Korona Virüs’ün İlacını Kim Bulacak?

Coronavirüs aşısı eğer bir Yahudi tarafından bulunursa hiç şaşırmayın, komplo teorisine de yormayın! Beceriksiz âlimler becerikli âlimlerin buluşlarına tesadüf derlermiş. Bu gün de, bazı hadiseleri ve buluşları komplo teorileriyle açıklamaya kalkışanların durumu da buna benzer bir durumdur. Komplo teorileri bir sığınma, bir kaçış, bir kamuflaj şeklidir. VIII. ve XIV. asırlar arasında Türk ve İslam âlimleri bilimi ihraç ettiler, hiçbir şekilde şikayette bulunmadılar.  Onlar birbiriyle uğraşmadılar, ilmi nerede bulduysalar oradan alıp çağlar ötesine taşıdılar. O hız devam etseydi bu gün hiçbir virüs bir gün bile yaşayamazdı. Ne zaman ki ilimde doğru haber kaynaklarından uzaklaşıldı, ilim soytarılıkla yer değiştirildi, bir başkası sazı ele aldı ve biz de onların eline düşmüş olduk. Bugün düştüğümüz durum tam da budur. Evet, bu gün ilimle uğraşmak yerine kendimizle ve başkaları ile uğraşanların ve isimlerinin önüne anlı şanlı unvanlar olan ilimden yoksun, özellikle İslam Dünyasındaki bilim adamlarının aşağıdaki yazıyı okumalarında fayda olacağını düşünüyorum…

Pakistanlı Bir Bilim İnsanının Yazısı…

                Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika’da yedi milyon, Asya’da beş milyon, Avrupa’da iki milyon ve Afrika’da 100,000 kişi. Tek bir Yahudi’ye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler. Nedenini hiç merak ettiniz mi?

                Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından ‘Yüzyılın Adamı’ seçilen Albert Einstein bir Ya-hudi’ydi. Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudi’ydi. Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle.

İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları:

                -Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.

                -Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.

                -Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.

                -Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.

                -Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.

                -Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu.

                -Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.

                -Bernard Katz nöromüsküler iletişim (kas-sinir sistemi arası iletişim) alanında Nobel ödülü kazandı.

                -Andrew Schally endokrinoloji (metabolik sistem rahatsızlıkları, diyabet, hipertiroid) Aaaron Beck Cognitive. Te-rapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi.

                -Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.

                -Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı.

                -Stanley Cohen embriyoloji (embriyon ve gelişimi çalışmaları) dalında Nobel aldı.

                -Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yarattı.

                Müslümanlar da dâhil tüm hastalar Yahudilerin; bu buluşlarından yararlanıyor, sağlığına kavuşuyor.

                Peter Schultz optik lif kabloyu, Charles Adler trafik ışıklarını, Benno Strauss paslanmaz çeliği, Isador Kisse sesli filmleri, Emile Berliner telefon mikrofonunu ve Charles Ginsburg videoteyp kayıt makinesini geliştirdi. Stanley Mezor ilk mikro-işlem cipini icat etti. Leo Szilard ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi. Son 105 yılda 14 milyon Yahudi bilim dalında 100’ün üzerinde Nobel ödülü kazanırken, 1,4 milyar Müslüman yalnızca üç Nobel kazandı.

                Neden Yahudiler bu kadar güçlü?

                Yahudi inancına bağlı ünlü yatırımcılar; Ralph Lauren (Polo), Levi Strauss (Levi’s Jeans), Howard Schultz

                (Starbuck’s) , SergeiBrin (Google), Michael Dell (Dell Bilgisayar), Larry Ellison (Oracle), Donna Karan (DKNY), Irv Robbins (Baskins & Robbins) ve Bill Rosenberg (Dunkin Dougnuts).

                Yale Üniversitesi’nin Başkanı Richard Levin bir Yahudi’dir.

                Harrison Ford, George Burns, Tony Curtis, Charles Bronson, Sandra Bullock, Billy Crystal, Woody Allen, Paul Newman, Peter Sellers, Dustin Hoffman, Michael Douglas, Goldie Hawn, Cary Grant, William Shatner, Jerry Lewis ve Peter Falk’ın da Yahudi olduklarını biliyor muydunuz?

                Yönetmenler ve yapımcılar arasındaki Yahudiler: Steven Spielberg, Mel Brooks, Oliver Stone, Aaaron Spelling (Beverly Hills 90210), Neil Simon (The Odd Couple), Andrew Vaina (Rambo 1 /2 / 3), Michael Mann (Starzky and Hutch), Milos Forman (One FlewOver The Cuckoo’s Nest, Amadeus), Douglas Fairbanks (TheThief of Baghdat), Ivan Reitman (Ghostbusters) , Kohen Kardesler, William Wyler. William James Sidis, 250-300’lük I.Q. derecesiyle dünyanın gördüğü en parlak insandır.

Bilin bakalım hangi dine mensuptur?

                Soru: Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür? Cevap: Eğitim (Sorgulayıcı, Araştırıcı, Yaratıcı)

                Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?

