DERSİNİ ZAMANINDA YAPAN KIZIM

 

Sevgili Kızım,

Okullar açıldı ve sen bir yaş daha büyüyerek bir üst sınıfa geçtin. İlköğretim okulunun ilk 4 senesinde öğrendiklerini hayatına uygulayarak ilerde, geçmişten daha başarılı bir öğrenci olacaksın. Bugüne kadar yaşadıklarımız ve senden gördüklerimiz bunu göstermektedir. Senin ilerde daha çok başarı göstereceğine olan inancımızı da daha da artırmaktasın.

Canım kızım,

Geçen seneye oranla okuldan gelir gelmez, yemeğini yedikten sonra derslerini hemen yapman ve yapılması gereken ödevini hemen ve zamanında yapma alışkanlığını ilköğretim 5. sınıfta kazanman ilerde eline geçecek işleri de zamanında yaparak kalan zamanlarında da geliştireceğin hobiler, sosyal uğraşılara zaman ayırmana sebep olacak. Buna hayat tecrübelerimle inancım daha da pekişti.

Canım kızım,

Daha 10 yaşındaki bir öğrenciden devleti temsil eden öğretmeni, ailesini temsil eden anne ve babasının ve toplumun beklentisi, okulda öğrencinin öğretmenini dikkatlice dinlemesi ve sonrasında da anlamadığı yerleri öğretmenlerine sorup öğrenmesi, tam anlayana kadar da sorularına devam etmesidir. Eğer çocuk dersi okulda anlamamışsa okuldan hemen gelince ödevlerini yapması ve anladığı zaman, bundan emin olarak zamanını sosyal çalışmalara ayırması beklenir. Eğer ödevini yaptıktan sonra da anlamamışsa anne ve babasına okula giden başka büyüğü varsa onlara sorması ve tam öğrenmesi gelecekte hayatta zorluk çekmemesine sebep olur.

Canım kızım,

Ben de okulda iken öğretmenim olan rahmetli Nurettin Nasırlıoğlu’nu can kulağı ile dinlerdim. Öyle ki aradan 33 sene geçmiş olmasına rağmen onun güzel ve etkili, hayatı tanımamıza ve zorlukları aşmamıza büyük yardım eden sözleri halen kulaklarımda. Dersi derste dinledikten sonra eve gelince de hemen ödevlerimizi yapar, sonrasında oyun oynayacaksak oyuna ailemize yardım edeceksek ailemize yardım ederdim. Bu da “ilkokulda çok başarılı bir öğrenci olmamıza yeter de artardı bile. Bir öğrenciden de beklenen zaten budur.

Canım kızım,

Okuluna her zaman severek giden, dersini derste dinleyen anlamadığı zaman öğretmenine soran ve isteyerek severek okuldaki sosyal çalışmalara katılan ve bu çalışmaları da severek yapan insanı öğretmenleri ve okul idarecileri de mutlaka sever ve ona hem sevgi, hem ilgi göstererek daha da başarılı olmasına yardım ederler. Bazı istisnalar hariç ben hayatta hep buna şahit oldum ve olmaktayım da..

Canım kızım,

Aynı şekilde eve gelince ödevini hemen yapan, sonrasında anne ve babasının söylediği şeyleri mantıklı ve doğru ise yapan, eğer yapmak istemiyorsa bunu da anne ve babasına öfkelenmeden kibarca izah eden çocukları da anne ve babalar mutlaka sever. Anne ve baba da insan olduğu için hata yapar ve bunu çocuk fark ederse anne ve babasına hatasını kibarca ve ısrar etmeden söylemesi de çocuğun görevidir. Ama anne ve babaya öfkelenmek, bağırmak, sır inat olsun diye karşı çıkmak kesinlikle hiçbir ortamda hoş görülmez. Bu yüzden sen de bize çok zaman kibar konuşmaktasın. Bu da hem okulda başarılı olmana hem de ailede mutlu olmana sebep olmakta.

Canım kızım,

Okulda yaşadıklarımız da hayatın bir provasıdır aslında. Zaten okul bizi hayata hazırlayan bir eğitim kurumu değil mi? Okulda başarılı olan insanların çoğu da hayatta başarılı olmakta değil mi? Okuldaki disiplinini bozam insan hayatta başarılı olamaz. Okulda yaptığı hataları tekrarlamayan insan hatalardan ders alır ve yanlışlarını düzeltirse okuldaki başarısızlığı da ona başarı olarak güzel imkanlar sunar önüne. Bunun yanında okulda başarısını ısrarla devam ettiren okul başarısını artırarak devam ettiren ve disiplinli çalışmasını artıran insanlar hayatta başarılı olurlar genelde.

