KARACA’NIN AÇIKLAMALARINA BİK’TEN YANIT VERİLDİ
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca geride bırakılan hafta sonu Tokat Gazeteciler Cemiyeti’nin tertip ettiği bir etkinliğe katılmak üzere Tokat’a gelmişti. Burada yaptığı açıklamada yaygın ve yerel basının önemli bir gelir kalemi olan icra iflas ve konkordato ilanları ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuştu. TGF Başkanı Karaca, TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşan kanun tasarısıyla yaygın ve yerel basının zor durumda kalacağını ileri sürmüştü. Karaca, “TBMM Genel Kurulu’nda oldu bittiye getirilerek üç gün önce yasalaşan kanun tasarısıyla yaygın ve yerel basının adeta bütün hayat damarları kesiliyor. BİK’in, Maliye Bakanlığından talebi üzerine hazırlanan yeni İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulundaki torba kanunun içinde dahil edilmek suretiyle, bir anlamda yangından mal kaçırırcasına, kabul edilerek yasalaştı. Söz konusu kanun kapsamında iflas talebinde bulunabilecek alacaklılar, mahkemeye dilekçe yazarak, borçlular hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını talep edebilecekler. Mahkemelerin bu talep üzerine vereceği geçici mühlet kararı, ‘Ticaret Sicili Gazetesi’ ve Basın İlan Kurumu (BİK) ‘Resmi İlan Portalı’nda ilan edilecek” demişti.
BASIN İLAN KURUMU YÖNETİM KURULUNDAN KAMUOYU AÇIKLAMASI
Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz KARACA’nın Tokat’ta yapmış olduğu açıklamalara karşı Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu’ndan bir açıklama oldu. “Tokat Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği eğitim semineri sırasında Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Yılmaz KARACA’nın 3 Mart 2018 tarihinde gerçeği yansıtmayan kamuoyunu yanıltıcı ve Yönetim Kurulumuzu itham altında bırakmayı amaç edinen açıklamalarda bulunduğu esefle karşılanmıştır.” Denildi ve sonrasında şu bilgiler paylaşıldı:
“İlk olarak hemen belirtilmesi gerekir ki, açıklamanın odak noktasını oluşturan İcra ve İflas Kanunu değişikliği, bilhassa yerel basınımızın ilan gelirleri için önemli bir yekun teşkil eden icra ilanlarını kapsamamaktadır.
İkinci olarak söz konusu Kanun değişikliği bu mesnetsiz iddialarda geçtiği gibi Maliye Bakanlığının değil Adalet Bakanlığının uhdesinde bir tekliftir. Dolayısıyla değişiklik ile ilgili çalışmaların Adalet Bakanlığımızın uhdesinde yürütülmüş olması hasebiyle bu Bakanlığımız nezdinde Yönetim Kurulumuz tarafından iddiaların aksine vakitlice gerekli girişimlerde bulunulmuştur.
Nitekim Adalet Bakanlığımızın İcra ve İflas Kanunu değişikliğine dair teklifine ait görüşümüzü ve ilan ücretlendirmesinin nasıl olabileceğine dair sorduğu yazı 16 Şubat 2018 tarihinde Basın İlan Kurumuna ulaşmasını müteakiben, Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğümüz 23 Şubat 2018 tarihli yazısı ile resmi ilanların yayın mecrasının gazeteler olduğu ve Basın İlan Kurumunun doğrudan ilan yayınlamasının kurumun kuruluş amacı doğrultusunda uygun olmayacağı Adalet Bakanlığımıza bildirilmiştir. Diğer yandan Yönetim Kurulu üyelerimiz, Kanun Tasarısının TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi öncesinde bahsi geçen 288 inci maddeyle alakalı olarak gazete yayın zorunluğunun muhafaza edilmesi yönünde ilgililer nezdinde gerekli temaslarda ve girişimlerde bulunmuşlardır.
Diğer yandan Kurumumuzun yakın geçmişte de yerel gazeteler açısından büyük önem arzeden Kamu İhale Kanunu (Md.13) ile İcra ve İflas Kanununun (Md.114) yanı sıra diğer ilgili mevzuatlarda gazete yayım zorunluluğunun kaldırılması yönündeki Kanun teklifi ve tasarıları karşısında ilgili Bakanlarımızın da destekleriyle Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, Yönetim Kurulu ve Genel Müdürlük olarak hep beraber ilgili makamlar nezdinde gerekli temas ve bilgilendirmeler yapılmak suretiyle halihazırdaki kamu ilanlarının yayımlanması sisteminin ayakta tutulması için azami çaba sarfedilerek sistemin yapısı korunmuştur.
