ÇOCUK VE OKUMA AŞKI
Merhaba Sevgili oğlum,
Sende okuma ve bu vatana millete faydalı bir evlat olma amacı görmekteyim.
Kimisi 3 yaşında bir çocuğun okuma aşkı mı olurmuş dese de, yani çocukların okumasını küçümsese de, ben gene de sende okuma aşkı görmekteyim.
Canım oğlum,
İnsan küçükken ne ile oynarsa, bence büyüyünce de onunla alakalı işler yapar çoğu zaman. Bak ben küçükken hep kağıtlarla ve kalemlerle oynardım. Babamın okuduğu gazeteleri para boyunda keser para oynardım. Benim bu durumumu gören akrabalar “Bu çocuk para ile alakalı, büyüyünce ya kalpazan olur ya da veznedar” derlerdi. Ben ise sonunda okuyarak işletmeci olarak, muhasebecilik yapmaktayım. Benim kağıt oyunlarıma katılmayarak, toz toprak oyunları oynayanlarda ne yazık ki okumaya aşık olmayarak köyde çiftçi oldular. Onlara da saygı duymak lazım. Kimi toprağı sever aşık Veysel gibi, kimisi de okumayı yazmayı Mehmet Akif gibi işte.
Canım oğlum,
Ben dergilere bakarken, gazete okurken, senin yanıma gelerek resimlere bakman, okumaya çalışman, “Burada ne yazıyor baba?” diye sorduğun zaman benim sana o yazılanları okumam senin hoşuna gitmekte ve sevmektesin okumayı böylece. Zaten okuma sevgisi de her zaman böyle başlar. Derler ki “İnsan 7’sinde ne ise 70’inde de öyle olur” ya da “Can çıkmayınca huy çıkmaz” denilir. Çocuklar çoğu zaman anne ve babalarını taklit ederler de anneler ve babalar çoğu zaman bunu anlamazlar. Benim çok okumam, senin de okumayı sevmeni sağlayacak ve hayat sana daha kolay gelecek. Zamanla bunu da anlayacağız işte.
Sevgili Oğlum,
Bak okumak önemli. Okumak çok önemli. Çok çok ama çok önemli. Bak oğlum Allah, bizlere okumayı emrettiği halde okumayı hep Batılılar yapmış ve bizler ise hep kulaktan dolma bilgilerle hareket etmişiz. Bu kulaktan dolma bilgilerin çoğu yalan yanlış olduğu için de hep şaşırmışız. Şaşkınlıkla sağa sola bakarken biz, doğrunun ve güzelin okumakta olduğunu anlayan batılılar geçip gitmişler bizi. Bunu ülkelerin bir sene de okuduğu kitap sayısına bakarken görebiliriz. Bizim geri kalmışlığımızı ve ilerleyememiş olmamıza baktığımız zaman bunu daha da iyi anlarız.
Canım oğlum,
Bazen seninle gezerken okullara hayran olman ve okulların yanından geçerken heyecanlanman ve “önlüklü öğrencileri gördükçe” Baba bana önlük al, kitap al okula gideyim“demen benim hoşuma gitmekte.
Canım oğlum,
Bir gün halanın kızı seni heyecanlandırmak için okuluna götürmüş ve senin okulu sevmeni sağlamış. O’nun öğretmeni seni sevmiş ve seninle ilgilenmiş ve hoşuna gitmiş bu. Bunu bizlere “Öğretmen benim yanağımı okşadı. Bana hiç kızmadı.” demenden anlamaktayız. Böylece de okula daha çok bağlanmışsın ve bunu da defalarca anlatarak bizlerle bu mutluluğu paylaşmanı her zaman, ben ve annen memnunlukla karşıladık. Aklı başında her anne ve baba oğlunun okuma aşkını her zaman büyük sevgi ve mutlulukla değerlendirir.
