Özlü Sözlerden Seçmeler

Bazen sayfalarca bir yazı, bazen bir kitap bir sözü anlatmaya çalışır. Özetin özetini çıkardığınız zaman geriye bir cümle kalır. Tıpkı bir kasa üzümden bir kavanoz pekmez oluşması gibi. %95 posa %5 öz gibi. O cümle tarih boyunca dilden dile dolaşır, okuyan insan onu bir kitap kadar genişletir muhayyilesinde. Bu sözleri ortaya çıkaranlar da beklide onlarca kitap okuyarak ve onların suyunun suyunun suyunu(!) çıkaranlardır. Özlü sözler kolay kolay ortaya çıkan cümleler değildir.

Ben de bu gün sizler için bazı özlü sözleri derledim. İnşallah hoşunuza gider.

***

                “İnsan kendisini bilmezse gafil, başkasını bilmezse cahil olur.”

                Şaşıran insan bu ne yahu dediğinde aydınlanma başlar. Şaşırmak önemlidir!

                -Yamyam özgürlüğü, vahşi özgürlük diye bir kavram vardır. Bizim ülkemizde de biraz böyle anlaşılır.

                Özgürlük, istediğini yapabilme yeteneğine verilen bir ad değildir. Özgürlük, aklın kendine ait olanı tanıma çabasıdır.

                -İnançların bu kadar araçsallaşmasını hiçbir toplum kaldıramaz/taşıyamaz. Çünkü dikkat ederseniz hala bir cemiyet olmayı başaramadık. Eğer cemiyet olsaydık bu kadar cemaat olmazdı. Yani bu cemaat çokluğu cemiyet olma yeteneğimizin yavaş işlemesindendir. (Dücane Cündübeyoğlu)

                -“Bu gün durumumuz nedir?” sorusuna cevap: “Paha biçilmez hazineler üzerine yayılan inekler gibi olma durumu!” (Hayati İNANÇ)

                -Define sandığının üzerine oturmuş dilencilik yapıyorsun; sandık senin, aç kapıyı! (N. F. Kısakürek)

                -Kibrin üç alameti vardır:

                1. Sormaz,

                2. Dua etmez,

                3. Teşekkür etmez

                -En affı kabil olmayan suç “samimiyetsizliktir”

                -Belaya sabır her müminin karıdır, fakat nimete sabır er müminin karıdır. (İmam-ı Gazali)

                -Başarı ve başarısızlık kelimelerine çok önem atfettik. Bizim dünyamızda bu iki kelimenin yeri yoktur. Bizim dünyamızda “helal” ve “haram” vardır.

                -Para ya da mal kullanılmak için, insan ise sevilmek içindir. (Cemil Meriç)

                -Modern dünyada insanı kullandık, parayı sevdik. Tam da kaos orada çıktı!

                -Çocukların nefislerini mi doyurmalı ruhlarını mı? Ebeveynlerden biri ruhunu diğeri ise nefsini doyurmaya kalkınca çocuk elden çıkmış demektir. (İsmet YALÇINKAYA)

                Palas bandıras, canının istediği gibi davranıyor, hiçbir kural tanımıyor, hürmet edeceği kişi yok, görünce ayağa kalkma ihtiyacı duyacağı kişi yok, içinin ürperdiği kişi yok; sorarsanız samimiyet! Eee, değil işte! O samimiyet değil, küstahlık. Aydan mı geldin sen, üzerinde pek çok kişinin hakkı var! (Bahadır Yenişehirlioğlu)

                -Toprak insana der ki; üzerimde iyi hava atıyorsun. Gelince görüşürüz!.. (Hayati İNANÇ)

                -Bir millet geçmişinde büyükse geleceğinde de büyük olur. Tarihin emri budur. Kaderin sevki budur. Dün büyük olan gelecekte de büyük olacaktır. (İbn-i Haldun)

                -İnsan sevdiğine verdiklerini sayar mı? Yok 33, yok 99, yok 1000… Bunlara sevgilinin ihtiyacı yok!

                -Sesini yükseltmek sözü yükseltmek olmuyor. Aslında bir bakış bile yeterli olmalı.

                -Israrla öğretmeye çalışıyoruz. İnsanlar öğrenmekten zevk alır, öğrenmeye bayılır ama öğretilmekten nefret eder.

                -Nasrettin hoca boğulmakta olan adama ver elini diyor, vermiyor. Al elimi diyor, adam elinden tutuyor ve kurtuluyor!

                -Ne demiş bir Karadenizli emice; “Yırttım reçeteleri. Benim ilacım yayla!”

                -Ne kimseye şefaat edebileceğiz ne de kimse bize şefaat edebilecek.

                -En büyük mutluluk, başımızı yastığa koyduğumuzda; “oh be, çok şükür, bu günü de Allah rızasına uygun bir şekilde tamamladım” diyebilmektir. (İsmet Yalçınkaya)

                -İlahlıkta tekelcilik vardır!

                Biri ilahlaşınca başka bir ilahı kabul etmez.

                Çünkü ilahlar yönetim paylaşımını sevmezler.

                Onun için tarih boyunca ilahlar arasındaki kavgalar hiç bitmemiş, bitmeyecek de.

                Kimler ezilecek? Elbette kulları!

                Halbuki ilah tekdir ve kimseye ilahlık hakkı tanımamıştır.

                -Şeytan akıllı değil ama çok zekidir. Akıllı olsaydı şeytan olmazdı! Şeytan hiçbir zaman akıllanmayacak!

                -İşte öyledir evladım!

                Şöyle oldu der, böyle oldu der, arkadaşlarıma uydum der, şeytana uydum der. Ama hesabı tek başına (kendisi) öder!

                -“İçinden gelen sesi dinle.” O kadar saçma bir ifade ki!

                İnsanın içinden gelen ses, onu felakete sürükleme ihtimali çok yüksek bir sestir.

Hazırlayan: İsmet YALÇINKAYA

10.03.2020

İsmet Yalçınkaya:

This website uses cookies.