İŞÇİLERİN İNSANCA BİR YAŞAM SÜRMEYE HAKKI VAR

Hizmet-İş Sendikası Tokat Şube Başkanı Demir, işçilere kadro verildikten sonra sözleşme haklarından mahrum edilmelerini doğru bulmadıklarını belirterek, Tokat Milletvekillerinin işçiler lehine olabilecek çalışmalar yapmalarını istedi.

Hizmet-İş Sendikası Tokat Şube Başkanı Resul Demir 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçirilen işçilerle alakalı açıklamalarda bulundu

Ülkede yaşanan son ekonomik gelişmelerle kadro statüsüne geçirilen taşeron işçilerin ekonomik yönden kötü bir duruma geldiğini belirten Hizmet-İş Tokat Şube Başkanı Resul Demir, konuyla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Başkan Demir yaptığı konuşmada, “Öncelikle belirtmek isterim ki kadroya yeni geçirilen çalışanlarımızın şu son ekonomik gelişmelerden sonra daha da kötü bir duruma geldiği aşikârdır. Bugün kadrolu işçi denince halk arasında maaşı çoktur bunların zaten diye bir söz vardır. Ama gelin görün ki bugün 696 sayılı KHK çerçevesinde kadroya geçen arkadaşlar neredeyse asgari ücretin altında maaş almak durumunda kalmışlardır. Gelir vergisi kanunu ülkemizde sanki sadece işçiler için vardır. Bazı Kurumlarda iş kanununa aykırı uygulamalar had safhadadır. Bu Kurumlarda amir ve memur pozisyonlarında olup da iş kanununa vakıf olamayan kimseler kanunları istediği gibi yorumlayarak işçi lehine olan durumları dahi işçi aleyhine yorumlamaktadırlar. Yeri gelince işçi için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu yeri gelince 4857 Sayılı İş Kanunu uygulanmakta bazen de Kanunlardaki bazı inisiyatife bırakılan işlemlerde keyfi uygulamalar yapılmaktadır. Mesela İzin konusu, maaş hesaplamaları vs. konularda birçok aksaklıklar olmakta her ne hikmetse sonuç hep işçilerimizin aleyhine cereyan etmektedir. Biz Sendika olarak bu verilen hakları her türlü imkânlarımızı kullanarak sonuna kadar hukuk zemininde sonuç alıncaya kadar kullandırmakta kararlıyız. Maaş konusunun çok acil bir şekilde düzeltilmesini talep etmekteyiz. İşçilerimizde insanca bir yaşam sürmeye diğer çalışanlar gibi hakları olduğu aşikârdır.” Dedi.

ÇALIŞANLAR ARASINDA MAAŞ FARKI

Kurumlarda aynı statüde çalışanlar arasında maaş farkı olduğunun altını çizen Başkan Resul Demir açıklamasında şunları söyledi: “Aynı kurumda aynı işi yapan memur 3500TL minimum maaş alıp da aynı işi yapan işçi 1600 TL maaş alması iş barışını bozduğu gibi verilen kadronun da anlamını ve değerini yitirmesine neden olmaktadır. 2021 yılına kadar sözleşme hakkı olmaması ise ayrı bir sorundur. Biz, işçilerimize kadro verildikten sonra sözleşme haklarından mahrum edilmelerini doğru bulmuyoruz. Bu sözleşme hakkının kanundan doğan bir hak olması nedeniyle ivedi olarak öne çekilmesini talep ediyoruz. Belediyelerde aynı kapsamda yeni kadroya geçirilen işçilerimiz 6772 Sayılı kanunda 52 günlük yıllık ilave tediyeden mahrum bırakılmışlardır. Aynı kadroyu almalarına rağmen bu haktan faydalanamamaktadırlar. Acil olarak 6772 Sayılı Kanunda değişiklik yapılmasını her platformda dile getirdiğimiz gibi burada da tekrar ediyoruz. Tokat Milletvekilimizin de İşçilerimiz lehine olabilecek tüm çalışmaları yapmalarını, gerekirse bu kanun değişikliklerini Meclisimize Tokat’ın vekilleri olarak getirmelerini istiyoruz” dedi.

Hizmet-İş Sendikası Tokat Şube Başkanı Demir, iş hayatına ait yapılan düzenlemelerle alakalı şunları söyledi: “Yukarıda söylediğimiz şeyler bir nevi özetti, bunları genel maddeler halinde tekraren ifade etmek istersek şunları da söylememiz gerekir. Taşeron düzenlemesinden KİT çalışanları, hastane bilgi yönetim sistemi çalışanları, kamu kurumlarının yemekhane hizmetlerinde çalışanlar, kamu kurumlarında araç ve şoför teminine dayalı ihalelerde çalışanlar ile personel teminine dayalı olmayan ihaleler kapsamında çalışanların yararlanamadığına dikkat çeken Demir, “Kadro düzenlemesinden yararlanamayan çalışanlarımız halen sendikalarımızın ve konfederasyonumuzun kapısını çalmaya devam etmektedir. Diğer taraftan 4 Aralık 2017 tarihinde fiilen çalışmayan yedek (joker) personeller de kadro düzenlemesinden istifade edemediler” dedi.

Bu konuda açılmış olan çok sayıda davanın bulunduğunu ve mahkemelerce yürütmeyi durdurma kararı verilmekte olduğunu belirten Başkan Resul Demir, kapsam dışında kalanların kapsama alınabilmeleri için yeniden bir çalışma yapılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

DEMİR, KADROYA GEÇİŞ SÜRECİNDE YAŞANAN SIKINTILARA DİKKAT ÇEKTİ

Taşeron düzenlemesini çalışma hayatı içerisinde gerçekleştirilen en önemli ve en kapsamlı çalışmalardan biri olarak değerlendiren Demir, kadroya geçiş sürecinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.

Demir, konuşmasında şunları kaydetti:

“696 sayılı KHK ile birlikte kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı iş yerlerinde ve yerel yönetim kuruluşlarına bağlı iş yerlerinde çalışmakta olan yaklaşık 850 bin işçi kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarına ve yerel yönetim kuruluşlarının şirketlerinin sürekli işçi pozisyonlarına geçirilmişlerdir.

696 sayılı KHK ile kamu kurumlarının sürekli işçi kadrolarına ve yerel yönetimlerde şirketlerin sürekli işçi pozisyonlarına geçirilmiş olan çalışanların ücret ve diğer sosyal hakları yüksek hakem kurulu tarafından bağıtlanmış olan TİS hükümlerine uygun olarak ödenmektedir.

Ülkemizde 2018 yılı içerisinde yaşanmakta olan yüksek döviz, yüksek faiz ve enflasyon baskısı nedeniyle, çalışanların ücretlerinin satın alma gücünün azaldığı ve YHK kararı ile belirlenen ücret ve sosyal hakların yetersiz kaldığı bilinmektedir.

YHK SÖZLEŞMESİ GÜNÜN KOŞULLARINA UYGUN OLARAK YENİLENMELİ

“Bu nedenle YHK sözleşmesinin günün koşullarına uygun olarak yenilenmesi veya çalışanların ücret ve sosyal haklarının yüksek enflasyon karşısında korunması ve günün koşullarına uygun hale getirilebilmesi için yeni bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çerçevede konunun, taraflar arasında kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve protokolü veya kamu çerçeve protokolü ile ele alınması ve düzenlenmesi mümkündür. 696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarına geçirilen çalışanlar, 6772 sayılı kanun kapsamında yılda 52 yevmiye tutarında ilave tediye alabilmektedir.”

ÇÖZÜM İSTİYORUZ

“Ancak yerel yönetim kuruluşlarının şirketlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmakta olan işçiler yargı iştirakleri ile oluşan teamül gereğince, kanunun kapsamında olmadıkları gerekçesi ile ilave tediyeden yararlanamamaktadır. Bu durum kamu kurumları ile yerel yönetim kuruluşlarında çalışan işçiler arasında ve yerel yönetim kuruluşlarının sürekli işçi kadrolarında çalışan işçiler ile yerel yönetimlerin iktisadi teşekküllerinde çalışan işçiler arasında farklı uygulamaya sebebiyet vermektedir. Bu husus, çalışanları, özellikle yerel yönetim kuruluşlarının iktisadi teşekküllerinde çalışanları derinden yaralamaktadır. Bu nedenle konunun bir an önce gerçekleştirilecek bir düzenleme ile çözüme kavuşturulmasını istiyoruz ve bekliyoruz.”

YEREL YÖNETİM KURULUŞLARINDA GEÇİCİ İŞÇİ POZİSYONLARINDA ÇALIŞANLARDA BU KADRODAN FAYDALANDIRILMALIDIR.

