Fransa’da Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılması için 300 kişinin imzasıyla yayınlanan bildiri Tokat’ta protesto edildi.
Fransa’da aralarında eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişinin imzasıyla yayınlanan, Kur’an-ı Kerim’den “şiddet ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığı gerekçesiyle bazı ayetlerin çıkarılması” yönündeki bildiri, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Tokat Şubesince protesto edildi.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Taşlıçiftlik Yerleşkesi Kampüsünde yapılan açıklamada, grup adına basın açıklaması yapan TÜGVA Tokat Yükseköğrenim Koordinatörü Orhan Dirik yaşanan olaya karşı tüm İslam aleminin harekete geçmesi gerektiği belirtildi.
İslam dininin kutsal rehberi olan Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıya ve gelecekte yapılması muhtemel saldırılara sessiz kalmayacaklarını ifade ederek, şunları söyledi:
Allah’u Teala En’am Süresi 115. Ayetinde ‘Rabbinin sözü doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur’anı] değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet] yoktur.’ diye buyuruyor. Biz de bu ayetin ışığında Yüce dinimizin kutsal kitabına yapılan bu saldırıya karşılık veriyoruz. Tüm kamuoyu huzurunda açıkça bu saldırıyı telin ediyoruz.
Herkes bilsin ki, istedikleri kadar toplansınlar, istedikleri kadar çabalasınlar, her şeyden ve herkesten büyük olan Rabbimizin koruduğu kutsal kitabımızı asla değiştiremeyecekler, bozamayacaklar, bir ayet dahi çıkarıp ekleyemeyecekler. Çünkü onu koruyan Allah açıkça buyurmuştur.
Aynı zamanda önderimiz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed de (s.a.v) Kur’an-ı Kerim hakkında ‘Allah’ın kitabı olan Kur’an’da sizden öncekilerin kıssaları, sizden sonrakilerin haberleri, kendi aranızda olanların hükümleri vardır. o, doğruyu eğriden ayıran kitaptır. o, hiçbir zaman anlamsız konuşmaz. o, Allah’ın sağlam ipidir. o, zikr-i hakimdir. O, dosdoğru yoldur. Kötü arzular asla onu hedefinden saptıramaz. Diller onu karıştırıp bozamaz. Âlimler ona doyamaz. Müttakîler ondan usanmaz. O tekrar tekrar okunmakla eskimez. O, cinlerin işitir işitmez: ‘Biz acayip bir Kur’an işittik ki, doğruya iletir. Derhal ona inandık.'(Cin, 72/1-2) dedikleri kitaptır. onun ölçülerine göre konuşan doğruyu söyler. Ona göre davranan sevap kazanır. Onunla hükmeden âdil olur. Ona çağıran doğru yola çağırmış olur.’ diyerek bizlere hakikati iletmiştir.
Geçmişten beri mukaddes dinimize karşı en alçakça saldırıları yapmakla meşgul olmuş aziz dinimizin içeriğini değiştirmek için çalışmış olan Batı özellikle Kuran’dan haz almıyor. İslam’ı nasıl parçalarız, Müslümanları nasıl gerçek İslam’dan koparırız diye büyük bir uğraş veriyor. Yüzyıllarca İslam’ın hakim kılındığı coğrafyada, ecdadımızın yönetiminde, yani Osmanlı Devleti zamanında, buna cesaret edemeyen Fransa şimdi şiddet ve Yahudi düşmanlığı yapıyor bahanesi ile Kur’anı değiştirme densizliğine cüret ediyor.
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturunu esas kılmış olan Osmanlı’nın nasıl bir medeniyet kurduğunu tüm dünya iyi bilir. Osmanlı, Avrupa’ya medeniyeti götürmüştür. Tüm insanlığı kucaklayan hoşgörü ve sevgisiyle, Avrupa toplumunun dinlerini huzur içerisinde yaşamasını her alanda sağlamıştır. Yahudi düşmanlığı diyorlar, Batı Yahudilere yaptığı büyük soykırımı unutmuş olmalı. Oysaki Yahudiler Osmanlı zamanında da bizim topraklarımızda İslam’ın yüce anlayışı sayesinde güvenle yaşamış ve günümüzde halen aynı güven içinde yaşıyor. Bu tarih bilmez açıklamalarıyla, algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ama unutmasınlar ki, tarih Batının gerçek yüzünü iyi biliyor. Daha yakın zamanda Bosna’da, Avrupa’nın gözü önünde ve BM gözetiminde on binlerce silahsız müslümanın Bosna’da nasıl katledildiğini hepimiz iyi biliyoruz. Önce bu soykırımın hesabını vermesi gereken Batı gerçeklerden kaçıyor. BİZ ise soruyoruz? Ey utanmaz Batı. Katlettiğin insanların hesabını ver önce! Sömürgeleştirdiğiniz Afrika ülkelerinin hesabını ver önce Ey Fransa. Utanmıyor musunuz müslümanları şiddetle bir göstermeye!
Şunu iyi bilmeliyiz ki dünyaya huzur getirecek düzen Allah’ın (c.c) indirdiği Kur’an-ı Kerim’in düzenidir. Onu anladığınız gün tüm dünyada şiddet azalacaktır. Bizim dinimiz şefkat ve merhamet dinidir, barış dinidir. Yaşatmak için mücadele görevi verir Müslümanlara. Yüce Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim, insanların değiştirmeye güç yetireceği bir kitap değildir. Kutsal kitabımız, vahyolunduğu gibi kıyamete kadar korunacaktır.
Son olarak belirtmek isteriz ki İslam dinimizin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’i değiştirmeye çalışan kim olursa olsun biz Türkiye’nin gençliği olarak buna asla izin vermeyeceğiz.”