OYA ÖZER İLE RÖPORTAJ

Bilinçaltı Uzmanı ve Yazar Oya ÖZER: ”Bilinçaltı bağışıklık sistemini ve hormon sistemimizi de kontrol ettiğinden sağlığımızla da doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden sürekli karamsar, üzgün, öfkeli, değersizlik inancı içindeki stresli insanlar hem bedensel hem de ruhsal hastalıklara daha sık yakalanıyorlar”

SORU-Bize kısaca kendinizi  tanıtır mısınız ? Bugüne kadar hangi  okullarda okudunuz?

OYA ÖZER- 1974 İstanbul doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Davranış Bilimleri ve Sosyoloji mezunuyum.  Kişisel gelişim yolculuğum uzun yıllar önce başladı ve bu yolculukta mesleki ve yaşamsal deneyimlerimi almış olduğum eğitimlerle koçluk alanında bütünleştirdim. Bu yaşamdaki hayat amacım, evrenden gelen şifanın, şifayı kabul edenlere köprü olduğunu fark etmiş, bu anlamda danışanlarıma yol arkadaşı olarak eşlik ederken onların zihinsel ruhsal ve fiziksel dönüşümlerine bilinçaltı ve  enerji çalışmalarıyla katkı  olmayı seçtim. Çalışmalarımı bireysel seanslar, bir çok ilde eğitimler, seminerler, tv programları ve kitapları ve yazılarıyla farkındalık yolculuğu ile sürdürmekteyim. Kişisel gelişim alanında Türkiye de lider kurumlar ve kişilerden psikoloji ve koçluk eğitimleri aldım. Koçluk ve bilinçaltı çalışmalarımı NLP, kuantum, Hipnoz, Reiki, Temel Psikoloji, Genel Psikoloji, Varoluş Psikoloji, Gestalt Psikoloji eğitimleriyle bütünleyerek İstanbul ve Çanakkale’deki ofisimde ve koçluk ve bilinçaltı şifa  seansları  yapmaktayım. NLP eğitmeni ve Reiki Master eğitmeni olarak koçluk ve reiki eğitimleri veriyorum. İlk kitabım “Vazgeçme Kendinden” ve “Sen nasılsın” kitaplarımla farklı şehirlerde fuarlarla ve söyleşilerle bulunuyorum. Çeşitli dergi ve sitelerde köşe yazılarım yayınlanmaktadır.

SORU-Yazmaya ne zaman başladınız?  Yazma hikayenizi   anlatır mısınız?

OYA ÖZER– Mesleğim gereği, uzun yıllardır insanla buluşmalarımda her zaman duygu ve düşünce analizleriyle, yapmış olduğum seanslarda vaka örnekleriyle insanların hikayeleri ve kişisel gelişim yolculuklarına dair farkındalık yazıları yazıyorum. Yazdığım yazılar çeşitli dergi ve sitelerin köşe yazılarında yayınlanıyor. Kitap yolculuğum 2 yıl önce çıkan Vazgeçme Kendinden kitabım ile başladı. Bu yıl 2. Kitabım, Sen Nasılsın ile  kitap  yolculuğum devam ediyorum. Kitaplarımın konusu, insana dair, yaşanmışlıklarında kendini unutan, hayatını feda eden, olmak istediği yerde olamayan insanların,  pişmanlıkları ve bütün duygu düşünce ve davranışlarına neden olan bilinçaltı sürecini fark etmelerini sağlamak.

SORU-Yazmak mı yayınlamak mı zor

OYA ÖZER- Yazmak, sizin duygu ve düşüncelerini bütünleyerek yazıya dökme süreci. Bu sürede ruh haliniz, motivasyonunuz,  yaşam şekliniz yazmanızı etkilediği için sanırım bu süreçte yazmak daha önemli.  Doğru bir yayınevi ile buluştuğunuzda kitabınızın ve yazdıklarınızın değeri daha iyi anlaşılıyor.

SORU-Bugüne kadar kaç kitap yayınladınız  ve konusu ne?

OYA ÖZER- Bugüne kadar iki kitabım yayınlandı. 2007 yılında Vazgeçme Kendinden isimli kişisel Gelişim kitabım yayınlandı. “İnsan yenilince değil, vazgeçince tükenir” diyerek, hayatta her şeye, herkese feda ettiğimiz hayatlarımızda kendimizden vazgeçtiğimiz, kendimizle ve hayattaki her şeyle olan ilişkilerimize bakış açısını aktardığım bir kişisel gelişim kitabı. 2020 de yayınlana “Sen Nasılsın” ile kendimizi unuttuğumuz hayattan biraz kendimize dönmeyi hatırlatan, özdeğer, özgüven ve özsaygımızı kazanma adına duygularımızı ve benliğimizi hatırlatan bir kitap.

SORU-Okumadan yazan çok kişi var.  Piyasada kalitesiz çok kitap var, görüşüne katılıyor musunuz?

OYA ÖZER-  Okumadan yazan ve hala okumadan kitap biriktiren bir kesim var. Piyasada birbirinin aynısı ve hiç çekinmeden bir kitabın içindekini alarak yazanlarda var. Elbette kitabında değeri ve kalitesi de içindeki bilgiyle fark edilir. Araştırmadan kopyalayıp yayınlaşmış çok eser var. Elbette iyi bir okuyucu değerli olanı diğerlerinden ayırabilir.  

SORU-Bilinçaltı uzmanısınız.  Bilinçaltının öneminden bahseder misiniz?

