İLKOKULA EYLÜLDE BAŞLADIM

Eylülde mutlaka açılıyordu okullar. Eylülün başı, ortası veya sonunda… Ama mutlaka açılıyordu.  O sene okula başlayacaktım.

Ağustos sonunda beni bir heyecan, bir telaş aldı.

Okul evimizin karşısında. Evin önündeki sokak kağnı arabası geçecek genişlikte.

Büyük kerpiç bina benim okulum. Camları açık olunca, kanatlı kapımız da açıksa, bizim hayat dan oturduğum sıra görünüyor.

Onu tanıdıklarıma, beni seven herkese övünerek gösteriyorum.

Öğretmen geldi. Evine yerleşti. Yârin okulda ders başlayacak, imtihan olunacakmış gibi kitaplarla ilgilenmeye başladım. Anam sofra tahtasını almama izin verdi.

Tahtanın yanına bir minder koydum. Kitaplarımı tahtanın üstüne yığdım. En çok üç beş kitap. İlkokul olsa da bana göre çok kitabım vardı.

Alfabe, çeşitli defterler, kurşun kalem her şey önümde. Bir göz gezdirdiğimde noksanlarımı gördüm.

Kitap ve defterlerim ciltlenecek. Kalemimin ucu açılacak. Önlük yakalıklarımı anam hazırlayacak. Ben kalem açmayı da bilmiyorum. Ciltleme işini seviyorum ama beceremem ki.

İki ağabeyimde okula gidiyor. Onlar bana yardım ettiler. Ciltlerim yapıldı, kalemim açıldı.  Bezden yapılmış torbaya (çantama) koydum.

Biraz sevinçli, biraz çekingen okulun kapısına yaklaşınca kapıda öğretmenim, Şöhrettin Şenyurt’u gördüm.  Beni görünce gülümsedi. Koştum elini öptüm.

Derslerin başladığı günden itibaren ağabeylerimin yardımıyla evde şekiller çizdim. Evde beğenilenleri öğretmenime gösterdim. Öğretmenimin beğendiklerini de evdeki büyüklerime gösterdim. Hem evde, hem okulda gördüğüm ilgilerle başarılı öğrenci oldum.

Hep çalıştığım için en başarılı oldum. Birleştirilmiş beş sınıf içinde ikinci öğretmen gibi çalıştırıyordu öğretmenim beni.   Okulu bana bırakıp nahiyeye gittiği çok olurdu. Bu bende ilk öğretmenlik duygularını artırdı.

İşte o kerpiç ev ile kerpiç okul, beni öğretmen olarak yetiştirdi.

Okuma yazmayı öğreten Şhrettin Şenyurt,  Mustafa Musul ve Satılmış Sönmez öğretmenlerim, Yaşıyorsa sağlıklı uzun ömürler dilerim. Rahmetli oldularsa,  Mekânı cennet olsun.

Ben halen tüm Eylülleri bin dokuz yüz elli beş yılı eylülü gibi görürüm. Okulların açılmasını isterim. Ben değil gönlüm ister.

11 Eylül 2020

Osman Kablan:

This website uses cookies.