SAĞLIKLI ÜRETİM İÇİN ORTAK HAREKET EDİLMELİ

Gıda kaynaklı hastalıkların yüzde 90'dan fazlasının hayvansal gıdalardan kaynaklandığını belirten Tokat Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Sami Karyağdı, sağlıklı üretim ve hayvanlardan insanlardan hayvanlara geçen hastalıklarla mücadele için ortak hareket edilmesi gerektiğine dikkati çekti.

            Tokat Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Sami Karyağdı 6 Temmuz Dünya Zoonoz Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen toplantıda, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi hayvanlardan insanlara geçen ve ülkemizde görülmeye devam eden; Burusella, Kuduz, Tüberküloz, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ve Şarbon başta olmak üzere insan sağlığını cidden tehdit eden ve ölüme kadar uzanan bu hayvansal hastalıklara dikkat çekildi.

            Dünya Zoonoz Gününe ilişkin bilgi veren Sami Karyağdı, "6 Temmuz Dünya Zooznoz günü. Zoonoz hastalıklar hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklardır. 6 Temmuz Luis Pastör'ün 1885 yılında kuduz aşısını bulduğu gün. Geçmiş dönemlerde en önemli problemlerden biri zoonoz hastalıklardır. Bu olay dünya tarihini değiştirdi. O dönemlerde Avrupa'da sadece veba yüzünden 200 milyon insanın öldüğünden bahsediliyor. O yüzden bu konu insan ve toplum sağlığı için önemli bir konu." dedi.

ORTAK HAREKET ETME VURGUSU

Zoonoz hastalıklar konusunda ortak hareket edilmesi gerektiğine işaret eden Karyağdı, şunları kaydetti:

            "Zoonoz hastalıklara tek sağlık konsepti dediğimiz veteriner halk sağlığıyla ortak yaklaşmak gerekiyor. Tek sağlık konseptinde sağlıklı çevre; çevreden insanlara hastalık bulaşmasını engelleyeceğiz; yetkili tüm otoriteler ve tüm vatandaşlar, tüm tüketiciler, tüm üreticiler bu tek sağlık konseptinde insan odaklı her türlü işte ortak hareket etmek zorunda.

            Şuan ülkemizdeki en büyük zoonoz hastalık sorunları; brusella, tüberküloz, tülaremi, Kırım Kongo kanamalı ateşi, kuduz, parazitler, kistler, kadınlarda toksoplazma (bebek kayıplarına bile neden olabiliyor) gibi 250'ye yakın zoonoz hastalık var. Bu hastalıkların bilinirliği, insanlar tarafından öğrenilmesi çok önemli. Gıda kaynaklı yaşanılan problemlerin yüzde 90'ı hayvansal kökenli gıdalardan. Neden hayvansal kökenli gıdalardan, bu hayvansal kökenli gıdanın sorunundan yanlışından değil, çünkü bir gıdada mikroorganizmaların üreyebilmesi için suya ve sıcaklığa ihtiyacı var. Hayvansal kökenli gıdaların da minimum yüzde 70'i su ihtiva ediyor. Hayvansal kökenli gıdalar suya proteine, yağa, minerale ihtiva ettiği için mikroorganizma üremesi için en uygun besinler. O yüzden bu ürünleri en sağlıklı bir şekilde üreteceğiz, toplum sağlığını ortaklaşa koruyacağız, hayvanlardan insanlara geçen hastalıkları herkes bilecek, herkes tedbir alacak, tüm otoriteler, tüm yetkililer bununla ilgili projelerini yapacak.

HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYABİLMELİ

            Sami Karyağdı, insan sağlığı açısından herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirterek, "Bu yıl İl Özel İdaremizle sokak hayvanlarına yönelik bir proje yürütüyoruz, 2500 doz kuduz aşısını sahada uyguluyoruz. Hayvanlardan insanlara geçecek parazitsel hastalıklar için tedavilerimizi yapıyoruz, koruyucu hekimlik hizmetini yapıyoruz. Örneğin geçtiğimiz hafta hayvanları koruma kurulu toplantısında artık insanlara kuduz aşısı bulmakta zorlanıyoruz denildi, ısırma vakası arttığı için, çünkü bir ısırık vakasında bir insana 5 doz aşı yapılmakta. Demek ki insan sağlığı bu kadar önemliyse ilk kaynağını da kurutmak gerekiyor sorunun. Bu anlamda herkes üzerine düşecek görevi yapacak. Yaklaşan bir kurban dönemi var. Bu kurban döneminde herkes bilinçli şekilde kurbanını satın alacak, sağlık kontrolünden geçmiş hastalıklara öncelik gösterecekler. Böylece hem gönül huzuru içerisinde kurban görevi ifa edilecek hem de evine çocuklarına en sağlıklı gıdayı götürecek. Biz önce Veteriner Hekimler Odası, sonra odamıza kayıtlı 163 tane veteriner hekimimiz, kayıtsızlarla birlikte 250 veteriner hekim, veteriner sağlık camiamızdaki diğer arkadaşlarımızla beraber 280 bin sığırın 600 bine yakın koyun ve kuzunun, tek tırnaklıların, kedinin köpeğin, vahşi yaşamın, sağlıklı gıdanın her zaman en az zarar verici halde olması için gayret gösteriyoruz. Tüm otoriteler, tüm kurumlar, paydaşlar ve tüm son tüketiciler de bu konuya dikkat ederlerse çok güzel bir sonuç çıkarırız ortaya. O sonuç için herkes elini taşın altına koyması gerektiği yerde koyacak. Tüketicimiz alırken sorgulayacak, 'kaydı var mı, kontrolü var mı, belgesi var mı' diyecek. Üreticimiz küçük hesaplardan kaçmayacak, hizmet ürettiğini bilecek. Yetkili otoriteler görevini tam yerine getirecek. Kontrol eden arkadaşımız en ufak bir pürüzü bile es geçmeyecek. Ortaya sağlıklı bir toplum çıkaracağız. Sonuç olarak her şeyin en güzeline layık olan bu millete en güzeli üreteceğiz ve her şeyin en güzelinin üretildiği bu ülkede her şeyin en fazlasını üreteceğiz." ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Tokat Haber:

This website uses cookies.