Gezirlik Bağlarına Yazık Olacak!

Dün akşam canlı yayında Belediye Başkanımız Eyüp Eroğlu’nun Tokat’ın yeni imar alanlarıyla alakalı sohbetini dinledim.  Hüzünlendim, içim burkuldu, yüreğim kavruldu bir tuhaf oldum.

                Tokat’ımıza pek çok güzelliği kazandırarak şehirleşme konusunda önemli adımlar atan başkanımızın Gezirlik Bağlarını yerleşime açması, inanın kabul edilecek gibi değil. 1970’den bu yana şehrimize şöyle bir bakın, o güzelim bağlar, bahçeler, meyvelikler, birbirinden güzel seyran alanlarından hangisi kaldı? Nerde Altı yüz evlerindeki bağlar bahçeler, nerede Yeşilırmak mahallesinin doyumsuz güzellikleri, nerede Büyük Beybağı ve Küçük Beybağı mahallesinin tadına doyum olmayan şeftali, elma, armut, dut, vez, kiraz ve vişne bahçeleri nerede? 

Şimdi hepsi de beton yığınları olmuş. Ne çocukların oynayacağı doğru dürüst bir oyun bahçesi, ne yeşil alanlar, ne de şehrin nefes alacağı mekanlar var?

Tokat merkezde bin bir meyvenin, sebzenin yetişip dudaklara doyumsuz tatlar bırakacak sadece ve sadece Gezirlik Bağları kaldı. O bölgeyi de şimdi imar planına sokmuşlar. Artık şehirde yeşil bitti demektir. “Yeşil Tokat”  ismi artık mazide kalacak.

Hemen her gün Gezirlik Bağlarının içinden geçerim. Her mevsimi ayrı bir güzellikle dolup taşan, bu emsalsiz yeşilliğin rant uğruna katledilmesini asla kabul etmek mümkün değil. Tokat bitip tükenecek, şehrin nefes alıp vereceği tek yeşil alana da betonlaşacak… Çok katlı olmayan, azami beş altı katlı siteler halinde imarlaştırıldığı söylenen Gezirlik Bağlarının ucube görünüşünü şimdi hayal bile etmek istemiyorum. Zira siteler halinde yapılandırılan nice bağların, bahçelerin hali, gözler önünde değil mi? 

İmara açılacak onca mekan varken böylesine güzel bir mekanın; küçük, daracık hıyabanlarında; insanları mest eden güzelliklerini bir daha görememek, bir daha o bahçelerin içinde hayatın ve hayalin el değmemiş eteklerinde sakinliğin ve sessizliğin menevişlerini derememek insanın ruhunu ne de sıkıyor…

Yok, başkanım yaptığınız bütün işlere, bütün projelere evet, fakat Gezilik Projesine “Hayır!” diyorum.

Bütün Tokat halkını bu projeye karşı çıkmaya davet ediyorum…

Çok geç olmadan, Tokat’ımızın nefes alıp verdiği,  şehrimizin son can damarını da kesmek, inanın hiç de hoş olmasa gerek…

Kim bilir belki, bu konuda sağ duyu galip gelir de Gezirlik Bağları kurtulur. Yoksa biz olmasak bile şehrin gelecekteki sahipleri olan torunları, bu güzelliği yok edip beton sitelerle dolduranları hiç de iyi hatırlamayacaklardır.

Bizden söylemesi, demedi demeyin…

Mehmet Emin Ulu:

This website uses cookies.