Kadınların yaşadığımız çağın gereklerine tamamen ters bir şekilde ayrımcılığa maruz kaldığını belirten AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Havva Sabuncuoğlu, "Bu sorunların aşılması, öncelikle kadınlar olarak bize yönelen ayrımcılığa karşı hep birlikte ortak bir duruş geliştirmemiz, birbirimizin hakkına, hukukuna, özgürlüklerine sahip çıkmamızla mümkün olacaktır." dedi.
Tarih boyunca birçok toplumda erkeklerin gölgesinde kalan kadınların, bugün yaşadıkları ülkenin ve dünyanın geleceğinin inşa edilmesinde daha fazla söz sahibi olmak istediklerini belirten AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Havva Sabuncuoğlu, "İletişim ve bilgi çağında, bu arzu ve istekler, hem küresel bir şekle bürünüyor hem de çok boyutlu bir süreci zorunlu kılıyor. Birçok ülkede siyasal, sosyal ve ekonomik alanda daha aktif rol oynamak isteyen kadınlar, yaşadığımız çağın gereklerine tamamen ters bir şekilde ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Ne yazık ki, çalışan kadın, okuyan kadın, siyasette rol alan ve almak isteyen kadın, erkeklere kıyasla daha zor şartlara katlanmak durumunda." dedi.
Türk kadının, dünya kadınlarının hak arayışlarına ve gelişim süreçlerine katkı yapabilecek bir kültürel birikime sahip olduğuna işaret eden Sabuncuoğlu, şöyle devame tti:
"Türk medeniyetinin inşasında kadın ve erkeğin ortak rol oynadığı; Türk kadınının devlet yönetiminden eğitime, kültürden sosyal yaşama kadar her alanda erkeğin yanı başında yer aldığı bir gerçektir.
Doğuda ve Batıda kadının akıl almaz olumsuz muamelelere maruz bırakıldığı dönemlerde bu topraklarda kadın hep öncü olmuştur. Anadolu toprağının bu potansiyeli, bugün de dünya için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Kadın hakları mücadelesinin bizim ve tarihimizin tecrübelerinden edineceği çok fazla ders bulunmaktadır
“ORTAK BİR DURUŞ”
Modern dönemde yaşanan dönüşümlere tam anlamıyla uyum sağlanamamasının bir sonucu olarak, Türk kadınlarının da kimi zorluklarla, fırsat eşitsizlikleri ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalabilmeleri durumu söz konusudur.
Bu sorunların aşılması, öncelikle kadınlar olarak bize yönelen ayrımcılığa karşı hep birlikte ortak bir duruş geliştirmemiz, birbirimizin hakkına, hukukuna, özgürlüklerine sahip çıkmamızla mümkün olacaktır. Siyasette, ekonomide, sosyal yaşamda kadınlarımız giderek daha fazla yer alıyor; fırsat eşitliği için, ayrımcılıkla mücadele için daha fazla çaba harcıyorlar.
Kız çocuklarının eğitiminin “fuzuli” görüldüğü, kızların çocuk denilebilecek yaşlarda evlenmeye zorlandıkları bir dönemden, bugün eğitimde cinsiyet ayrımının kaldırıldığı bir döneme AK Parti hükümetleri döneminde girilmiştir.
Eğitimin öncelikli amacı insan yetiştirmektir, ayrıca kadın meselesine de insan merkezli yaklaşmak gerektir. Kadın hakları meselesini cinsiyet üzerine kurulmuş bir mücadeleye indirgememeliyiz. Çünkü kadın sadece kadın değildir; kadın annedir, kadın eştir ama her şeyden önce insandır. İnsana hak ettiği değeri vermediğimiz bir yerde zaten kadın hakkından söz edemeyiz. İnsan haysiyet ve onurunu gözettiğimizde zaten sorunların büyük bir kısmını halletmiş oluruz
8 Mart, kadınların eşit işe eşit ücret talepleriyle 1857 yılında, adalet, barış ve eşitlik için başlattıkları uzun soluklu mücadelelerinin simgesi olan, hakları uğruna can verdikleri gündür.
Günümüzde 8 Martlar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği gündür.
Daha insan hakları merkezli, yaşanabilir bir dünya için kadının etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk ve benzeri alanlarda fırsat ve olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir.
Erkeğiyle, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle, kadına yönelik şiddet ve benzeri, insan onurunu zedeleyen her türlü haksızlığa karşı demokrasi ve adaletle mücadele edeceğimiz, toplumsal huzurun tesis edildiği günlere erişme temennisiyle tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum."