Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Tokat, içinde barındırdığı tarihi yapıtlarla ve tabiatıyla görülmeye değer bir şehir. Dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlerin “Saklı Cennet” olarak tabir ettiği Tokat’ı içinde yaşayan Tokatlılar ne kadar tanıyor? Hafta sonunuzu il dışı yolculuklar yerine yaşadığınız şehri daha çok tanıyarak geçirebilirsiniz. Şehrimizin gezilmeye görülmeye değer yerlerinden birkaç başlık ise şöyle;
TOKAT KALESİ
Pek keşfedilmemiş zengin bir tarihe sahip olan Tokat, uzun bir gezi yolculuğunu, merkezinde bulunan antik kaleyle başlatır. Tokat Kalesi, il merkezinde yüksek bir tepe üzerinde bulunmakta. Kalenin hangi dönem ve kimler tarafından yapıldığı hakkında kesin bilgiler yok. Yalnızca uzaktan bakınca değil, içten gördükten sonra da şunu söyleyebiliriz: yapının günümüze ulaşan kesimleri bile, onun yüzyıllar boyunca uğradığı ihmale ve tahribata karşın görkemini anlatmaya yeter.
HIDIRLIK KÖPRÜSÜ
Batıda Amasya ve Turhal’dan gelen yolları doğuya, Karadeniz’den gelen yolları da Orta Anadolu’ya bağlayan bir kavşak olan 700 yaşındaki Hıdırlık Köprüsü 5 gözlüdür. 151 m. uzunluğunda, 7 m. genişliğindeki köprü kesme taşla yapılmıştır. Ayrıca Yeşilırmak üzerine kurulan Kanal Tokat, sultan kayıkları, deniz bisikleti, ışıklı fıskiye gösterileri ile şehrin cazibe noktalarından.
TOKAT MEVLEVİHANESİ
Tokat’ın il merkezine bağlı olan Soğukpınar Mahallesi’ndeki Mevlevihane, 17. yüzyılda Sülün Muslu Paşa tarafından inşa ettirilmiştir.
Bey Sokağı’nda yer alan Tokat Mevlevihanesi, mimari açıdan oldukça gösterişlidir. 3000 metrekarelik bir alanı kapsayan bu tarihi yapı, Evliye Çelebi’nin Seyahatnameadlı kitabında bahsedilmektedir. Mevlevihanenin zemin, giriş ve üst katı bulunmaktadır.
Zemin katında toplam beş oda vardır. Çeşitli hizmetlerin görüldüğü yer genellikle zemin kattır. Giriş katına ise dışarıdan bir merdivenle çıkılmaktadır. Burada semahane bölümü yer alır.
Tokat Mevlevihanesi, günümüzde restore edilip müzeye çevrilmiştir. Müzede; Tokat ve çevre illere ait olan halı ve kilimler, el yazması Kur’an-ı Kerim’ler, Yağıbasan Medresesi’nin kazılarından çıkarılan kalıntılar, sema törenini canlandıran maket semazenler sergilenmektedir.
ALİ PAŞA CAMİ
Cumhuriyet Meydanı’nın güneyinde yükselen cami, Tokat’taki en büyük Osmanlı anıt eseridir. Sultan 2. Selim zamanında Ali Paşa tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır. Ali Paşanın Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Beyazıt’ın Damadı olduğu söylenmektedir. Ali Paşanın eşi ve Oğlu Mustafa Bey’in türbeleri de cami avlusundadır. 16. yüzyıl Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini taşıyan ve Mimar Sinan ekolünde yapılan camiinin kare olan ana mekânı üzerinde tek kubbesi ve tek minaresi vardır.
ALİ PAŞA HAMAMI
Tokat il merkezinde bulunmasından dolayı kolay bir ulaşım yoluna sahiptir. Aynı ismi taşıdığı Ali Paşa Camii’nin hemen doğusunda yer alır.
1572 yılı ile tarihlendirilen Ali Paşa Hamamı, 1866 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yenilenip tekrar hizmete açılmıştır.
Hamamın mimarisine bakıldığında yapımı sırasında kesme taş kullanıldığı görülmektedir. Osmanlı hamam mimarisinin örneklerinden biri olan hamamda kadın ve erkek bölümü ayrı olup, bu bölümler bitişiktir. Kadın bölümü ılıklık, sıcaklık ve soyunmalıktan oluşurken; erkek bölümü yine kadınlar bölümüyle aynı şekilde inşa edilmiştir. Sadece erkek bölümünün sıcaklık bölümü haç planlı bir özellik taşıyıp, göbek taşının üzeri kubbe ile örtülmüştür.
