ESNAF VE ÇİFTÇİ SİCİL AFFINDAN YARARLANAMIYOR MU?

Tokat Milletvekili, TBMM İdare Amiri Kadim Durmaz,  27 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete ’de yayınlanarak yürürlüğe giren 22/01/2009 tarihli ve 5834 sayılı Karşılıksız çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna geçici maddeyle eklenen Sicil Affını Bankaların ne derece uyguladığına ilişkin ve sicil affından yararlanan ve yararlanamayan esnaf ve çiftçi sayısının tespiti için araştırma önergesi verdi.

            Araştırma Önergesi 19 Şubat Salı Günü TBMM Genel Kurulunda CHP Grup önerisi olarak gündeme alındı. Araştırma Önergesi üzerine, önerge sahibi Tokat Milletvekili Kadim Durmaz konuşma yaptı.

İKİ MİLYON DÖRT YÜZ SEKSEN BEŞ BİN KİŞİ KREDİ KARTI BORCUNU ÖDEYEMEDİ

            Bireysel kredi kartı borcunu ödeyemeyen kişi sayısının geçen yıl ekim ayı itibarıyla 2 milyon 485 bin kişi olduğuna dikkati çeken Durmaz, "10 ayda takibe düşen kredi kartı borçlu sayısı 684 bin 360 kişi. Bireysel kredi kartlarında toplam borç 102,4 milyar.  Bunun 6,5 milyar lirası takipteki krediler.

Takipte olan 684 bin 360 kişiye bu imkânın tanınması gerekiyor. İlk defa, 2018 yılında ülkemize 21,2 milyar kaynağı belirsiz para girdi.  Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, tek bir yılda ülkeye giren en yüksek kaynağı belirsiz para miktarıdır.

SİCİL AFFI ÇIKARILDI AMA, UYGULAMASI BANKALARIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILDI

            Geçici maddeyi okuduğumuzda  'Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmayabilir' ifadesi yer almaktadır. Küçük esnafımız, çiftçilerimiz ve bireysel kredi, kredi kartı borcu olan yurttaşımız az miktarda olsa borcunu gecikmeli yatırdığında sicil affından yararlanamadığını görüyoruz. Çıkarılan kanunun uygulanmasının bankaların inisiyatifine bırakılması birçok esnafımızın, çiftçimizin ve yurttaşımızın faydalanamamasına neden olmuştur. Bu kanun yeniden düzenlenmelidir." diye konuştu.

TAKİBE DÜŞEN KOBİ KREDİLERİ MİKTARI %60 ARTTI, DÜŞÜK MİKTARDA DA OLSA BORCUNU GECİKMELİ ÖDEYEN ESNAF SİCİL AFFINDAN YARARLANAMADI

            2017 sonunda 25.2 milyar TL civarında olan takipteki KOBİ kredileri miktarının 2018’in 11 aylık döneminde yüzde 60 artışla 40.1 miyar TL düzeyine çıktığını ifade eden Durmaz, açıklamasını şöyle sürdürdü:

            "Bankaların KOBİ niteliğindeki müşteri sayısı 2018’de bir önceki yıla göre 159 bin 604 kişi azalsa da, çarkları döndürmek için daha fazla krediye sarıldılar. KOBİ’lerin kullandığı kredi miktarı 2018’in 11 ayında 2017’nin sonuna göre yüzde 21 artışla 621.7 milyar liraya fırladı.

2018 başında KOBİ’ler toplam 512 milyar 670 bin TL kredi kullanırken takipteki kredi miktarı 25 milyar 550 milyon TL civarındaydı.

O dönem kredi kullanan KOBİ sayısı ise 4 milyon 223 bin 163’tü. Aradan geçen 11 ayda kredi kullanan KOBİ sayısı düşerken hem kullanılan kredi hem de batık oranı yükseldi.

633 BİN ÇİFTÇİ EKMEKTEN VAZGEÇTİ, ÇİFTÇİLERİN %90 ’I BORÇLU

            Çiftçi kayıt sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 765 binden 2 milyon 132 bin kişiye düştü; yani 633 bin kişi azaldı.

2 milyon çiftçinin %90’ı borçlu,

Aldıkları krediler için tarlasını, evini ipotek ediyorlar. Bankalar borçlarını ödeyemeyen çok sayıda çiftçinin tarlasına el koydu, elinden aldı.

Çiftçinin sadece bankalara borcu yok. Çiftçilerin bir de mazota, ilaççıya, gübreciye, tohumcuya, esnafa, piyasaya olan borçları var.

Şu anda üretim maliyeti ile devletin verdiği fiyatlar arasında fark yok.

