Yenilikçi eğitimleri ile sosyal medyada fenomen olan öğretmenler, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinde (TOGÜ) düzenlenen seminerde yeni nesil öğretmenlerin ders işleme tarzı ve öğrenciyi okula kazandırmanın formüllerini anlattı.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından öğretmen adaylarına yönelik seminer düzenlendi. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen ‘Yenilikçi Eğitimciler’ zirvesine öğretmen adayları ve yeni atanan öğretmenler katıldı. Yenilikçi eğitimleri ile sosyal medyada fenomen olan öğretmenler, yeni nesil öğretmenlerin ders işleme tarzı ve öğrenciyi okula kazandırmanın formüllerini anlattı. Öğretmen Caner Sarıoğlu, Özge Selçuk Bozkurt, Hasan Çağatay Elma, Sezer Ortadağ, Şevket Kahrıman, Hulisi Çakır tarafından öğretmen adaylarına seminer verildi. Yaptıkları öğretmenliği anlatan öğretmenler kalıpların dışına çıkılması gerektiğini belirtti.
Mesleğe başladıktan sonra tarzında değişim yaşadığını belirten Hasan Çağatay Elma, “2010 yılında KPSS ile atandım. İlk girdiğimde böyle bir öğretmen değildim. Bitlis’te görev yaptım. Mesleki yeterlilik mesleği yaparken kazanılıyor. Baktıkça, yaptıkça, öğrendikçe yaparak öğrenmeye inandım. Çocukların okuduğu bir şeyi değil yaptığı bir şeyi zihninden silemediğini gördüm o yüzden böyle bu tarz farklı etkinlikler geliştirmeye çalıştım. Çocuklara her şeyden en önemlisi okulu sevdirmeyi çalıştım. Dersi değil okulu sevdirmeye çalıştım. Dersleri değil çocuklar okulu sevsin, okula gitmeyi sevsin yeteneğini biz keşfedelim biz yönlendirelim, çocuk hangi alanda yetenekli ise o alanda ilerlesin.” diye konuştu.
YAYILMACI POLİTİKA İLE GİDİYORUZ
Elma, “Her çocuğun o yaşlarda dikkat eksikliği olabilir. Hepimiz bu sıralarda dirsek çürüttük. Sorun şu; dikkat eksikliğini dikkat çekme ile toparlayabiliriz. Yani dikkati bağlayabilirsek, bir sınıf öğretmeni gerekirse palyaço olacak, gerekirse takla atarak sınıfa girecek, çocukların gözü sürekli onda olmalı. Bu uzmanlar tarafında da belirlenmiş 15-20 dakikadan fazla tutamıyorsunuz zaten. Ben kendi mesleğimi yaparken de görüyorum. Bu yaptıklarıma olumlu tepkiler aldım, olumsuz tepkiler de aldım. Yüzde 1-2 civarında olumsuz tepki var. Yüzde 98 oranında da olumlu tepkiler aldık. Bakanlıktan teşekkürler aldık. İyi gidiyoruz, yayılmacı politika ile gidiyoruz. Ne kadar çoğalırsak Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı da (PISA) o kadar yükselir.” dedi.
OKUL AİLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ
Okul aile işbirliğinin önemine değinen Hasan Çağatay Elma, şunları kaydetti:
“Velilerimiz okul aile işbirliğini önemsesinler. Ne kadar okulda olurlarsa o kadar çocuklarının gelişiminde katkıda bulunabilirler. Hangi ile gitsek eğitim fakültesi var. Bazı şehirlerde iki tane var. Bununla övünüyoruz. Bununla övünüyor isek mezun ettiğimiz kadar da atamasını yapmamız lazım. Dışarıda bir sürü atama bekleyen öğretmenimiz var. Bizde öğretmen öğretmendir, çeşidi yokturdan yola çıkarak buna değindik. Umarım yetkililer buna bir önlem alır. Yeni öğretmen olacak öğretmen adaylarına verilen eğitimlerde stajlar çok önemli. Yeni öğretmen olacak arkadaşlar stajlarında köy okullarına gönderilmeli. İzmir’de okuyup öğretmen oluyor sonra Bitlis’in But ilçesine atanıyor ağlamaya başlıyor. Hayatın gerçekleri ile orada karşılaşıyor. Stajlar gerçekçi olmalı, stajlar tamamen köy okullarında birleştirilmiş sınıflarda yapılmalı. Oranın tozunu yutmalılar, özellikle 1. Ssınıfa sokulmalı öğrenciler. Bu stajlar aynı tıp fakültesindeki gibi olmalı. Okullarda görev almalı gerekirse ücretini alıp derslere girmeli. El üstünde kalmamalı.”
Öğretmen Esra Sezgin, “Ben buradaki öğretmenlerin bir çoğunu sosyal medyadan takip ediyorum. Beğenerek izliyordum. Hepsi bir arada toplanmış onlardan öğreneceğim çok şey var. Bu atmosferi tatmak istedim. Onları canlı canlı dinlemek istediğim için katıldım. Aslında şuan benim hayallerimi yaşıyorlar. Atandığım zaman bende buralarda olmak istiyorum” diye konuştu.