HASTA ZİYARETİ

Bir sohbet esnasında sevgili dostum, eski öğrencim, beden eğitimi öğretmeni Ercan yavuz, “Bir öğretmenimiz vardı. Herkese çay ısmarlayan bazen eşi ile de geliyordu. Son zamanlarda göremiyorum. Haberi olan var mı? dedi.

                Mahmut Gürel öğretmenimi kastediyordu. Yakında ziyaret ettiğimi söyledim. “Yaşlanmışlar. Özellikle Mahmut Öğretmen, ayaklarından muzdarip. Aklı fikri yerinde, belden yukarısı da sağlam ama yürürken düşüyormuş. O yüzden dışarı çıkamıyorlar” dedim.

                “Uygun bir zamanda beraberce ziyaret edelim” dedi Ercan. Bu söz üzerine aklıma Yunus Emre’nin bir dörtlüğü geldi:

“Bir hastaya vardın ise

Bir içim su verdin ise

Yarın anda karşı gele

Hak şarabın içmiş gibi”

                Sonra İstiklal Marşımız’ın şairi, büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un Seyfi Baba’sını hatırladım. Üstat, aynı adı taşıyan eşsiz şiirinde hasta olan Seyfi Baba’yı ziyaret eder. Oturup durup gönül aldıktan sonra

“Dedim, artık gideyim,

Önce amma şu fakîr âdemi memnûn edeyim.

Bir de baktım ki: Tek onluk bile yokmuş kesede;

Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde!

O zaman koptu içimden şu tehassür ebedî:

Ya hamiyetsiz olaydım, ya param olsa idi!”

Rasim Canbolat:

This website uses cookies.