ACABA BİLDİ Mİ SENİ…

Çocukluğu, gençliği bu topraklar da geçmişti. Anıları vardı hiç doyamadığı. Çocukluğunu, delikanlılık günlerini tekrar yaşamak istiyordu. Hava oldukça sıcaktı. Lâkin çekiği özlem, acılara da dönüşse oraları görmek, anıları yaşamak istemesi onu eski günlere taşıyordu.

İster istemez ayakları götürmüştü çocukluğunun topraklarına. Oradaydı. Sevdikleri!.. Ya sevdikleri!.. Hiç biri yoktular. İçi kıpır kıpırdı. Acaba bir iz, bir söz, bir kalmışlık bulabilecek miydi?

Aranmaya başladı. Baktı, bakındı, mahalle, sokaklar, evler… Ve bana anlatırken göz pınarları ıslak, titreyen dudaklar ve iki yana sallanan bir baş.

O sormuştu her sokağa, bahçe duvarlarına, asırlık ceviz ağacına, evlere, taşlara, çeşme ve kapılara “BİLDİN Mİ BENİ?” diye…

Bir zaman sonra o göz yaşları, yarı yutkunduğu lokmalarıyla dizelerime döküldü kalem kalem. Şiirleşti ellerimde.

BİLDİN Mİ BENİ

“Zemherinin ortasıydı” derdi anam,

Doğduğu güne,

Ezan okumuş dedem kulağıma,

Öğle vakti üstüne,

Dışarda kış, ayaz mı ayaz,

Buz tutmuş saçaklar,

Her yer bembeyaz,

Belemişler beni göllük denen toprağa,

Anamın gözlerine kilitlenirken gözlerim,

Sığınmışım o efsunlu kucağa,

Odun sobası çıtırdıyor alev alet,

Kapanmış onca kapılar,

Sükûn içinde her ev,

Heyhat..!

Zaman talan etmiş her şeyi,

Duvarlar şahit,

Kapı eşikleri pösteki olmuş,

Suskun tokmaklar çalmıyor artık,

Unutmuşlar muhabbeti neşeyi…

Ahh..! Tokat

Ben senden uzak,

Sen benden uzak,

Doğduğum şehir..! Özlemişim seni

BİLDİN Mİ BENİ..!

Hani o sokaklar vardı ya, o sokaklar

Benim sokaklarım

Bey Sokağı, Devegörmez, Horuç, Pazarcık

Örtmeli önü, Çekenli seslensene birazcık

Çelik çomak oynardık delicesine

Sevdalanırdık birer birer

Gökte uçan kuşlara bile…

İşte o sokaklar, o sokaklar iyi tanırlar beni

Hiçbir şeyden kokrmazdım

“Deli fişek” derdi mahalle bana

Tüm hesabı akşam üstü keserlerdi babama

Bu yüzdendir sana gönül borcum var

Bu yüzdendir sana ödül borcum var

Ana kucağı, yar ocağı gibi saklardın beni

Ahdi vefa eyle Tokat,

BİLDİN Mİ BENİ..!

Hani bir çeşme vardı osokağın başında

Suyunu içer, kurnasında çimerdik

Kızardı hep büyükler de,

Ama çaresizdik…

Suyu azdı lâkin canlara can katardı

O çeşmeden gün boyu sevgi akardı

Bizim evi gördüm bugün

Harab olmuş be.. Virane ağlıyor

Duvardaki lambalık, tahta kafesler

Halâ ayakta duruyor.

Özlemlerim tavan yaptı bir anda

Nefeslendim, seslendim..!

“Ey ahaliii

Kimse yok mu? o yanda”

Çocukluğum, genççliğim nerdesin hani

Sana geldim uzaklardan

BİLDİN Mİ BENİ..!

Kırkbadallar vardı. Kış gelince

Ne güzel kayılırdı

Genç, ihtiyar, kadın, kız oyuna katılırdı

Eller mosmor olurken

Kıpkırmızı burunlar, soluklar buzlanırdı

Üşürdü ayaklarım hep

Naylon ayakkaplarım olsa da yeni

Alamazdı hiçbir güç

Bu oyunlardan bizi içeri.

Bu yüzden çok özledi

Bu garip yürek seni

Sana geldim toprağım

BİLDİN Mİ BENİ..!

Malkayası, Kaşıkçı, Kemer, Beybağı

Dün ordaydım sanki küsmüş Doğancı

Hani peynir ekmek yemiştik çayırlarında

Yuvarlanıp giderdik gizli bayırlarında

Gün boyu ip atlar top koştururduk

Zaman zaman ateş yakar

Yumurta tokuştururduk

“Sultan Navruz” derdi anam

O günlerin doyamadık tadına

Türklerle dökülürdü sevdamız

Dost, kardeşlik ve sadakat adına

Bu gün orda kapı kapı aradım sizi

Ali, Memet, Üsüyün, Yaşar ve Filizgili

Bulaadım ne yazık silinmişler inanki

Çocukluğun, gençliğin o bakirce izleri…

Bir de Ali Sabri sinemamız varddı ünümüz

Onunla dolu değil miydi her günümüz

Esas oğlanı alkışlarken hep

Fakir kıza gözyaşı döktüğümüz…

Fethiye’nin cümbüşü

Lâmbalı’nın tefiyle

Düğünler vardı

Telli duvaklı döktürdüğümüz…

Ahh… Tokat

Gördüm ki sen de kaybetmişsin bir çok özeli

Yitirmişsin zevkü sefa denilen onca güzeli

Tazelendi anılar, o günleri baştan yaşadık

Üzülmeyesin diye azını hatırlattık.

Biliyoruz suçluyuz seni yalnız bıraktık

Affet beni, sana geldim

BİLDİN Mİ BENİ!..

Taa… Topçamdan karşı Kemer Bağına

Haç dağında yaslandığın Gıjgıj dağına

Tertemiz havasına, çördük suyuna

Halayına, Ozanına, ince sazına

Nezuk Hız’ın, Gıymet Gız’ın ölümsüz aşklarına

Hasretinle dolu dolu

Yeşilırmak kadar çoşkulu

Katıksız sevdim seni

Tokat!.. Yıllar sonra sana geldim

BİLDİN Mİ BENİ

BİLDİN Mİ BENİ!..

Şerare Kıvrak:

This website uses cookies.