İnsan olmak oldukça zordur. İnsan olup, kadın olmanın sorumluluğu daha da zordur. Kadın, şefkatli, duyarlı, üretken, zeki olduğunu unutmamak gerek. Kadına değer vermeyen toplumlar aslında öz güvenleri yeterince gelişmemiştir. Bu tür toplumlarda birbirlerine güvenmeyen, benlik duygusu sarmalına bağlı, gelişmeye kendini kapatmış toplumlardır. Kadını yok sayanlar da bencillik, cahillik hat safhadadır. Kadının en büyük özelliği yaratıcı ve üretken oluşudur.
Demokrasi birlik ve beraberce yönetmenin adıdır. (Halkın kendini yönetmesi.) Halkın değişik fikir ve düşünenin harmanlandığı olumlu, olumsuz düşüncelerin elenerek toplumun çoğunluğunun kabul etmesidir. Demokrasi insana çok büyük değer verir. Ayrıca kadını da ön planda baş üstünde tutar. Gerçek olan insanın insana verdiği değerdir. Düşünen her çanlı( kadın-erkek) olarak birbirimize değer vermeli, saygılı olmalıyız? Yaşamın içinde kadının yeri ve önemi çok büyüktür. Kadına hizmetçi, cinsel eğlence, doğum aracı gözüyle bakan kişilerin demokrasiden ne kadar uzak olduklarını gösterir.
Demokrasi insanlar içinse, toplumun ana omurgası da kadınlarsa, rolü önemi büyükse, kadınlara değer vermeli. İnsana değer vermenin en önemli göstergesi bebeklikten itibaren çağdaş eğitimle buluşturmaktır. Eğitimin içinde kız çocuklarına daha fazla yer ayrılmalıdır. ‘’Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir. Hüsranına ağlar.’’ Tevfik Fikret. (Kadınlarını okutmayan toplumlar oğullarına ağlasın.)
Ocağı yakan, çocuk doğuran, üreten, tüketen kadın yönetimde en önde yerini aldığında sağlıklı demokrasiye kavuşuruz. Ailede sözü geçen kadının mahallede muhtar, il-ilçede belediye başkanı, mecliste milletvekili, bakan, başbakanlık yerlerinde sayısı fazla olmalıdır. Ülke demokrasisiz, demokrasi kadınsız olamaz.
Dünyada ve ülkemizde 8-Mart kadınlar günü kutlanmaktadır. Bu gün kadınların bir araya gelip, çay içip, eğlence düzenlenmesi, yemek yiyerek kadın oldukları günü hatırlama günü değildir. Çalışan emekçi kadınların verdiği mücadele günüdür. 8 Mart’ın çıkışına bir bakalım.
8 Mart 1857 tarihinde A.B.D’ninNev York kentinde Kırk Bin tekstil bayan işçisi çalışma ve sosyal haklarının iyileşmesi, haklarını aramak için greve giderler. Ancak eğemem güçler bu hak arama olayını bir isyan, karşı koymak olarak tanımlarlar. Grevi kırmak, bastırmak için polisi çağırırlar. Fabrikanın içinde işçiler, fabrikanın önünde polisler yerini almışlardır. Polis barikatını kurmuş kuş uçurtmuyordu. Fabrikada çıkan yangında işçiler dışarı kaçamazlar. Fabrika ile polis arasına sıkışır kalırlar. 129 kadın tekstil işçisi can verir. Hak arama mücadelesi, cenaze törenine dönüşür. Cenaze törenine 10. 000 den fazla insan katılır. 8. Mart.1857 yılından bu güne kadar emekçi kadınların hak arama günü olarak kutlanır. 8. Mart.1857 insanlık adına kadınlara yapılan en büyük haksızlıktır. Kadınlar birlik olsa dünyada yapamayacak hiçbir iş yoktur.
Kadına, demokrasiye ve 8 Mart emekçi kadınların hak arama gününe insanım diyen her bireyin sahip çıkacağına inanıyorum. Dünyanın güzelleşmesi için emek veren tüm emekçilere selam olsun.
Süleyman ERKAN 06.03. 2019 Buca –İzmir