 OYA ÖZER- Tekrar tekrar yaşadığın durumlar için kendini tarafsız olarak uzaktan değerlendirmen gerekir.

Bu hareketi neden yapıyorsun?

Neden bu sonuçları alıyorsun ya da sürekli aynı tür ilişkileri yaşıyorsun?

Bunu yapmaktan vazgeçersem, bana ne olur ve nasıl hissederim?

Bilinçaltınız öğrendiğiniz her gerçekle ettiğiniz tüm yeminlerle ve inançlarınızla doludur. Bilinçaltı zihninizin hayatınızda bir şeyin gerçekten olmasıyla onu gözünüzün önünde canlandırıp oluyormuş gibi yapmanız arasındaki farkı anlamaz. Bilinçaltınızı daha sağlıklı, daha mutlu ve daha zengin olduğunuza ikna ederseniz bu gerçekleşir. Sadece kelimeleri söylemeniz yeterli değildir. Onlara gerçekten inanmanız gerekir. Eğer istediğiniz şeyin olacağına içtenlikle inanırsanız bu içtenlik bilinçaltınızı ikna edecektir ve bilinçaltınız, dünyanızda istediğiniz şeyi gerçekleştirecektir.

Bilinçaltı bağışıklık sistemini ve hormon sistemimizi de kontrol ettiğinden sağlığımızla da doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden sürekli karamsar, üzgün, öfkeli, değersizlik inancı içindeki stresli insanlar hem bedensel hem de ruhsal hastalıklara daha sık yakalanıyorlar. Ayrıca bilinçaltı  çalışmaları ile kişinin bağışıklık sisteminin güçlendiğini gösteren birçok bilimsel araştırma var. Depresyon, panik atak, fobiler de bilinçaltına yerleşmiş tekrarlayan olumsuz düşünce ve duyguların yansımasıdır.  Eğer bilinçaltınız, başaramayacağınıza inanırsa, gerçekten başaramazsınız. Sevişirken yine erken boşalacağınıza inanırsanız, bu gerçekleşir. Gerçekten de erken boşalma sorunu olan danışanlarımla çalışırken bunu sıkça duyarım. Sevişirken içlerinden hep şu cümlenin geçtiğini söylerler: “Yine mi erken boşalacağım.” Ve unutmayın her zaman kendimize sıkça söylediklerimiz gerçekleşir. Panik atak yaşayan danışanlarımla yaptığım terapilerde de durum benzerdir. İç sesleri sıkça şunları söyler: ’’Yine mi gelecek’’, ’’Ya delirirsem, ya bayılıp kontrolümü kaybedip zor duruma düşersem’’ Ya şöyle olursa, ya böyle olursa düşünceleri sıkça tekrar edilince bilinçaltı bunu bir komut olarak algılayıp gerçekleştirir.

İlaçlar, estetik operasyonlar size gerçek gençliği vermez ama bilinçaltı düşünceleriniz sizi gençleştirir. Bilinçaltı, olumlu düşünce ve duygularla doluysa daima gençtir. Ne düşünüyorsak, oyuz. Sıkça ‘’Benden geçti’’ derseniz, sizden geçmiş demektir. Unutmayın bilinçaltınız sıkça tekrar ettiklerinizi gerçekleştirir.

SORU-Bilinçaltı duyguları önemseniyor mu?   Önemsenirse topluma katkısı ne olur?

OYA ÖZER- Bilinçaltı isteseniz de istemeseniz de sizi yöneten bir organizmadır. Bilinçaltınızı önemsediğinizde yaşamınızda sizi engelleyen her şeyin cevabını bulursunuz. Doğru cevapları bulabilmek, sağlıklı bir yaşam ve güzel ilişkiler yaşamak istiyorsanız bilinçaltınızın engellerini temizlemek durumundasınız. Bilinçaltı temizliğinde kullanılan yöntemler ile yaşadığınız hayatı daha kaliteli bir hale getirmeniz mümkündür.

SORU-Türkiye’de kitap okunmuyor, görüşüne katılıyor musunuz?

OYA ÖZER- Aslında baktığınız kitap okuyan ile kitap satın alan insan sayısı arasında büyük bir oran var. Kitap okumak için zamanım yok diye şikayet eden ya da kitabı boş zamanları değerlendirmek gibi görenler var. Kitap okumak boş zaman ayıracağınız bir hobi değil, zihnimizin ve yaşamımızın doyumu için gerekli bir eylemdir. Bu yüzden zaman ayırmamanın bir bahane olmasını hiçbir zaman onaylamıyorum. Aslında kitap okuyan bir kesim var ama sanırım yeterli değil.

SORU-Yazmak isteyenlere ne önereceksiniz?

OYA ÖZER- Yazmak isteyenlere, önce kitap okumalarını, kelime hazinelerini zenginleştirmelerini, duygu ve düşüncelerini denemelerle yazarak kitap haline geldiğini düşündükten sonra  doğru bir yayıneviyle hayallerini gerçekleştirmelerini tavsiye ederim.  

SORU-Yayına hazırladığınız  başka ne gibi  çalışmalarınız var?

OYA ÖZER- Kısa bir süre içinde yayınlamaya hazırladığım bir eğitim setimiz var. Kişisel gelişim seti ile duygu kontrolü, etkili iletişim ve koçluk üzerine hazırladığım bir seri kitaplarımın kısa sürede okuyucu ile buluşmasına niyet ediyorum.

Teşekkür ederim

Turan Yalçın:

This website uses cookies.