RUSYA İYİ NİYETLİ Mİ?
Şu sıralar dış ilişkilerimizin en iyi ve en yoğun olduğu ülkelerden biri hiç kuşkusuz ‘Rusya’dır. Uluslararası arenada Rusya, ulusal çıkarları çerçevesinde bizi desteklediği ve yanımızda yer aldığı nettir. Gelinen noktada Rusya- İran- Türkiye üçlüsü güneyimizde güç dengelerini lehine oluşturmak güvenlik ve istikrarlı bir ortam sağlamak için çaba gösteriyor. Özellikle Rusya’nın iyi niyetli olup olmadığını anlamak için bölgedeki varlığının gerçek sebeplerini iyi okumak gerekir. ABD’nin stratejik ortaklığa sığmayacak derecede Türkiye’ye karşı uyguladığı mesnetsiz ve yanlış politikalar nedeniyle Rusya, önemli bir partnerimiz olmuştur. Bu ülke ile siyasi, askeri ve ekonomik alanda karşılıklı güvene dayalı ilişkiler ağı her geçen gün gelişerek ve güçlenerek ilerliyor( unutmayalım; güven kontrole mani değildir.). Ülkemizin güneyinin huzura ve güvenliğe kavuşması için başka bir seçeneğimizin olmadığı bir gerçektir. Rusya ile birlikte hareket ederken ” Ayı ile yatağa girdiğimizi ” unutmayalım. Çok güzel bir Rus atasözü der ki” kavga etmek kaçınılmaz ise ilk yumruğu sen atacaksın”. Sanıyorum Rusya bu prensiple hareket ederek durum ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmek istiyor. Güneyimizde yeni bir oluşumu gizliden gizliye desteklediğini söylemek yanlış olmaz. Tamda bu söylediğimizi desteklercesine Suriye’ de( İdlip üzerinde) DEAŞ unsurlarının varlığını bahane ederek operasyon başlatarak yeni çatışma alanları yaratmaktadır. Rusya’nın bölgeyi ele geçirmeye yönelik bir operasyon düzenlediği açıktır. Aslında bu durum Rusya’nın Türkiye ile iyi ilişkiler ağına vurduğu bir darbedir. Rusya’nın tarihi emellerini hepimiz biliyoruz. İyi niyetten yoksun olan bu yaklaşım, Türkiye’ye rağmen ortak aklı işletmeden tek başına hareket ederek bölgenin geleceğini riske atmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
İyi niyetli bir yaklaşım, paydaşlar arasında koordineyi ve iş birliğini gerektirir. Türkiye’nin iyi niyetli çabaları sonucunda Türkiye-Rusya-İran, İdlib sorunun kalıcı çözümü için Tahran’da bir araya gelmiştir. Bölgenin terörden temizlenmesi için etkin çalışma yapılması, yabancı savaşçıların bölge dışına çıkarılması, insani yardım, YPG unsurlarının temizlenmesi gerektiği Türkiye’nin beklentilerinin arasındadır. Bu kapsamda, bölgenin dinamikleri göz önüne alınarak bütün paydaşların anlaşarak ve uzlaşarak kalıcı çözüm üretmesi gerekir. Bu konuda Suriye devletine büyük görevler düşmektedir. Suriye’yi yönetenler ülkesinin parçalanmasını önlemek, bütünlüğünü sağlamak ve masum insanların huzura kavuşması için komşu ülkelerle gerekli olan her türlü ilişki ağını bir an önce kurmalı ve sürdürmelidir. Suriye’nin istikrarlı hale gelmesi demek ülkemizin de istikrarlı hale gelmesi anlamını taşır. Bakalım bölgede tansiyon düşecek mi?
Nuri YILDIRIM
07.09.2018