HARMANDAN KALKMAK
HARMANDAN KALKMAK
Bir ağabeyimiz hemen harmandan kalkmış. Boş araziye hayvanları bırakmış.
Harmandan kalkmak o kadar kolay mı?
Önce harmana düşülür. Kaz ova, Artova’dan on beş gün önce harmana düşer.
Bilal Dayı damdan kayanın üstündeki tarlaya baktı. Ekin kızarmıştı. Gezerek gitti. Bir başak kopardı. Avcunun içinde ovdu. Üfledi. Samanı gitti. Sarı buğdaylar avucunda kaldı. Çok sevindi. “ Kaliteli buğday. “ Dedi.
İki güne kadar biçileceğini düşündü. Tırpanları dişedi. Yığın çatalların, Tapul (deste) çatalını, tırmığı hayadın bir kenarına koydu.
Bir gün daha bekledi. Selim emmiye:
-Bizim kayanın üstündeki ekin erişmiş .” dedi.
-Tabii erişir oğlum, Kaz ova harmana düştü dedi. Selim emmi.
Bilal dayı üç oğlunu yanına aldı biçmeye gitti. Üç tırpanla biçtiler. En küçük oğlu tapul etti. Yani deste yaptı.
Sabaha karşı horozlar öterken yığmaya gittiler. Büyük bir yığın oldu.
Ekinlerin hepsi erişmişti. Artık orak başladı. Hepsini biçti yığın yaptılar.
İki gün dinlendiler.
Ertesi gün, harmanı süpürdü, Suladı, üstüne saman döküp loğladırlar.
Harman temizlendi ve pekişti.
Oğulları ufak tefek işlerle uğraşırken kendisi kağnıya sap takımını kurdu.
Sap takımı mengene, garaçuva ve dolaptan oluşuyordu. Tekerlerde oynaklık olup olmadığını gözden geçirdi. Dolabın çeliklerini garaçuvanın koluna astı.
Ertesi gün tanyeri ağarırken sapa gittiler. İlk biçtikleri tarlanın yığını üç kağnıda köye taşındı.Üç kağnıda gelen sapın harmandaki yığını büyük görünüyordu. Gevşek ve kabarık duruyordu.Etrafına azar azar dağıtarak döveni koştular. Böylece orak bitti. Harmana düştüler.
Döven dönüyor. Dirgenci karıştırıyor. Koca yığın yavaş yavaş eriyordu.
Dirgen işi bitti. Yapayla karıştırmaya başlandı. Harmanı yabayla aktarıyorlardı Sap, samana dönüşmüştü. Saman da yeterince incelmişti. Topladı tığ (tınaz) yaptılar.
Poyrazın gelişinin ters yönüne üç çubuk diktiler. Bu tığ çubukları samanla buğdayın sınırını belirliyordu. Gün batımından sonra poyraz esmeye başladı. Üç yabayla savurmaya başladılar. Çıkan buğdayı çeç yaptılar. Elediler çuvalladılar. Eve taşıdılar.
Tarlalarının tamamındaki ekinler bu işlemlerden geçip de eve girdiği zaman harmandan kalkmış olacaklardı. Bu çalışmaların hepsini iyi yapardım. Tecrübeli bir köylü çocuğuyum. Yazarken poyrazın çevirip samanı yüzüme savurduğunu hisseder gibi oluyorum.