“Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir, Adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olamayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek, bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç adalete karşı çıkıp, kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.” Eric Auerbach (Kötünün Zaferi – Pascal Üzerine Deneme)
Bu cümleleri okurken içim sızladı. Günümüzde adalet sistemi tamda bu şekilde yürüyor. “Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.” Davalar, süreçler, umudunu yitirenler, gelecek ile ilgili artık plan dahi yapmayıp, hayal kuramayan bir nesil mensubu olduk. Adalet sistemi yozlaştıkça, değerler yitirilip suç oranı artıkça “arsız” güçlü oldu. Yeni yılın getireceği yegâne şey “adalet” olsun…