Ali Paşa Hamamı, Tokat’a yolunuz düşerse mutlaka gidip görmeniz gereken bir tarihi mekan olup, işlevselliğini hala devam ettirmektedir.
TAŞHAN
Taşhan Osmanlılar döneminde 17.yyın ilkyarısında yapılmış dikdörtgen planlı, açık avlulu, iki katlı “Şehir Hanları” tarzında inşa edilmiştir. Günümüzde şehrin en işlek noktasında otantik işletmeleri ve tarihi dokusu ile hizmet veriyor.
GÖK MEDRESE
Gök Medresenin Şifahane olarak 18. Yüzyıla kadar kullanıldığı vakfiye kayıtlarından anlaşılmaktadır. Medrese halk arasında Pervane Medresesi, Kırkkızlar Medresesi, Darüşşifa, Bimarhane gibi adlandırılmıştır.
LATİFOĞLU KONAĞI
Tokat il merkezinde, Gazi Osman Paşa Bulvarında yer alan konak, 18. yüzyılda Osmanlı Barok üslubunda inşa edilmiştir. Konak 2 katlıdır. İçerisinde bulunduğu ahşap oymaları ve kalem işi süslemeleri ile türünün ender örneklerindendir. 1988 yılında Tokat müzesi bünyesinde tanzim edilerek, Müze Ev olarak hizmete açılmıştır.
ALMUS BARAJ GÖLÜ
Tokat’ta bulunan Almus Baraj Gölü, doğanın en güzel hallerinden yararlanabileceğiniz, piknik ve su sporları yapabileceğiniz şehrin en etkileyici noktalarından biri.
Almus Baraj Gölü, özellikle bahar ve yaz aylarında çevre ilçelerden gelen halkın gün boyu piknik yaptığı önemli bir mesire yeridir. Gölün bulunduğu bölge hem fauna hem de flora bakımından zengin. Tilki, ceylan, güvercin, sansar, dağ keçisi, ayı, domuz, bıldırcın, karatavuk ve üveyiklere ev sahipliği yapmakla birlikte; içerisinde bol yeşil bir alan oluşturan kayın, çam, meşe, ıhlamur ve sedir ağaçları bulunmakta.
Yeşilırmak üzerine kurulan ve 4000 hektarlık bir alanı kapsayan Almus Baraj Gölü’nde kamp alanları da mevcut. Dilerseniz bu güzel doğanın içinde birkaç gün kamp yapabilirsiniz.
BALLICA MAĞARASI
Ballıca Mağarası, dünyanın en büyük ve en görkemli mağaralarından biridir. Bu doğa harikası, henüz ziyarete açılmayan ve keşfedilmemiş bölümleri ile gizemini korumayı sürdürüyor. Mağarayı gezerken devasa sarkıtlar, dikitler, soğan sarkıtları, sizleri hayrete düşürecek. Ballıca Mağarası’na ulaşmak kolaydır. Şehir merkezine 26 kilometre uzaklığında bulunan Pazar ilçesinde yer alır. Adını ise bulunduğu köy olan Ballıca’dan almıştır.
Mağaranın çeşitli yerlerine dağılmış küçük gruplar halinde yaşayan yarasaların nüfusu 2 milyon civarındaymış. Mağaranın kendi gibi gizemli sakinleri de buraya ayrı bir turistik önem katmış. Denildiğine göre; gece dışarı çıkıp gün ağarmadan içeri giren yarasalar,gündüzleri mağarada oluşan karbondioksiti emip geceleri dışarı çıkarıyor ve dönüşte mağaraya oksijen getiriyormuş.
MAHPERİ HATUN KERVANSARAYI
Sultan I. Alaeddin Keykubat’ın eşi Mahperi Hatun tarafından inşa ettirilmiş olan kervansaray, Pazar ilçesinde bulunmaktadır. Yapımında kesme taş kullanılmış olup, özellikle giriş kapısı oldukça gösterişlidir. Dikdörtgen yapılı kervansarayın giriş kapısı da yine dikdörtgen planlıdır. Mahperi Hatun Kervansarayı’nın dış duvarları günümüzde orijinalliğini korusa da üst örtüsü tamamen yıkılmıştır. Yakın bir tarihte restore edilen bu tarihi yapı, artık restoran olarak hizmet veriyor. Bu görkemli mimari kesinlikle gezilip görülmeli.
