EVDE KİTAP OKUYORUM

Ülkemizde ve dünyada normal akışı bir anda değiştiren günleri yaşıyoruz. Komşularımızla görüşemiyor, yolda rastladığımız mesai arkadaşlarımız, dostlarımız, akrabalarımızla sarılamıyor ve resmi uyarılara harfiyen uyuyoruz.
Telefon konuşmalarımızın neredeyse tamamını korona virüs oluşturuyor. Çevremde gördüğüm tanıdığım, bilgi sahibi olduğum her aile kendi çapında korunma tedbirleri alıyor. Ülke ve dünya gündemini takip ediyor, daha fazla bilgi sahibi olmak için özel gayret sarfediyor.
Sosyal medyada paylaşımların güvenilir olanlarını önemsiyor ve okuyorum. Bir virüs dünya dengelerini nasıl etkisi altına alabiliyor, hayretle, dikkatle, eğitimci gözüyle, bilgi ve birikimiyle yorum yapıyorum.
Dünyanın dört bir köşesinden ölüm haberleri gelmektedir. Sıkıyönetim ilanları, sokağa çıkma yasakları, evlerden çıkılmaması tavsiyeleri, resmi uyarılar peş peşe gelmekte ve uygulamaya konmaktadır. Devletimiz tüm kurum ve kurullarıyla mücadele için her türlü tedbiri alıyor ve uygulamaya koyuyor. Vaka ve ölüm sayıları artıyor.
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bakanların, siyasi parti yöneticilerinin açıklamaları halkı rahatlatmakta, telaşı ve korkuyu azaltmaktadır.
Özellikle Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlarının basın açıklamalarını dinliyorum. İki bakanımızda oldukça rahat, samimi şekilde yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları açıklıyor. İkisi de görevleri ile ilgili teşkilatı tanıyor, bilgi ve birikimleri tam. Takılmadan, zorlanmadan, ekran zorluğunu yaşamadan çok rahat ve kendilerinden emin başarılı bir şekilde alınan kararlar ve uygulamaları hakkında bilgi veriyor, soruları cevaplıyorlar.
Hemen hemen her akşam Sağlık Bakanının açıklamalarını kaçırmıyoruz. Artık, vaka sayısı, iyileşenlerin sayısı, vefat edenlerin sayısı tamamen kontrol altına alınmasını dört gözle bekliyoruz. Hayırlı haberler bekliyoruz. Teşhis ve tedavi sürecinde yerli üreteceğimiz üretimleri bekliyoruz.
“Bir araya gelmemek, kalabalık ortamlarda bulunmamak, tokalaşmamak, temizliğe önem vermek, sistemli şekilde temizlenmek, devam eden uyarılar ve tavsiyeler. Ellerimizi 20 sn. sabunla yıkamak. Temas halinde olduğunuz kişilerle aramızda en az 3-4 adım mesafede bulunmak. Bulunduğumuz alanın temizliğini sağlamak. Giyeceklerimizin temiz olmasına dikkat etmek. Ateş, öksürük, nefes darlığı gibi şikâyetleriniz varsa maske takıp bir sağlık kuruluşuna başvurmak. Ellerimizle gözlere, ağzımıza ve burnumuza dokunmamak”. Devam ediyor.
Daha ilk günlerden itibaren, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca imzalı 14 maddelik uyarı metnini bizde çıktısını alarak evdeki panomuza asıyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Ziya Selçuk; Okullarımıza verilen aranın Nisan ayı sonuna kadar uzatıldığını ve uzaktan eğitimin devamını açıklıyor. Bakanlık olarak her türlü senaryoya hazır olduklarını eğitimde kayıplar, eksiklikler olsa da tüm sınıflarla ilgili çalışmaların tamamlandığını ifade ediyor. Öğrenciler evde derslerini takip edebiliyor.
Önce insan ve sağlığı için yapılan çalışmalar evlerimizde bizi mutlu ediyor. Koronavirüs nedeniyle bizim de ilk yaptığımız doğduğumuz köye gelmek oldu. 2+1 bahçeli evdeyiz. Evin ve bahçenin bahar bakımını yapıyoruz.
Köyde okula giden öğrencilerin internet ve televizyonlardan derslerini takip etmelerinekatkı sağlıyorum.
Sonra ne mi yapıyorum. Günü nasıl mı tamamlıyorum.
Okuyorum. Yazıyorum. Kitaplaştırmak istediğim denemelerimi yeniden gözden geçiriyor, seçimlerini yapıyorum. Aile içi oyun kurup mutlu saatleri yaşamak, unutulmaz günlerin hatıralarına mutluluk ekiyorum.
“Sarp Yokuş (Pir-i Türkistan SultânulEvliyâ Hoca Ahmet Yesevi” Çınar Ata’nın romanı. Okumanız dileğiyle.
Tarihimizi, kimliğimizi, bizi biz yapan değerlerle buluşuyoruz. Özellikle Türk Hakanlarına Kut emanetinin Hoca Ahmet Yesevi ile Sır emaneti halini öğreniyor. Dünya hayatının sarp yokuşlarını akla gönle dokunan tüm güzelliklere ulaşıyorsunuz.
İşte evde olmak, sıkılmamak, boş kalmamak bu günleri rahat atlatmak, sağlıklı günlere kavuşmak için yapılması gereken en önemli işlerde biri de okumaktır.
Okuma ve yazma insana kendini gerçekleştirme imkânı sağlar. İnsan için kendini gerçekleştirme ulaşılacak son nokta yani zirvedir. Zirvedeki insan hem mutlu hem üretkendir. İnsan hangi meslekten olursa olsun okudukça ve yazdıkça zirveye çıkabilecek, sağlıklı kararlarla hayatını olumlu yönlendirecektir.

Bilindiği üzere okuma ile ilgili hadislerde; 
YaratanRabbi’nin adı ile oku…

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
Oku, kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabb’in en büyük kerem sahibidir. Buyurulmuştur.

Evde kitap okuyorum…

Osman BAŞ

Osman Baş:

This website uses cookies.