38°C
23 November 2024
Köşe Yazıları

BAŞLADIĞINI BİTİREN OĞLUM

  • Eylül 5, 2019
  • 7 min read
BAŞLADIĞINI BİTİREN OĞLUM

Sevgili oğlum,

İnsanlarımızda bir inanç vardır. Bir insan nasıl başlarsa hayatı öyle devam edecek diye.

Ben senin yaşında iken annem  sık sık “ İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de o olur” diyerek insanın değişmeyeceğini ima ederdi. Ama evlilik çağına gelen akrabalarımızın evlenmesine de ön ayak  olmaya her zaman devam ederdi. Çünkü evlenecek insanın  sorumluluk sahibi olacağını ve ailevi sorumluluklarını üstlenince akıllanacağını ve uslanacağını sanırlardı. Halbuki çok zaman  yanıldılar bu konuda. Değime kapalı olan insan zenginliğe de erse, evlense de , başka nimetlere de sahip olsa değişime inanmadığı zaman değişememekte ve  hayatı bu çerçevede devam etmekte.

Canım oğlum,

Hayatta felsefem “ Başladığını ne pahasına olursa olsun yarım bırakma, tamamla” dır.  Ben ortaokula giderken şiddetli bir hastalık geçirmiştim ve  aylarca okuldan uzak kalmama rağmen iyileşince okuluma devam etmiş ve tamamlamıştım.

Lisede de iki sene kalmama rağmen sonradan azmederek o okulu da tamamladım. Kimse Üniversite tamamlayacağıma inanmazken ben inanarak ve severek Üniversite tamamlamış, “ Okuyamaz, yapamaz “ diyenlere inat başarıyı yakalamıştım.

Canım oğlum,

Hayatta başladığın bir işe inanmaktaysan mutlaka tamamla. Yarım bırakılan iş tamamlanmamış demektir.

Sevgili oğlum,

İnsanlar, “saygı” dediğimiz zaman körü körüne itaat etmeyi  anlamaktalar. Mesele “büyük” dediğimiz yaşlı insanlar, her şeyin en güzelini bildiklerine inanarak bizim inanmadığımız , bizim benimsemediklerimiz hayat tarzını bizlere dayatmaya kalkarlar. Bizler  onlara karşı çıktığımız zaman hemen “ TERBİYESİZ”  derler… Halbuki hayata birde bizim açımızdan baksalar o zaman anlayacaklar ki her insanın fikir ve yaşam tarzı farklıdır ve saygılı olmak lazım. Ama hayatı hep kendi bakış açılarından görenler, sadece bakar kör olmaktalar.

Canım oğlum,

Eğitim , eğer gerçek  eğitimin önemini anlayarak  alınırsa eğitim insanı değiştirir. Eğitimli insan  gerçek manada okuduklarını  anlamış ve gerçek manada da hayatına uygulamışsa başkalarına baskı yapmak , onlara fikirlerini dayatmak , onların her işine karışmak  kolaycılığına kaçmayarak  “ Ben onu anlayım ki , o da beni anlasın “ diyerek  önce anlamayı seçer, sonrasında da anlaşılmaya bakar.

DİKKAT!  HER ŞEY DAHA ÇOK DEĞİŞECEK

Canım oğlum,

Şuna inanmaktayım ki, hayatta anne ve babanın çocuğuna verebileceği en güzel hediye  “ güzel ve yerinde eğitim” olmalıdır. Yani eğitim hem anne ve babanın öğretmenliğinde, hem okulda , hem akrabalarda hem komşularda , hem arkadaşlarda hem de  insanın kendisini eğitmek olarak algılanırsa o zaman hayat ona  gerçek manada “zor hayat” değil de  “ sevilerek , bilinçli ve farkındalıkla, mutlu olarak yaşanılan hayat” olarak geri döner.

Canım oğlum,

Eğitimin bir insanı nasıl değiştireceğini, eğitime gerçek manada önem veren  insanlara baktığımı zaman , öğretmen  veya imamlığı veyahut da  başka eğitimle alakalı görevi sadece yapılması gereken bir görev değil de  yaşanması, sevilmesi, hayatının adanması gereken bir görev olarak algılarsa eğitimden sadece eğitimi alan değil eğitimi veren insan da büyük keyif ve zevk alır. O zaman yapılan eğitim işkence değil, adeta bir eğlence ve  güzellik olur.

