Gençlerimizin Birbirine Bakışı

Gençlerimizin Birbirine Bakışı

Genelde 17-20 yaş arası kızlarla ve birkaç da evli kadınla bir kanalın yaptığı bir roportajda “Türk erkeğini üç kelimeyle anlatır mısın sorusuna” verdikleri cevaplar.

Videoyu durdura durdura verdikleri cevapları yazıya aktardım. Buyurun buradan yakın!

-Geri zekâlılar, çok eriller, saçma saçma hareketleri var, cahiller yaaa.

-Değişik, acaip, ilginç.

-Hödük, güdük, kütük.

-Kıro, sapık, aynen biraz cahiller.

-Mal, salak, geri zekalı.

-Odun, kadın düşkünü, atıp tutmayı seven.

-Odun, cinsiyetçi, geleneksel.

-Bencil, egoist, hep bana hep bana.

-Çapkın, yalancı, kıskanç (kendilerine değil, sadece eşlerine)

-Kimisi var hiç kıskanmaz, kimisi var çok kıskanır, ortası yok yani.

-Sadakatsiz, yalancı, güvensiz.

-Altadıyorlar, yalan söylüyorlar, güvenilmiyorlar.

-Kıllı, göbekli, kavat. (Affedersiniz, aynen almak zorundayım!)

-Kıllı, kıro…

-Yooo, o kadar da kötü değil.

-Yani, benimkinden en azından yola çıkayım. Sadık, tutumlu, evine düşkün (Bu evli biri olsa gerek)

-Seksi, haşin, yağlı, tam yağlı üçgen peynir.

-Yakışıklılar, ama çok kırolar, kadınları hiç anlamıyorlar.

-Genelde baskın olmaya çalışıyorlar, beceremediklerinde ise kıza yükleniyorlar.

-Çekingen, kaba, içine dönük.

-Abaza, kıro, zorlayıcı.

-Abaza, keko, sürekli her şeyi cinsellikte gören insanlar.

-Öküz, manda, hayvan.

-Bazıları yobaz oluyor ama bazıları da yardımsever de oluyor; Kırolar, çok fazla şiddet gösteriyorlar.

-Odun, hödük, yine odun.

-Kaba, kaba, kaba.

-Sabırsız, sabırsız, sabırsız.

-Kibirli, ön yargılı.

-Öküz, karizmatik oluyorlar genelde ve ve sempatik.

-Sahiplenici oluyorlar ve de maço.

-Türk erkeğini kendim için hiç anlatamam, keşke daha önce ölseydi. Ben hayatımı görmedim, hayatımı hiç yaşayamadım. Bazen derim ki hayatımı yazmam lazım ama kızım okuma yazmam hiç yok.

-Biraz daha nazik olabilirler, kadına daha çok değer verebilirler, biz onlara değer veriyoruz onlar da bize değer versin.

-Zor, öküz, tembel

-Kabasaba, aptal.

-Göbekli, kıllı, öküz.

-Öküz, yakışıklı asla değiller.

-Bence geneli yakışıklı, sakallı oluyorlar bi de, genelde esmer oluyorlar.

-Sevgisiz, saygısız, sadakatsiz.

-Kabalar, kesinlikle ince düşündüklerini düşünmüyorum, ve kadına maalesef değer vermiyorlar.

-Fazla ataerkil, kendini geliştirmeye çok açık değil, öyle yetişdikleri için öyleler

-İyisi de var kötüsü de var, hepsini bir kefeye koyamam ama çoğunluk bencil, kadınları ezen, üzen dayak şiddet.  Önemli olan insan olmak. Erkek kadın değil, kadının da kötüsü var ama çoğunlukla erkekler çok bencil. İkisi de çalıştığı halde geliyor uzanıyor, getir götür çayını kahvesini. Sanki diğeri insan değil.