                Cevap: Yanlış Eğitim veya Sıfır Eğitim (Din Eksenli, Sorgusuz, Araştırmasız, Ezberci)

                Gezegenimizde yaklaşık 1.476.233.470 Müslüman yaşamaktadır. Asya’da 1 milyar, 400 milyon Afrika’da, 44 mil-yon Avrupa’da ve 6 milyon Amerika kıtasında. Toplam dünya nüfusu içinde her beş kişiden biri Müslüman’dır. Her bir Hindu’ya iki Müslüman düşmektedir, her bir Budist’e karşılık iki Müslüman vardır ve her bir Yahudi’ye karşılık 100 adet Müslüman bulunmaktadır.

                Müslümanların bu kadar kalabalığa rağmen neden güçsüz olduklarını hiç merak ettiniz mi? Nedeni şudur; İslam Konferansı Örgütü’nün (OIC) 57 üyesi vardır ve ülkelerin tümünde 500 adet üniversite bulunmaktadır. Üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Sadece ABD’de 5.758 üniversite vardır. 2004 yılında Shanghai Jiao Tong Üniversitesi;

                ‘Dünya Üniversitelerinin Akademik Değer Listesi’ hazırlamış ve ilginçtir ki Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500’e giren üniversite yoktur. UNDP tarafından toplanan verilere göre Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı neredeyse %90 ve bunlardan 15 Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkede okuma-yazma oranı %100’dür. Müslüman dünyasında buna çok zıt bir durum olarak bir ülkenin okuma-yazma oranı yaklaşık %40 olup, %100 okur-yazar oranına sahip bir Müslüman ülke yoktur.

                Hıristiyan dünyasındaki ‘okur-yazar’ın %98’i ilkokulu bitirmişken, Müslüman dünyasında bu oran %50’dir. Hıristiyan dünyadaki okur-yazarların %40’ı üniversite mezunudur ve bu oran Müslüman dünyasında %2’yi geçememektedir.

                Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerdeki toplam bilim adamı sayısı 230 olup her bilim adamına düşen Müslüman sayısı 1 milyon kişidir. ABD her 1 milyon Amerikalıya karşılık yaklaşık 4000 bilim adamına, Japonya 5000 bilim adamına sahiptir. Tüm Arap dünyasındaki tam-zamanlı çalışan araştırmacı sayısı 35.000 kişidir ve her bir milyon Arap nüfusa 50 teknisyen düşmektedir. (Bu sayı Hıristiyan dünyasında bir milyon kişiye 1000 teknisyendir.) Ek olarak; İslam dünyası gayrisafi milli hâsılasının yalnızca %0,2’sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırmaktayken, Hıristiyan dünyası %5 oranında araştırma-geliştirme fonu ayırmaktadır.

                Sonuç: İslam dünyası bilgi üretebilecek kapasiteden yoksundur.

                1000 kişiye düsen günlük gazete sayısı ve bir milyon kişiye düsen kitap çeşidi bilginin toplum içine yayılıp yayıl-madığının iki önemli göstergesidir. Pakistan’da 1000 kişiye 23 günlük gazete düşerken bu sayı Singapur’da 360’dır. İngiltere’de her 1000 stant için 2000 çeşit kitap bulunurken, Mısır’da kitap çeşidi 20’dir.

                Sonuç: İslam dünyası bilgi yayılmasını gerçekleştirmekte başarısızdır.

                Bilgi uygulamasının önemli göstergelerinden biri ileri teknoloji ihracatının toplam ihracat içindeki oranıdır. Pakis-tan’ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran %1, Suudi Arabistan’ın %0,3, Kuveyt, Fas ve Cezayir’in aynı şekilde %0.3tür. Singapur’da bu oran %58’dir.

                Sonuç: İslam Dünyası bilgi uygulamasını gerçekleştirememektedir.

                Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgi üretmiyoruz.

                Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgiyi yayamıyoruz.

                Neden Müslümanlar güçsüzdür? Çünkü bilgiyi uygulamıyoruz.

                Ve gelecek bilgi-temelli toplumlara aittir.

                İlginçtir, OIC üyesi 57 ülkenin gayri safi milli hasılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. ABD, tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte, Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3.8 trilyon dolar ve Almanya 2.4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. (Satın alma gücü eşitlenerek hesaplama yapılmıştır.) Petrol zengini Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Katar hep birlikte 500 milyar dolarlık mal ve hizmet üretmektedirler ve bunların çoğu petroldür. Mal ve hizmet üretimi İspanya’da 1 trilyon doların üzerindedir. Katolik Polonya 489 mil-yar dolarlık mal ve hizmet üretim gerçekleşmektedir. Budist Tayland 545 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üre-timi yapmaktadır. İslam Dünyasının gayrisafi milli hâsılasının tüm dünya gayri safi milli hâsılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.

                O halde Müslümanlar neden bu kadar güçsüzdür? Cevap: Eğitim Yoksunluğu.

                Tam anlamıyla söylersek kaliteli eğitim yoksunluğu.

                Çok kesin biçimde söylersek akılcı olmayan, din eksenli ve çağdışı eğitim.

Dr. Faruk Saleem

Yazar, Islamabad

İsmet Yalçınkaya:

This website uses cookies.