TGF Genel Başkanı Yılmaz KARACA, aynı açıklamasında getirilen düzenlemeyle resmi ilanların gazetelerde yayın zorunluluğunun kaldırılarak Basın İlan Kurumu resmi ilan portalında yayınlatılması yolunun açıldığını ve aynı düzenlemeyle yerel gazetelerin mağdur edildiğini iddia etmiştir. Ne var ki bu iddia tamamen mesnetsizdir. Zira resmi ilanlar, Basın İlan Kurumunun www.ilan.gov.tr adresindeki ilan portalında ücretsiz olarak yayımlanmakta olup bunun temel amacı, teknolojik gelişmelerden yararlanılarak resmi ilanlara vatandaşlarımızın tek noktadan kolaylıkla ulaşmalarının sağlanmasıdır.
Tüm bu çaba ve çalışmalardan amaç, gazeteleri resmi ilan yayın mekanizması dışında bırakmak olmayıp tam aksine teknolojik gelişmeler de gözetilerek mevcut sistemin muhafazası ile birlikte gazetelerimizi geleceğe hazırlamaktır.
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu olarak İcra ve İflas Kanununa yönelik değişikliklere ilişkin girişimlerimiz, yine bu Kanunun bilahare yapılması planlanan değişiklik düzenlemeleri sürecinde de gazete yayım zorunluluğu bulunan maddelerinin muhafaza edilmesi yönünde ilgili merciler nezdinde önceden olduğu gibi yoğun bir şekilde devam edecektir.”
BİK ANADOLU GAZETE SAHİPLERİ
TEMSİLCİLERİ’NDEN AÇIKLAMA
Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcileri Mustafa Arslan (Yönetim Kurulu Üyesi), Nuri Kolaylı (Denetim Kurulu Üyesi) ve Şevket Erzen, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca’nın Tokat’ta yaptıkları açıklamanın ‘gerçeklerin üzerini örten ve çarpıtan’ beyanlar olduğunu belirttiler ve buna yönelik bir açıklamada bulundular.
BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcilerinin açıklamasında şu görüşlere yer verildi;
“Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca’nın, Konkordato ilanlarını bahane ederek, BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcilerine yönelik haksız, gerçek dışı ve gerçekleri çarpıtan bir açıklama yapmıştır. FETÖ taktiği ile üste çıkmaya çalışarak kendini gizleyen Karaca, Konkordato ilanlarına ilişkin çalışmalarımızı gizlemeyi tercih etmiştir.
Asıl gerçek şöyledir; Konkordato ilanlarının yayın yöntemini de içine alan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi’ne ilişkin yasal düzenleme bilgisi tarafımıza ulaşır ulaşmaz hemen harekete geçtik ve Sayın Başbakan Yardımcısı, Adalet Bakanlığı ve bürokrasisi nezdinde girişimde bulunduk. Söz konusu ilanlar her ne kadar yerel gazetelerimizi ilgilendirmese ve sadece yaygın basını ilgilendirse, tüm ilanların yalnızca yüzde 0.35’lik bir kısmını oluştursa da etkin bir mücadele yürüttük. Ancak düzenleme tüm karşı çıkışımıza rağmen, ne hükümet ne de muhalefet partilerinden herhangi bir itiraz gelmeden genel kuruldan geçerek Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi. Buna karşın mücadeleden vazgeçmedik ve icra-iflas ilanlarının tahtaya asılmasını engelleyecek, yerel gazetelerimizde ağırlıklı olarak yayınlanmasını sağlayacak bir sistem üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık.
Basın İlan Kurumu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcileri olarak gerek genel kurulda gerekse görev yapmakta olduğumuz kurullarda, genelde basınımızın, özelde ise yerel basınımızın, gazeteci, gazete sahibi ve meslek örgütlerinin sorunlarının çözümüne yönelik ciddi, kararlı ve sonuç alıcı çalışmalar yürütmekteyiz.
Basınımızın temel görevi olan halkın doğru ve güvenilir haber alma özgürlüğünün sürdürülebilirliğinin yanı sıra demokrasinin işlerliği, sivil toplumun güçlenmesi, yönetilen adına yönetimi denetleme görevinin icra edilmesi için tam bir farkındalıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu süreçte en büyük dayanağımız, kendilerine karşı sorumluluk hissi ile dolu olduğumuz, her rengi ve her zenginliği ile istisnasız temas halinde olduğumuz Anadolu Basını’dır.
Son dönemde ekonomik ağırlıklı olarak yaşamakta olduğumuz sorunların bir nebze olsun çözümü için resmi ilan fiyat tarifesindeki artışın hayati önem taşıdığının bilincindeyiz. Öte yandan doğrudan alım, acil alım, işlerin birleştirilmesi ya da ayrılması ve benzeri yöntemlerle resmi ilanlardan kaçınma yoluna gidildiğinin de farkındayız.
