38°C
23 November 2024
Köşe Yazıları

İHTİYAR DA ÇOCUKDAN SAYILIR

  • Mayıs 13, 2020
  • 3 min read
İHTİYAR DA ÇOCUKDAN SAYILIR

Korona virüs saldırınca yetkililer dediler ki, “Bulaşsa bile gençlerin bağışıklık sistemi güçlüdür. Yaşlıların dayanma gücü azaldığından onlar, sokağa çıkmasın. Üstelik çoğunun çalışma zorunluluğu da yok. Cami önlerinde, meydanda, ırmak kenarında oturup lak lak edeceklerine evlerinde otursunlar. Ayağa bari dolaşmazlar. Öncelikle gençleri kurtarmaya çalışıyoruz. Bir de onlarla uğraşmak zorunda kalmayalım.”

Delikanlı diyor ki yaşlı babasında. “Şu salgın geçinceye kadar dişini sık babacığım, cenazeye en yakınlarımız bile katılmak istemezler, sonra. Bak falan komşumuzun cenazesine ırımdan kırımdan gelmişlerdi. Geride kalanları güç durumda bırakma”

Delikanlı her ne kadar şaka yapmışsa da her şakanın yüzde otuzu gerçektir derler.

Yaşlılar, “Devlet te gözden çıkardı bizi, çocuklarımız da” diye düşünüp kahırlandık. Hatta “canım sıkılıyo, canım sıkılıyo layn!” diye videolar çektik. “Gezmek istiyom, tozmak istiyom!” diye paylaşımlar yaptık, facebooklarda. Zaman geldi, “Söz verdiği halde devlet, maske ve kolonyamı göndermiyo” diye yakındık. “Taş duvarlar sıkar beni gönlüm dağlarda” türküsünü söyledik.

Kapısı sokağa açılanlar sokağa bile çıkamadılar. Sokağa çıkmanın cezası da çok ağır kaçtı canım. Üç bin küsur lira ortalama bir aylık emekli maaşına denk geliyor. Azılı mahkûmları bile hava almak için belli bir zaman volta atmak için avluya çıkarıyorlar. Kapısı sokağa açılan ve de balkonu olmayanlar, alabilirlerse pencereden hava almaya, evin içinde dört dönerek hareket etmeye çalıştılar.

Nihayet devlet, bizi de hatırladı. Pazar günleri saat on birden on beşe kadar yürüyüş mesafesinde çıkmamıza izin verdi. İyi de kardeşim, yürüyüş mesafesinin başlangıç ve bitiş noktası nereymiş? Aracıma binip hiç kimseyle temas etmeden, hatta konuşmadan kırlara açılmak istiyorum. Verilen zaman aralığında gider gelirim. Bu durumda da yürüyüş mesafesi diye tutturan olur mu ki?

DİKKAT!  ÜNİVERSİTEMİZ TOPA GİRMELİDİR

İznin ışığı göründü ya şimdi de nazlanıyoruz. Bizim köyde şöyle bir söz vardı: “Çağrılsam da gitmesem, çağrılmasam da küssem!” Aynen onun gibi “Avm’leri sevmiyordum zaten dışarı çıksam da avm’lerin semtine bile uğramam!”

“Devletime güveniyorum. Tehlike tamamen bitti denilmedikçe ihtiyaçlarımı alıp derhal evime dönerim” gibi paylaşımlara sıkça rastlıyorum.

Dün kulak cihazımı kontrol ettirmek için izinle dışarı çıktım. Dışarısı hiç özendiğimiz, heveslendiğimiz gibi değildi. Cıvl cıvıl cıvıldamlayann kalabalık, omuz omuzu sökerek yol aradığımız kaldırımlar neree? Sanki şehrimize ölü toprağı serpilmiş, şehir, ölmüş gibiydi. Bom boş sokak ve caddelere, baktıkça üşüdüm. Bir de sidikli hava var mıydı, sana? Araçtan inesim gelmedi… Oğlum, “İzin almışken şehri gezdireyim baba.” Dedi ama “Beni evime bırak yeter” dedim.

“Neyleyim sarayı, neyleyim köşkü içinde salınan yar olmayınca” hesabı, adamı cennete de götürseler, eş dost olmadıktan sonra sana vereyim on paraya.

Dışarısı da insanla seviliyormuş be!

About Author

Rasim Canbolat

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
tokat haberleri reseller
kingroyal meritking meritking giriş kingroyal giriş madridbet