Canım kızım,

Ödevleri zamanında yapmak, öğretmenin anlattıklarını iyi anlamak ve disiplinli olmak okulda yüksek not almaktan daha önemli. Ben bunu okul arkadaşlarımdan ve kendi okul başarımdan da yaşayarak öğrendim. Bir arkadaşımız derslerine planlı çalışırdı ve notu orta olurdu yani çok yüksek notlar almazdı. Bir arkadaşım ise derse bile düzenli girmez, dersleri planlı çalışmazdı ama gene de yüksek notlar alırdı. Düzenli notlar alan, düzenli çalışan ama notları orta olan arkadaşım bu çalışmalarını gene düzenli olarak hayatına uygulayınca önce devletteki görevinde, sonrasında özel sektörde başarı göstererek genel müdürlüğe bile yükseldi ve sonunda bize de planlı yaşamanın önemini anlatmış oldu. Bu arkadaşımın planlı, disiplinli ve her işini zamanında yapması bugün bile devam eder ve ben b arkadaşımı çok sever ve takdir etmeye devam ederim.

Canım kızım,

Atalarımız “ bugünün işini yarına bırakma” demişler. Ne güzel söylemişler. Bende derim ki sana “ bu saatin işini gelecek saate bırakma”. Günümüzde bir günde bile her saatin ayrı işi vardır. Bunun farkında olarak sende ödevini okuldan gelince hemen yemekten sonra yapmaktasın. Her işi sırası ile ve zamanında yapmak bile hayatın kolaylaşmasında ve başarılı hayatın kazanılmasında önem arz etmekte.

Canım kızım,

Zaman herkese yetecek kadar vardır. Zamanın nasıl geçeceğini bilemeyen de “zaman yetiştiremiyorum” diyenler de zaman planlamasını bilmeyen, neyin ne zaman yapılacağına karar verememiş ve işlerinin önem sırasını bilmeyen insanlardır. Bu yüzden senin daha ilkokul 5. sınıfta önce okul, sonra okul dönüşü yemek, hemen okulda öğrendiklerini unutmadan tekrar ederek ödevlerini de zamanında yapman benim için önem arz eden bir olay. Beni sevindiren bir hadise. Bu tutumun devam ettiğince de seni daha çok sevmeme ve senin hayatta başarını artıracağına inancımın artmasına ve senin çocuklarının da senden daha başarılı olacağına olan inancımı artırmaktadır.

Canım kızım,

Okul sevgisi, okuma sevgisi ve yazma tutkusu, okulda not alma, evde not tutma sevgisi olan insanları ben severim. İnsan unutmadan ilerde hatırlaması gereken her işini not alması alışkanlığı da ödevini zamanında yapmak ile başlar senin gibi 5. sınıfta.

Canım kızım,

İlkokulda küme çalışması yapardık. O zaman neye yarayacağını bilmezdim. Ama sonra hayatta anladım ki, küme çalışmaları var. Dernek, kulüp gibi sivil toplum kuruluşlarında. Bu çalışmalarda beni hep yazıcı yani günün deyimi ile sekreter yaparlardı. O zaman yazarlık aklımda bile yoktu. Sonradan anladım ki, Öğretmenimiz Nurettin Nasırlıoğlu benim yazar olacağımı tahmin ederek beni hep yazıcı yaparmış. Yerel gazetede genç iken yazı yazarken bir ağabeyimizin bana karşı “Hayatın hep yazmakla geçecek” demesinin ne demek olduğunu daha iyi anladım. Üniversitede tuttuğum notların arkadaşlarıma faydalı olduğunu görmek de beni mutlu ediyordu her zaman.

Canım kızım,

İşte ödevini zamanında yapmak ve güzelce ödevleri zamanında hemen öğrenir öğrenmez pekiştirerek yazmak ne kadar güzel ve hayata hazırlayan bir alışkanlık. Bunu belki senin yaşında iken ben bile anlamazdım ama sana baktıkça “ keşke ben de zamanında ödevlerimi bu kadar zamanında yapsam belki de şu an aldığım mesafeden daha ilerde olurdum” diye düşünmekteyim çok zaman. Ama senin başarın da bir nevi benim başarım sayılır. “Babalar güzel yazmakta kızlarına en güzel örnek olur” özdeyişimi de burada yazayım da tarihe geçsin artık.

Hayatta her şeyi zamanında yapmakta olan senin bu tutumunun arkadaşlarına ve çocuklarına en güzel örnek olmasını diler, gözlerinden öperim esmer güzeli kızım.

Turan Yalçın:

This website uses cookies.