Örneğin bir kilo buğdayın maliyeti 1 lira, verilen fiyat 1 lira 5 kuruş.

Fındıkta, sütte, incirde, üzümde, zeytinde, narenciyede bütün ürünlerde benzer bir durum yaşanıyor.

Bu durumda çiftçi borçlarını nasıl ödesin.

Bu gidiş iyi gidiş değil.

İzlenen tarım politikası yanlış.

ÇİFTÇİ ÜRETİM YAPAMAZ HALE GELDİ

            Son 16 yılda ürettiğinden para kazanamayan, emeğinin karşılığını alamayan çiftçi 3,2 milyon hektar araziyi ekmekten vazgeçti. Yani 2 Trakya büyüklüğünde arazi.

Aynı düşüş meralarda da var.

AKP İktidarı ile Ziraat bankası 8 milyar TL kâr açıkladı. Çiftçisi batarken, çiftçi için kurulan bankası kâr eden başka bir ülke var mıdır?

Düne kadar ‘devlet şeker mi satar? ‘diye Şeker Fabrikalarını,

‘Devlet kumaş mı satar? ‘ diye Sümerbank’ı,

‘Devlet sigara mı satar’ diye Tekel Sigara fabrikalarını satanlar, bugün ne acı ki devlete domates, patlıcan biber sattırıyor.

ÇİFTÇİNİN BORCU 100 MİLYAR’A YAKLAŞTI

Son on yılda enflasyon toplamda yüzde 145 artarken çiftçilerin borç stokundaki artış yüzde 830'ları bularak 100 milyar TL'ye dayandı.

Bu borcun 66.5 milyar TL’si kamu bankalarına, 11.6 milyar TL’si yerli özel bankalara, 19.6 milyar TL’si yabancı özel bankalaradır.

            Ekonomik krizden en çok etkilenen kesim olarak çiftçinin, esnafın, sanayicinin, emeklinin,  borçlarının yeniden yapılandırılması ve desteklenmesi çok önemli bir ihtiyaçtır. 2017 Ocak ayında çıkartılan “sicil affı” düzenlemesi ne yazık ki çiftçiyi ve küçük ölçekli esnafa rahat bir nefes aldıramamıştır.

ANADOLU’NUN BİRÇOK YERİNDE ESNAF VE ÇİFTÇİ BU AFTAN YARARLANAMAMIŞTIR

            12,5 milyon kişiye müjde olarak sunulan sicil affı düzenlemesinden,  Anadolu’nun birçok yerinde esnaf ve çiftçi bu aftan yararlanamamıştır.

            Bu nedenle kanun metninin yeniden düzenlenmesi ve bankaların borçlu çiftçi ve esnafa yapılandırma fırsatını zorunlu olarak tanıması gerekmektedir. Bankaların sicil affı konusunda zorunlu tutulması keyfi uygulamalara son vererek çiftçiye ve esnafa gerekli desteği sağlayacak niteliktedir.

SON 5 YILDA 516 BİN ESNAF İFLAS ETTİ

            Rekabet edemeyen, ürününü satamayan, üretemez hale gelen KOBİ’lerin ve çiftçinin ayakta kalabilmesi için ciddi yapısal önlemlerin alınması gerekmektedir.

Plansızca desteklenen AVM’ler küçük esnafı bitme noktasına getirmiştir. Son 2 yılda 176 bin esnaf kepenk kapatmasına neden olmuştur. Son 5 yılda ise türlü sebeplerle yaklaşık 516 bin esnaf iflas etmiştir. 

            Meclis önünde kendini yakan vatandaştan tutun da kredi borcunu ödeyemeyip ürününü banka şubesine döken çiftçiye, intihar vakalarına kadar tablo vatandaş açısından iyice kararmaya başlamıştır. Acil önlemler alınmaz ise krizin sonuçları daha da ağır olacaktır.

            Yukarıda belirttiğim tüm hususlar doğrultusunda; ülkemizdeki KOBİ’lerin, esnafın ve çiftçinin borçluluk durumu, esnafa ve çiftçiye destek verilirken yaşanılan eşitsizlikler, sicil affından yararlanan ve yararlanamayan esnaf ve çiftçi sayısının tespiti;  bankaların “sicil affını” ne derece uyguladığının tespiti ve bu doğrultuda; küçük işletmeler, esnaf ve çiftçiye verilecek desteklerin belirlenmesi, borçların yapılandırılması için önümüzdeki dönem TBMM’nin bu konuda yürütmesi gereken faaliyetlerin ortaya çıkarılması ve çözüm önerilerinin tespit edilmesi amacıyla Anayasa'nın 98, TBMM İç tüzüğünün104 ve 105. maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz."

Tokat Haber:

This website uses cookies.