Yakın zamanda hayata geçen Süreli Yayınlar Yönetmeliği ile geleceğe dönük bir sistemin hayata geçmesi, borç para miktarının artırılması, kadrolara ilişkin tıkanıklıkların aşılması, muhtaçlık yardımlarının kapsamının gelişmesi, gazetecilik odaklı çalışmaların teşviki başta olmak üzere genel kurulumuzda alınan pek çok kararda üzerimize düşeni yapmış olmanın gönül huzuru içindeyiz.
Mesleğimizin gazeteler, televizyon ve radyolar ile internet mecrasının bütünsel olarak ele alındığı ve desteklendiği bir yapıya kavuşması için hükümet, muhalefet temsilcileri ve bürokratlar nezdinde girişimlerimizi mekik diplomasisi ile sürdürüyoruz.
Resmi ilan fiyat tarifesi başta olmak üzere, resmi ilanlardaki daralmanın giderilmesi konusunda tam 4 kez Sayın Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile yüz yüze görüştük, Sayın Başbakanımıza da bizzat dosyamızı ilettik.
İcra iflas ilanları konusunda yeni sistem getirilmesi için Sayın Adalet Bakanı ile de yüz yüze görüşerek çözüm önerilerimizi ilettik. Mesleğimize ilişkin sorunların çözümü için Sayın Cumhurbaşkanımıza da sıkıntılarımızı ve çözüm yollarını içeren mektubumuzu ulaştırdık.
Resmi ilanlar dışında Hazine, KOSGEB, İŞKUR, Kalkınma Ajansları destekleri ile kurumsallaşmanın sağlanmasına dönük bir sistemin oluşturulması için gayret göstermekteyiz.
Mesleki standartlar için getirdiğimiz önerinin hayata geçmesi konusunda da girişimlerimizi yoğunlaştırdık.
Resmi ilan ve reklam yayınlama hakkı bulunmayan mevkutelerde bu nevi ilanların yayınının durdurulması ve hak sahibi gazetelerimizin mağduriyetinin ortadan kalması için yürütülmekte olan çalışmaların bizzat içinde yer alıyoruz. Bu sorunu da çözeceğimize inanıyoruz.
Ayrıca, meslektaşlarımızı yakından ilgilendiren “yıpranma hakkı” konusunda yaşanan sorunların çözümü için önerilerimizi sunduk, konunun takipçisi oluyoruz. Basın Kartları Yönetmeliğinin meslektaşlarım lehine iyileştirilmesi konusunda da çalışmalarımızı tamamladık.
Sonuç olarak;
Meslektaşlarımızla iç içe, cemiyet, gazete, gazeteci üçlüsüne hizmetlerimizi birey bazında ve ayrımcılık yapmadan yürütüyoruz.
Siyasetçi ve bürokratlarla olan temaslarımızı, mesleğimizin onurunu koruyarak, nakış işler gibi sürdürüyoruz.
Tüm bu çalışmaları samimiyetle, önyargısız ve aşkla yürüttüğümüze, özveriyle çalıştığımıza, insaf sahibi ve aklı başında tüm meslektaşlarımız tanık olmaktadır.
Ne var ki;
İnsaf ve vicdan ile tanışıklığı bile olmayan, zihni kirlenmiş, daha düne kadar FETÖ yayın organları ile iç içe kol kola olan, açıklamaları ile FETÖ yayın organlarına payandalık yapan, bulunduğu yapıda kredisini tüketmiş bir kişi şiar haline getirdiği iftira ve fitneciliğinin bir örneğini daha göstererek tarafımıza çamur atmaya kalkmıştır.
Seçim salonlarına gelemeyecek kadar korkak olan, kamuoyu açıklamaları ile gerçekleri saptırarak zihinleri bulandırmaya çalışan bu kişiye, biz ve meslektaşlarımız dün olduğu gibi bu gün de prim vermeyeceğiz.
Gerçeği saptırma taktikleri her defasında olduğu gibi bu defa da meslektaşlarımızın sağduyusunda eriyip gidecek, bir kez daha attığı çamurda kalacaktır.
Afrin’de yiğitlerimizin destan yazdığı bir zamanda sizleri böylesi bir konu ile meşgul etmekten duyduğumuz üzüntüyü tarif edemeyiz. Ancak, iftiralar karşısında sessiz kalamazdık.
Bu vesile ile şanlı ordumuza muzafferiyet, aziz milletimize de zafer muştuları diliyor, selam ve saygılar sunuyoruz.”