Keşke Kabe’ye Günah Dökmek İçin Değil de Misafirliğe Gelinse!
Başlığa bakıp da yanlış anlamayın. Hiç merak etmeyin, bunu öncelikle kendime, nefsime söylüyorum. Bunu peşinen, nefsimi öne çıkarıp ifade ettikten sonra düşüncelerimi, hacıların dua ve davranışlarından gözlemlediklerimle bir şeyler karalamak istiyorum.
Anlatırlar. Derler ki bizim Of’lu hacca gitmiş. Medine’de Peygamberimizin türbesine yüzünü sürerek “ya Resullah cözün müslüman cörsün!” demiş. Yiğit Of’lu kendisine güvenmiş!
Misafirlik bizim inancımızda ve kültürümüzde önemli yer tutar. Herkes herkese misafir olamaz, bunun için bir şey yapı, bir birikim ve az çok genlerin uyuşması söz konusudur. Bir yere sıkılmadan gidebilmek, orada ağırlanabilmek için öncelikle misafir olanın kendisine güveni olmalı. Kafası rahat olmalı, arkasından ne düşünüleceği umurunda olmamalı. Yani geçmişi temiz olan insanın “acabaları” olmayacağı için bulunduğu toplulukta rahat olur.!
Ev sahibi, misafir eden, insanları misafir olarak kabul eden Allah’ın sonsuz rahmeti, mağfireti, nimetleri misafirler için zaten açık. Ev sahibinin bu konuda eksiğinin olması mümkün değil. O zaten her şeyin sahibidir. O halde biz misafirler ev sahibine bazı hediyeler getirmemiz gerekmez mi bu kadar cömertliğin karşısında? Bu kadar sonsuz hazinesine bizi davet edene biz ne tür hediyeler götüreceğiz, bir hazırlık yapabildik mi, uzun yıllar bu konuda heyecan yaşayabildik mi? Müslüman bunu düşünmeli, buna hazırlık yapmalı.
Hacda “en güçlü, en bahtlı hacılar kimlerdir?” deseler ne cevap verirdik acaba? Kabe’ye geldiğinde Of’lunun dediğine benzer “ya rabbi senin rızana uygun olmayan bir iş yapmadım, ibadetlerini tam yaptım, bilerek hata yapmadım, bilmeden yaptığım hataları da bağışla” diyebilen insanlardır. Yanılıyor muyum? İşte bunlar yeniden girildiğinde geri almak için Allah’a “güzel bir borç veren” insanlardır, kullardır, misafirlerdir. Allah sayılarını artırsın, herkese böyle bir sonuca varacak hayat sürmeyi nasip etsin.
Hacca rahat gelebilmek, daha çok sevap kazanmak, boynumuzun bükük olmaması için hacca günahlarla değil sevaplarla gelmeye gayret göstermemiz gerekir. Biriktirdiklerimizden güzel bonuslar almaya gelmeli, biriktirdiklerimizden kurtulmak için değil! O yüzden hacılığı kutsal mekanı ziyaretten önce de yaşamalıyız ki Kabe’ye geldiğimizde fazla bir işimiz kalmasın! Allah makamına boynu bükük gelenlerden değil, yükü hafif bir şekilde gelenlerden eylesin. Yine de Allah hacda hayrımıza olan tüm dileklerimizi kabul eylesin. Hac edenlere mebrur hac, gelemeyenlere de bir an önce hacca gelmeyi, gelmek isteyip de gelemeyecek duruma düşenlere hac sevabı nasip etsin.
İsmet Yalçınkaya / 30/07/2019