SEBASTAPOLİS ANTİK KENTİ
Tokat’ın köklü tarihine tanıklık etmiş olan Sebastopolis Antik Kenti, şehirde yaşayan insanlar tarafından bilinse de, şehir dışında pek fazla bilinmemekte. Sahip olduğu kalıntılar o kadar zengin ki, buna rağmen çok fazla tanıtımı yapılamamış.
Sebastopolis Antik Kenti, şehir merkezine 69 kilometre uzaklık bulunup, Sulusaray ilçesinde yer alıyor. Bu antik yerleşim alanının hangi yılda kurulduğu hakkında kesin bir bilgi yok. Fakat bazı kaynaklar kentin M.Ö. 1. yüzyılda kurulduğunu yazmaktadır.
Yerleşim yeri planı olarak Bergama Antik Kenti’ne benzeyen şehrin en önemli kalıntıları arasında tapınak, hamam ve aslan heykeli bulunmakta… Sebastopolis, kelime olarak ulu, azametli ve büyük anlamına gelmekte. Fakat bazı kaynaklarda Heraclepolis olarak bahsedilmiştir.
Antik kentten çıkarılan birçok eserden dolayı Sebastopolis Açık Hava Taş Eserler Müzesi ve Sebastopolis Mozaik Evi Müzesi açılmış ve kalıntılar buralara taşınarak ziyarete açılmıştır.
KAZ GÖLÜ
Tokat’ın en benzersiz ve en büyüleyen noktalarından biridir Kaz Gölü. Burada sadece gezmeniz veya göle karşı oturmanız yeterlidir. Sazlıklarla kaplanmış olan Kaz Gölü’ndeki angıtlar, ak leylekler, saksağanlar, kara tavuklar, küçük batağanlar, akkuyruklar ve daha birçok kuş türü sandal gezinizde sizlere eşlik edecek.
ZİLE KALESİ
Kalenin M.S. I. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Aynı zamanda tarihte Sezar’ın Zile’ye gelip “Veni vidi vici” (geldim, gördüm, yendim)dediği yerdir Zile Kalesi.
ZİNAV GÖLÜ
Reşadiye İlçesinin Yolüstü (Meğedün) Köyüne3 Km uzaklıktadır. Gölün suları tatlıdır. Göl bir dere ve küçük sularla beslenir. Etrafı korunmaya alınmış orman alanıdır. Gölde kızılkanat denilen çok lezzetli bir tatlı su balık türü yaşamaktadır.
NİKSAR KALESİ
Diyarbakır kalesinden sonra Türkiye’nin ikinci büyük kalesi olan Niksar Kalesi, altı köşeli eski bir kale olup üç tane kapısı vardır. Hakkında çok fazla bilgi bulunmasa da günümüze sağlam bir şekilde gelebilmiş ve bölgenin en önemli tarihi değerlerinden biridir.
NİKSAR YAĞIBASAN MEDRESESİ
1157–1158’de Niksar Kalesi’nde yaptırılan ve tıp tahsili verilen Yağıbasan Medresesi, Anadolu’nun ilk medresesi olarak biliniyor. Giriş kapısı üzerindeki kitabede şu ifade yer almaktadır:”Bu mübârek bina, el melik el âlem, elâdil ebu-l Muzaffer Yağıbasan bin Melik Gazi bin Melik Danişment’in emri ile552 (Hicrî) senesinde yapılmıştır.”
SELEMEN YAYLASI
Tokat’ın hem doğasını hem de tarihi bir anısını aynı noktada yakalayabileceğiniz Selemen Yaylası, Reşadiye– Ordu sınırı arasında bulunmaktadır.
Selemen Yaylası tabiat güzellikleri arasında büyük bir pazara ev sahipliği yapar. Geleneksel yayla pazarının kurulma amacı; 1514 yılında Çaldıran Savaşı sırasında Yavuz Sultan Selim’in ordusuyla buraya gelip yaylada konaklamış ve Cuma namazını burada kılmış olmasıdır. Bu olaydan sonra İlkbahardan itibaren ilk kar yağana kadar geleneksel pazar kurulur Selemen Yaylası’nda.
Pazarda çevre iller ve ilçelerdeki insanlar ürünlerini satmaktadır. Çok eski zamanlarda ise pazarda değiş-tokuş ile ihtiyaçların karşılandığı söylenmekte. Selemen Yaylası’na gidip hem pazarın hem de doğanın tadını çıkarabilirsiniz.