ÖNEMLİ ZİYARET

İnsanlar iş hayatında hep ileri bakarlar. Yönetilirken yöneten olmak isterler. Yöneticileri hep eleştirirler.  Hatta kıskanırlar. Bir gün bu eleştirileri yapanlar yönetici olur. İdareciliğin dışardan göründüğü gibi olmadığını işte o zaman anlarlar.

İdarecileri,  diğer kurum ve kuruluşların yöneticileri,  ziyaret ederler.

Ziyaret edilenler de bir süre sonra iade-i ziyarette bulunurlar.

İki bin öncesi tüm dairelerde, kurum ve kuruluşlarda bu durum gelenek halindeydi.

Benim çalıştığım Tokat Yetiştirme Yurdu, ilin gözde kuruluşuydu. Herkesin yardımcı olmak için yarıştığı bir yerdi.

Korumaya alınmış iki yüz altmış çocuk ve otuz personeli olan yurdun müdürü olarak göreve başladım.

Çocuklarımız, altı-on sekiz yaş gurubuydu. Okullarda okuyanlar,  çeşitli işlerde çalışanlar vardı. Kuruluş onların eviydi.  Yurtta kalıyorlar. İhtiyaçları karşılanıyor, her gün okula ve işe gidip geliyorlardı.

Doksanlı yıllarda görevi alınca,   beni ziyaret edenlerden biri de sigara fabrikası müdürüydü.

Onu uğurlarken,  ziyaretine gideceğime söz verdim.

Kaç gün sonra olduğunu hatırlamıyorum ama gittim  (05- Ağustos -1992).

Geniş bir alana yayılmış olan fabrikanın nizamiyesinden arabamızla girdik. Sıkı güvenlik önlemleri var. Binanın giriş kapısında Fabrika Müdürü karşıladı bizi. Sıcak karşılamadan sonra, beraber fabrikaya girdik.

Temiz giyimli,  makamı temiz döşenmiş, güzel konuşan, benden birkaç yaş büyük bir beyefendi. Hoş sohbetti. Konuşmalarını dinlerken ikramlar sunuluyordu. İkramlarına teşekkür ettikten sonra:

“İkramlarınız beni çok memnun etti. Siz ticari bir kurumsunuz.  İkramları yaparken elimdeki yüzlerce çocuktan sigaralarınıza tüketici yetiştireceğimi beklemeyin lütfen.” Dedim.

O ciddi yapılı adam bu sözüme kahkahayla cevap verdi.

Bana fabrikayı gezdirmek için birisini çağırdı. Odaya gireni tanıdım. O da beni tanıdı. Birim müdürü, Mustafa Menekşe’ydi. Güler yüzlü ve çok samimi geziyoruz. Mustafa, tarladan fabrikaya gelen tütünün hikâyesini anlatıyor.

Sarılmış sigaraların bantlar üzerinde gidişini, bir yerde uçlarına sarı bir şey (filtre) alarak devam etmesini ilgiyle izledim. Yolculuğa devam ediyor, paketlemeye kadar gidiyorlar.

Ayrılırken Mustafa ile Fabrika müdürü beni arabama kadar geçirdiler.

Bu gördüklerimi unutmam mümkün değil. Şimdi Yanındaki yoldan geçerken kocaman arsanın  (enkazın) görüntüsü beni çok üzüyor.

Umarım orayı da beton yığını yapmazlar.  Halkımıza faydalı eserler yapılır.  21.08.2020

Osman Kablan:

This website uses cookies.