Millet Partisi Tokat İl Başkanı Mustafa Şeker, meslek örgütlerinin başında kullanılan “Türk” ibaresinin kaldırılması için başlatılan çalışmayı eleştirdi.
Millet Partisi Tokat İl Başkanı Mustafa Şeker, “Emperyalist güçlerin bölgemiz üzerinde kirli emellerine fırsat vermemesi için Mehmetçiğimizin yaptığı harekât devam ederken, ‘Türk’ kelimesi üzerinde yapılan tartışmalar milletimizin birlik ve beraberliğine atılmış bir bombadır.” ifadelerini kullandı.
Şeker, yazılı yaptığı açıklamada Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiğine işaret etti. Büyük Türk Milleti’nin kahraman ordusunun, Ortadoğu’da huzuru tesis etmek için asırlık Türk yurdu Türkmenelinde ‘Zeytin Dalı’ harekâtını büyük bir cesaret ile sürdürdüğünü belirten Şeker, “Devam etmekte olan bu harekâtın, bölgede huzurun ve istikrarın garantisi olan Türkmeneli Cumhuriyeti için bir başlangıç olmasını dileriz. Ortadoğu’nın bu bölgenin evlatları tarafından adalet ile yeniden düzenlenmesi gereği gün gibi aşikârdır.
Maalesef, küresel güçlerin içerde ve dışarıda tezgâhladıkları oyunların ortasına çekilmeye çalışılıyoruz. Böyle hassas bir dönemde, siyasilerin, kurum yöneticilerinin yaptığı hatalar milletimizi endişelendirmektedir. Milletimizi ayrıştıracak, kutuplara ayıracak söylem ve eylemlerde bulunmak, Türk ve İslâm beldeleri üzerinde, yani Ortadoğu’da kirli emellerini gerçekleştirmek isteyenlere yaramaktadır.
Mehmetçiğimizin canla başla emperyalist güçlere karşı mücadele verdiği, şehitlerimizin tekbirlerle ebedi aleme uğurlandığı bir dönemde ‘Türk’ kelimesi üzerinde yapılan tartışmalar son derece yanlış ve bir o kadar da düşündürücüdür.
‘Türk’ ismini taşımasına izin verilen kurumların yönetimde bulunan şahısların, kahraman ve şerefli Türk askerinin barış, huzur ve istikrar için onurla ve insanca sürdürdüğü harekata leke sürmeye çalışmalarını şiddetle kınıyoruz. İster bakanlık tarafından Türk ismini taşımasına izin verilmiş olsun ister verilmemiş olsun, resmi görevde olsun ya da olmasın kahraman Türk ordusuna, Aziz Türk Milletine dil uzatan herkesin bugüne kadar karşısında durduk, bugünden sonra da kararlılıkla duracağız!
Ancak yanlışı düzeltmek bir başka yanlışla yapılamaz. Yönetiminde bulunan bir hainin, gafilin, ya da acizin, bir kişinin ya da bir ekibin yaptığı hata yüzünden kurum cezalandırılamaz. Hele kanunla kurumun isminin başına verilen ‘Türk’ kelimesi ceza olarak hiç silinemez. Hatası olanlar adalet önünde hesap vermelidir. Tahkikat ve muhakeme ise bağımsız ve yüce, Türk adalet sistemi tarafından sürdürülmelidir. ‘Türk’ kelimesinin kaldırılma teşebbüsü ve tartışmaları milletimizin birlik ve beraberliğine atılmış bir bombadır. Biran önce bu gereksiz tartışma sonlandırılmalı, hatadan vazgeçilmelidir.
Değişik nedenlerle ‘Türk’ kelimesi üzerinde yapılan tartışmaları milletimizin âli menfaatleri bakımından son derece zararlı buluyoruz. Yaşadığımız ülkenin, dilimizin ve milletimizin adı ‘Türk’tür. Türk Milleti, bölünmez ve ayrıştırılamaz bir bütündür, etnisite yığını değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli makamlarının emanet edildiği yöneticilerin söylem ve eylemleri büyük bir milleti, devletini bağlamaktadır. Yöneticilerimizi, Türk Milletini bölmeye çalışanlara izin vermemek için daha dikkatli davranmaya davet ediyoruz.”