(İnternette dolaşırken kızlarla yapılan röportaja rastladım ve bu yazıyı kaleme almayı düşündüm. Tek taraflı gibi algılanmaması için erkeklerin durumunu da paylaşmanın adil olacağını düşündüm. Acaba erkeklerle de bu röportaj yapılmış mı diye araştırınca aynı tür roportajın onlarla da yapıldığını gördüm. Buna benzer şekildeki erkeklere “Türk kızlarını üç kelimeyle anlatır mısın sorusuna” verdikleri cevaplar benzer şekilde olmuş.  Al birini vur öbürüne misali verilen cevaplar hemen hemen aynı. Dolayısıyla onları da tekrar etmenin bir manası yok. Canımız sıkılmasın.)

Bu bakış açısı toplumun yarısından fazlasının, gençliğin ise yaklaşık %80’inin bakış açısıdır diyebilirim.

Çocuk bu tür olumlu ya da olumsuz kanılara nereden varır? Gördüklerinden, okuduklarından, yaşadıklarından ve seyrettiklerinden (sinema, dizi vs)…

Eeee. 16-17 yıllık eğitimin (aile, okul, çevre, sinema, TV…) karnesi bu mu olmalıydı?

Bu çocuklar annesiz ya da babasız dünyaya gelmemiştir kanımca! O halde anne ve babalarına ayıp etmiyorlar mı? Anne-babaları bunları hiç eğitmedi mi? Biliyorsunuz eğitimin en önemli ayağı örnek olmaktır. Yoksa kızlar babalarını, erkekler de annelerini mi tarif ediyorlar? Bir kısmı için elbette ebeveynlerini tarif ediyor diyebiliriz! Ateş olmayan yerden duman tütmez” derler! Yanılıyor muyum? Başka izahı var mı?

Kişi, söyledikleri ile kendisini tarif eder, içindeki duyguları yansıtırmış.

Be kızım, be oğlum hiç mi gündemi takip etmiyorsun? Terörle mücadelede, Afrin’de, senin bu ağzını yaya yaya konuşabilmen için şehit olan o hödük dediğin Mehmetçik Türk erkeğidir. Sen Türk kızı olabildin mi? Senden Mehmetçik olur mu? Sen o mehmetcik gibi olabilir misin, 18 yaşındaki genç arkadaş? Orada şehit olanı doğuran, o askere kurban kesip alnına kan süren bir anadır, bu toplumun gerçek kadınıdır. Bunlardan nasıl bi haber olursunuz? Onları aklınızla, kalbinizle, vicdanınızla izleseniz aynı şeyleri konuşabilir misiniz?

Ama suç sizin değil, suç sistemin, suç anne baba olma hakkına sahip olmayanların kaçak yolarla(!) anne baba olmalarındadır. Bu ülke için bir misyoner gibi evlat yetiştiremeyecekseniz ya çocuk yapmayın ya da bu ülkeyi terk edin! Bu ülkenin şehitlerine böyle bir gençlik yakışmıyor.

O hödük dediklerinizi sizin gibi ana babalar; şehit olanları ise Sebahat Yakut, Fadimana Halisdemir… gibi analar ve Mehmet Zeki Sekin, Selahattin Özalkan… gibi babalar dünyaya getiriyor ve eğitiyor. Meseleyi anladınız mı?

Gençliğimizin yarısından fazlası bu durumda diyebiliriz. Suriye’deki kardeşlerimizi bataklığı kurutarak kurtarıyoruz ama bu vatanın emanetçilerini nasıl kurtaracağız? Toplumun çekirdeğinde protonları bir arada tutan, bağlanma enerjisini karşılayan nötronlar kaybolmuş! Dolayısıyla çekirdek, bir atom bombası haline gelmiş, artçı sarsıntılar geçiriyor ve patlamak üzere. Peki, bu durumda ve bu bakış açısı ile sağlıklı bir aile kurabilir mi bu gençlik? Elbette hayır. (Ben sordum, ben cevap verdim ama inanıyorum siz de aynı cevabı verirdiniz!) O halde buyurun cenaze namazına!

İsmet YALÇINKAYA

26/03/2018

İsmet Yalçınkaya:

This website uses cookies.