var. Türkiye’nin bunu düzeltmesi lazım.

 12) Üretimi önceleyen bir planlama ve teşvik politikası yaşama geçirilmelidir.Üretimi önceleyen politikaya ihtiyacımız var. Bir ülke üretirse güçlü olur.

 13) Türkiye israftan kaçınmalı, tasarruf yapmalıdır.İsraf ekonomimizi hepiniz görüyorsunuz. Lüks arabalardan geçilmiyor. Tasarruf yapacağız diyorsanız kamudaki araba saltanatına son verin.

Hükümet yok. Artık bakanlar kurulu yok. Yasa tekliflerini milletvekilleri verecek. Bu tekliflerin krizden çıkma yolunda bir uzlaşmayla parlamentoda görüşülmesi bizim en büyük arzumuz. Her türlü katkıyı veririz.

About Author

Tokat Haber

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet