Eğitim Bir Sen Tokat 1 No’lu Şube Başkanı Şaban Ceylan yaptığı yazılı açıklama ile 15 Mayıs 2019 yılı itibarıyla yapılan sayımlarda Tokat’ta 4876 üyesi ile eğitim çalışanlarının %67 sinin tercih ettiği bir sendika olduklarını vurguladı. Bu sayının diğer tüm sendikaların toplamının iki katından fazla olduğuna dikkat çeken Ceylan, Bu ülke genelinde 434 binle ifadesini bulacaktır. Bu çok kıymetli ve anlamlı bir destektir. Her yıl Mayıs ayında imzaladığımız mutabakatlar bir yıllık sendikal çaba ve emeğimizin hasılası niteliğindedir. Kurulduğumuz günden bu yana her yıl istikrarlı bir şekilde büyüdük. İlklere imza atarak, tüm eğitim çalışanlarına ulaşarak, sorunları çözerek, eğitimcilerin gündemini en yüksek sesle dillendirerek, öğretmenler odasının iklimini teneffüs ederek bir büyüme mutabakatına daha imza attık. Şüphesiz ki ilk üyemizden kaydettiğimiz son üyemize kadar biz büyük bir aileyiz; bu destansı mücadelede hepimizin yeri, teri ve imzası var. Bu Mayıs ayında bu büyümeye imza atan teşkilatımızın liderlerine, yöneticilerine, tüm Eğitim-Bir-Sen gönüllülerine teşekkür ediyorum.” dedi.
EĞİTİM-BİR-SEN SALT BİR GRUBUN, HİZBİN SENDİKASI DEĞİLDİR
Eğitim-Bir-Sen’in salt bir grubun ya da hizbin sendikası olmadığını söyleyen Ceylan yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü, “Sendikamız aksine her cemaatin, her vicdanlı sosyal demokratın, her vicdanlı milliyetçinin buluşma merkezidir. Yani hilkatte ve dinde kardeşliği önemseyenlerin ve yalnız kendi hakkını değil, kardeşlerinin de hakkını savunmak isteyenlerin ortak çatısıdır. Eğitim-Bir-Sen’in, evrensel değerler dolayısıyla inancı, düşüncesi, görüşü ne olursa olsun genel ahlakın yanında olan, evrensel haklara önem veren ve gördüğü yanlışlıkları eliyle, diliyle, eylemiyle düzeltme sorumluluğunu hisseden herkesin örgütü olduğu unutulmamalıdır.Sendikal dili ideolojik ve marjinal söylemin aracı haline getiren, sendikal kanunun verdiği hakkı toplumun millî, dinî ve ahlaki değerlerine hakaret ve küfretme aracı olarak kullanan sendikalar, toplum ve çalışanlar nezdinde yetkiyle birlikte itibar ve inanılırlıklarını da kaybetmişlerdir.
KADERİMİZİ MİLLETİN KADERİNE BAĞLADIK
Eğitim çalışanlarının çalışma şartlarının, mali, özlük ve sosyal haklarının iyileştirilmesinde, insanımızın özgürlük alanlarının genişlemesinde, üyelerimizin ve tüm eğitim çalışanlarının yüzlerce kazanıma kavuşmasında en büyük rolü biz oynadık. Sendikacılığımızın yanı sıra ülkemize, tarihimize, milletimize karşı sorumluluklarımız var dedik, her kritik süreçte milletin kaderini kaderimiz bildik, ‘milletinden ayrı düşen hiçbir şey meşru değildir’ bilinciyle kaderimizi milletin kaderine bağladık. Bugün, kanunun eskiyen taraflarının yenilenmesini nasıl başardıysak, toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçmişsek, güncel beklentilere karşılık vermeyen mevcut sendika kanununun yenilenmesini, ülkemizde sendikal mücadelenin bugüne uyarlanmasını da istiyoruz.
5. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME MASASINA GENEL YETKİLİ SENDİKA OLARAK BİR DEFA DAHA OTURACAĞIZ.
Her zaman olduğu gibi, tekliflerimizin ekonomik maliyeti kadar sosyal mahiyeti de önemlidir, diyeceğiz. ‘Bir ülkenin gerçek bekası, çalışma hayatının üretkenliği, verimliliği, ekonominin gücüyle alakalıdır, bundan asla taviz verilmemelidir’ gerçeğinin altını çizeceğiz. Eğitim çalışanlarının beklentilerini haykırmaya devam edecek, çalışma hayatının gündeminin başka gündemlerin içerisinde buharlaştırılmamasını, 3600 ek gösterge başta olmak üzere, hak edilenlerin ve verilen sözlerin tutulmasını isteyeceğiz.
Bizi Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu yapan eğitim çalışanlarının haklarını en iyi şekilde savunmaya, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da milletin yanında, zalimlerin karşısında olmaya; kuruluş felsefemizdeki çizgimizden, duruşumuzdan, sapmadan sendikal çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz.”