Geçen yıl ilimizin, Tokat’ın temiz havalı iller arasında olduğu haberini, sevinç ve memnuniyetle almıştım. Nasıl temiz olmasın ki yakın çevremizde fabrika, termik santral gibi kömür dumanıyla havayı kirletecek büyük üretim merkezleri yok.
İlimizde merkezden kenar mahallelere kadar doğal gaza kavuşmayan ev kalmadı. Doğal gaz demek temiz hava demek olduğuna göre Tokat’ın temiz havalı iller arasında yerini almasında da şaşılacak bir şey yoktur.
Geçen sene bu durumdan yararlanarak sabah erkenden kalkıp önce kombiyi kapatıyor, havalandırmak için kapıyı pencereyi açıp yatıyordum. Yarım saat kadar sonra havalanan mis gibi evde kapıyı pencereyi kapatıyor, kombiyi açıp yaşantımızı sürdürüyorduk…
Eski alışkanlıkla dün aynı işlemi yapıp yattım. Yarım saat kadar sonra müthiş bir duman kokusuyla uyandım ki nefes almakta zorlanıyorum. Meğer dışarının havası, evin havasından daha kirliymiş. Üstelik yatak odasının pencereleri de kapalı olmasına rağmen diğer odalara saldıran dumanlı hava, kapalı yatak odamıza bile sızmış.
Temiz havasıyla ünlenen ilimiz, pis havalı iller arasında birden bire nasıl saf tuttuğunu anlayamadım.
Doğal gaz pahalı diye kömüre dönen komşularımız var ise onların kararlarından vazgeçmelerini öneririm. Çünkü yetkililerimiz, ihracatımızın arttığını, enflasyonun tek haneye indiğini müjdelemediler mi? İhracatın artması, ülkemizin bolluk ve ferahlığa kavuşacağı, enflasyonun düşmesi ise her şeyin, içi sıra doğal gazın da ucuzlayacağı anlamına gelir.
Güzel günler göreceğiz çocuklar. Bu arada tekrar doğal gaz kullanabilme olanağına kavuşarak en kısa zamanda ilimizin temiz havalı kentler arasındaki yerini alacağına da tanık olacağız inşallah…
Cümleye temiz bir çevrede sağlıklı ömürler sürdürmeleri dileğiyle…