“696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. maddede yer alan düzenleme gereğince; kamu kurum ve kuruluşlarına bağlı iş yerlerinde çalışmakta olan geçici işçilerin kadroya geçirilmesini talep ediyoruz. Ancak yerel yönetim kuruluşlarında geçici işçi pozisyonunda çalışmakta olan işçilere aynı imkân verilmemiştir. Bu nedenle çalışanlar arasında eşitlik ilkesine uygun bir şekilde uygulama yapılabilmesi bakımından, yerel yönetim kuruluşlarında geçici işçi pozisyonlarında kadroya geçirilmeleri elzemdir.

696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK ya eklenen geçici 23. ve 24 maddeler gereğince, kamu kurumlarının sürekli işçi kadrolarına ve yerel yönetim kuruluşlarının şirketlerinde sürekli işçi pozisyonlarına geçirilen işçilerin, 2 Nisan 2018 geçiş tarihinden önce alt işverenler yanında çalıştıkları işkollarından SGK’ya iş yeri tescillerinin yapılması gerekmektedir.”

HATALI İŞYERİ VE İŞKOLU SGK TESCİLLERİ DÜZELTİLMELİ

“Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı çalışanlar başta olmak üzere bir kısım kamu kurum ve kuruluşlarına işçilerin işyeri ve işkolu SGK tescilleri hatalı bir şekilde yapılmıştır. Çalışanların iş kolu ve SGK tescillerinin düzeltilmesi için yapmış olduğumuz yazılı başvurulara rağmen henüz sonuç alabilmiş değiliz. Bu nedenle konunun kanuna uygun şekilde çözümlenmesi hususunu takdirlerinize sunuyorum.

696 sayılı KHK ile 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa eklenen geçici 7. madde ile, geçiş süreci sonrasında işçilerin tescil edildikleri yeni işyerlerinden yapılan bildirimlerinin iptal edilerek, 6356 sayılı kanunun 4. maddesine uygun şekilde SGK’ya bildirimlerinin yapılması benimsenmiştir. Bu durum, işçilerin halen örgütlü oldukları sendikalardan zorunlu olarak ayrılarak, geçiş sürecinden sonra istemedikleri ve benimsemedikleri sendikalara zorla üye olmasının önünü açmaktadır. 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe konulduğu dönem içerisinde, özellikle çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ile sosyal taraflar arasında kadro düzenlemesinin yapılmasına ve yaşanmakta olan sorunların çözülmesine dönük olarak yeterince müzakere yapılamadığını ifade etmek isterim.

696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönem içerisinde çalışanların ve örgütlü oldukları sendikaların karşılaştıkları temel sorunların giderilebilmesi için bugün daha fazla birlikte çalışmaya ve müzakere etmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Çalışanların özellikle geçiş sırasında imzalamış oldukları ibraname ve sulh sözleşmeleri gereğince, tartışma konusu olan kıdem, izin, ücret vb. hakları ile ilgili ivedi olarak giderilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Diğer taraftan çalışanların toplu iş sözleşmesinden doğan yemek, taşıma yardımları başta olmak üzere sosyal yardımların ödenmesi ile ilgili birçok konuda anlaşmazlık bulunmaktadır. Yine çalışanların nakil, terfi, tayin veya görevde yükselme hakları ile ilgili talepleri bulunmaktadır.

Çalışanların özellikle 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan yeni asgari ücretten ve doğacak farklardan yararlanıp yararlanamayacakları hususunda tartışmalar devam etmektedir.

696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. ve 24. madde düzenlemelerine rağmen, kamu kurum ve kuruluşlarında ve yerel yönetim kuruluşlarının iktisadi teşekküllerinde çalışanların bir kısmı halen YHK’nun sözleşmesinden yararlandırılmamaktadır.

Sendikalar 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. ve 24. maddelerde yapılan değişikliklerin yeterli ve gerekli hükümleri içermemesi nedeniyle, halen örgütlü oldukları iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek amacıyla yetki alamamakta, iş yeri sendika temsilcisi atayamamakta, üyelerini çalışma yaşamından doğan sorunlarla ilgili yeterince temsil edememekte, yine üyelerinden aidat alamamaktadırlar.

Bu durum özellikle kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetim kuruluşlarının iktisadi teşekküllerinde örgütlü olan sendikaların varlığını ve geleceğini, dolayısıyla çalışanların geleceğini tehdit etmektedir.”

Taşeron düzenlemesini Türk çalışma yaşamı içerisinde gerçekleştirilen en önemli ve en kapsamlıçalışmalardan biri olarak değerlendiren Demir, düzenlemeden dolayı, Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı, Çalışma Bakanı ve emeği geçenlere de ayrı ayrı teşekkür etti.

 

Tokat Haber:

This website uses cookies.