Canım oğlum,
Bu okuma sevgisi var ya insanları derelerden, tepelerden aştırır her zaman başarıya, sevgiye, mutluluğa yaklaştırır. Peygamberimiz “İlim Çin’de dahi olsa alınız” diyerek okumanın önemini anlatmış. Tarihe baktığımız zaman büyük alimlerinde okumak ve insanlara faydalı olmak adına dereler ve tepelerden aşarak, ülkelerden sınırlardan geçerek, kıtalardan kıtalara atlayarak, oradan oraya, buradan buraya, Mevlana’nın “Ne olursan ol, gel gene gel, putperest olsan da, tövbeni yüz bin kere bozmuş olsan da gene gel” demesinden en güzel şekilde anlamaktayız. Evet okumayı seven insan ne olursa olsun insanlara faydalı olmaya yemin ederek, okumalı okumalı işte.
Sevgili oğlum,
Bizim babalarımdan önce kasabamızda ilkokul bile yokmuş. İlkokul babalarımızın okula başlayacağı zaman gelmiş. Babalarım okumuş ama bu sefer de ortaokula gidecek imkan yok. Ortaokul o zaman sadece il merkezlerinde varmış. Hatta lise bile o zaman yokmuş il merkezlerinde. Bugün yaşları 80’lerde olanlar o zaman yakın komşu illere okumaya gitmişler. Öyle ki 1940’lı yıllarda İlkokul mezunu olanları 1 yıl eğitimle ilkokul öğretmenliğine atamışlar. Bizim zamanımıza kadar öğretmenlik yaptı bu insanlar. Hatta babamız annemiz o zaman 1 yıl eğitimi göze alıp öğretmen olamadıklarına pişman olmuşlar.
Canım oğlum,
Bugün hemen hemen her kasabada bir lise var. Her köşe başında okul var. Her ilde hatta her ilçede yüksekokul var. Ama gene de bütün bu imkanlara rağmen okuma oranı son derece düşük ülkemizde ve ilimizde. Bu yüzden senin ve arkadaşlarının okuması önemli. Okuyan ve güzel okullar okuduktan sonra da durmadan kendini yenileyerek geliştiren ve yerinde saymayan insanlar her zaman kazançlı çıkmışlardır. Gönül isterdi ki, okulların, Üniversitelerin sayısı arttıkça, bizim ülkemizde de okuma oranı artsın ve herkes okuma sevdası ile dolsun. Akşamları evlerde, televizyon seyreden değil, kitap okuyan insanların sayısı artsın. Bizler de okumaya doyamayan bu millete bu mektuplar gibi, mektuplar, kitaplar yazalım da millet okuyarak bilinçlensin.
Sevgili oğlum,
Gelişmiş ülkelerde insanlara okuma aşını ve sevgisini daha küçük yaşta aşılamaktalar. Çünkü orada insanlar kitap okumaktalar devamlı ve anne ve babalarının kitap okuduklarını gören çocuklarda okumaya, yazmaya heves etmekteler. Bizler batı ülkesinde yamıyoruz ama bizim evde, benim okuma aşkım ve sevgim olduğu için, bu sevgi annene geçmese de sana geçti ve sen de okumayı babana bakarak sevdin. Okumayı sevmen sayesinde okulda da başarılı oldun. Öğretmenini dikkatli dinledin ve okuma hızın da artarak hayatta mutlu ve bahtiyar olmaya baktın.
Canım oğlum,
Büyük şehirlere gezmeye veya iş seyahatine çıkarken ben sana her zaman hediye olarak mutlaka kitap getirmeye gayret ettim ve bunu alışkanlık haline getirdim. Bu sayede sen de okuyarak okuma sevgisi edindin. Bence her anne ve baba başka şehirlere gezmelere giderken çocuklarına kitaplar getirmeli. Rahmetli babam da başka illere giderken benden ne istediğimi sorar, ben de her zaman “kitap” isterdim. Böylece kitap okuyan çocuk gelişerek hem kitap okuyan hem de kitap okutan adama an yazılardır.
Sevgili oğlum,
Senin de hayatında, her zaman kitap olsun. Okuma aşkı ile dolu ol. Öyle ki kitap dolu bir evin ile çiçek dolu bir bahçeniz olsun ve bu sana mutluluk, bilgi ve sevgi getirsin. Sen okumayı seversin ki bu zaten peşinden gelecektir.
Seni muhabbetle kucaklamaktayım.
Baban.