Düşündüğünüz, söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız, söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği, duyduğu,
Anlamak istediği, anladığını sandığı,
Dolayısıyla insanlarının birbirini anlaması için birçok ihtimal var.[Doğan CÜCELOĞLU]
Kendimizi ifade etmek, anlatabilmek, anlayabilme, duyguyu karsı tarafa geçirebilmek, yüz yüze gelebilmek, gözleri kaçırmadan, sağa sola bakmadan net ifadelerle konuşabilmek…
İnsan kalbi olan, hisleri olan bir varlık. Yüz yüze yapılan konuşmanın yanında diğer iletişim araçlarıyla yapılan iletişimler ne kadar sağlıklı geliyor size? Kaçıyoruz, kaçırıyoruz duyguları ….Konuşmayı ağır bir yük gibi görmek çok acı. Yediden yetmişe elimizde telefon, internet olmazsa olmazımız. Tamam olmalı ama sınırı da olmalı. Bir bakış, bir merhaba, bir ufak tebessüm aramızdaki soğukluğu giderecek olan ögeler aslında… Biz duygularımızı yüz yüze iletişimle daha güzel ifade eder ve daha anlamlı kılabiliriz.
İletişimin bu kadar kolay olduğu bir dünyada neden yalnız insanlar hiç düşündünüz mü?
Konuşmanın verdiği sıcaklık samimiyet, doğallık, rahatlık ne yazık ki klavyede, telefon tuşlarında, televizyon kumandasında… Kapı baca kapalı…
Galiba konuşurken biraz da dinlemeyi bilmek lazım… Söz hakkı vermek lazım. Saygı duymak lazım ama bunlar zor değil. Hep anlaşılamamaktan şikâyet ediyoruz. Empati kurmak yüz yüze iletişimin en temel ögesi. İletişimi etkin kullanamazsak çatışma o an başlar işte. Savaşarak değil anlaşarak çözmemiz gerekli meseleleri. Dünyayı çekilmez hale getirmek inanın konuşamamaktan iletişim kuramamaktan kaynaklanıyor. Cevap vermek için değil gerçekten anlamak için dinlersek yüz yüze iletişimin tadına doyum olmaz.
Konuşmak bir beceri bir sanat. Bırakalım şu telefonlardaki mesajlaşmaları… Televizyon kumandasına bağlı kalmayalım. Klavyelerde boğulmayalım. Mazeret aramayalım.
Gönülden gönüle yol vardır (HZ MEVLANA)
GÖNÜL VERMEYİNCE SEN GÖNÜL BULAMAZSIN
Sevgiyle tebessümle hoş sohbetle kalın
HALİSE ÖZLEM ÇİVİLİDAĞ