Canım oğlum,

Eğitim seviyemizin az olduğu zaman   bana “ Sen yarın çok değişecek ve gelişeceksin” diyenlere  pek inanmazdım doğrusu. Ama tüm dünyayı kasabamız zannettiğim zamandan çıkıp ta  daha büyük şehirlerde , daha gelişmiş hocalardan , daha güzel bir dünyada yaşadığım  ve eğitimin önemine inanarak  eğitimimi ve bilgimi artırdığım zaman nasıl geliştiğimi hayretle bende görmüştüm. Bu değişimi anlamayanlar bana o zaman  “havalı” demişlerdi. Onlara göre gelişen insan havalı olurdu ve insanlar   gelişmezse alçak gönüllü olurdu. Sadece “ Okumuş”  desinler diye eğitim almak ve insanlara tepeden bakmak ile insan meslek sahibi olur ama  gelişemez. İnsanlar mesleği gereği sana saygı duysalar bile  mesleğin elden gidince sana saygı duymayı bırakırlar. Eğitim önce seni sonra da çevreni geliştirmek için olursa o zaman insanlar sana gerçek manada değer verirler.

Canım oğlum,

“İki günü birbirine denk olan ziyandadır” diyen büyük insan  gerçekten de güzel söylemiş. Ama bakıyoruz ki günümüzde hayatımızda ilişki içinde olduğumuz insanlar  bunu “ iki günü de maddi açıdan denk olan ziyandadır” olarak algılayarak her gün bir evimiz , bir arabamız ve  bir havamız olsun derdi ile çalışmaktalar. Çok az insan da bunu gerçek manada kavrayarak  ilimleri ve irfanları ile insanları geliştirmek ve aydınlatmak için çaba harcamaktalar. Sende kendinle beraber  içinde yaşadığın topluma ışık saçan insan olmaya devam edersin.

DİKKAT!  KIRKPINAR'IN DOĞUŞU

Canım oğlum,

Sen  kaliteli eğitim almaya bak. Sana faydalı şeyler anlatan arkadaşlarınla olurken, sana zararlı şeyler aşılamaya çalışanlardan uzak durarak , sana faydalı şeyler aşılayan arkadaşın olarak  kitapları gör. “ Kitap en iyi arkadaştır”  felsefesini yaşamış bir babanın , aynı felsefeyi yaşayan bir evladı olarak kendinle gurur duy.

Canım oğlum,

Sen başladığın her işi ne pahasına olursa olsun, ilmini artırarak  bitirmeye bakarken, çevrende gerçek manada sevdiğin insanların da öyle felsefe edinmeleri için çaba harca. Ama bunu sakın baskı yaparak , onlara  kaba davranışlarla öğretme. Öğrenmek istemeyene zorla bir şey öğretmek sadece bize düşmanlıklar kazandırır. Mesela ben benim fikirlerime saygılı olmayan ve bana düşüncelerini dayatan insanlardan uzak kalmaya bakarım. Çünkü ben ayrı bir bireyim onlarda ayrı birey, onlar gibi düşünmek zorunda da değiliz.

Canım oğlum,

Bana zaman zaman bizi anlamayan insanlar “ Sen kendini alim, başkalarını cahil görüyorsun” demekteler. Doğru bildiğimizi söylemek “ alimlik taslamak” değildir. Ben düşüncelerimi burada sana anlatırım. Sen isterse dinlersin, isterse yaşarsın, ister mektubu okursun, isterse okumazsın. Beğenirsin veya beğenmezsin. Benim görevim anlatmak ve yazmaktır. Uygulamak yaşamak sana kalmış. Faydalanmak okuyana kalmış bir şey.

Canım oğlum,

Bazen bize kızanlar” Sen koskoca okulu boşa okumuşsun” derler. Yani bizleri  istedikleri yaptırmak için okumamızı baskı aracı olarak kullanmak isterler. Burada bizi suçlayayım derken, kendi okuyamamış olmanın ezikliklerini de gün yüzüne çıkarırlar ama farkına varamazlar. Okumuş olmak demek herkesin istediğini yapacağımız anlamına gelmez. Bunu bilmek lazım.

Canım oğlum,

Hayatta  yaşadığımız zorlukların derecesi, zamanında anne ve babamızın, bizleri hayatın zorluklarından koruyacağız derken  bizleri hayattan koparmaktan, hayatın zorluklarını yaşamaktan bizleri uzak tutmalarının yanlışlıklarından gelmektedir. Halbuki anne ve babalar çocuklarını ne kadar erken yaşta hayatın zorlukları ile yüz yüze getirirlerse çocuklarına o oranda  faydalı olmuşlar demektir. Bu yüzden bende hayatı sana anlatmak istemekteyim.

DİKKAT!  YÜKSEK EDEBÎ MİRASIMIZ

Muhabbetle kucaklamaktayım seni..

About Author

Turan Yalçın

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet