ŞARBON KAOSUNA BİLİNÇLİ YAKLAŞILMALI

İstanbul’da 22 kişinin şarbon şüphesiyle hastaneye başvurması ve Sivas’ın Gürün ilçesinde telef olan büyükbaş hayvanların etleriyle temas eden 3 kişiye şarbon teşhisi konularak Karadoruk köyünün karantina altına alınması üzerine vatandaşlar şarbon nedir, şarbon hastalığı bulaşıcı mıdır sorularının cevaplarını aramaya başladı.

Son günlerde Şarbon hastalığı ülke gündemini işgal ettiğini vurgulayan Tokat Veteriner Hekimler Odası Başkanı Seyit Sami Karyağdı bu hastalığın ciddi bir konu olarak tartışılması gereken önemli bir zoonoz hastalık olduğunu belirti ve hastalığa dair bilgileri verdi.

İlgili, ilgisiz her kesimden hastalık ile ilgili açıklamalar geldiğini ve insanların kafalarının daha çok karıştığını söyleyerek,  “Ünvanında –uzman- yazan insanlar bile şovmen tadında açıklamalar yapmaktadırlar. Özellikle etlerde koklayarak şarbonlumu değil mi olduğunu anlayabileceği ile ilgili bir TV programındaki açıklama akıllara zarardır. İnsan sağlığının korunmasına yönelik çalışmaların bu kadar ucuz duruma düşürülmesi sorumluluk boyutunda büyük riskler taşıdığı için herkesin dikkat etmesi gereken bir durumdur.” dedi.

Hastalığa ve alınabilecek önlemlere dair bilgi veren Karyağdı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Şarbon Bacillus Anthrakis bakterisi tarafından oluşturulan hayvanlarda oldukça yüksek ölüm oranına neden olan tehlikeli bir hastalıktır. Hastalığı tehlikeli olmasına neden olan bir diğer etmende bakterinin sporlu olması nedeni ile doğada yıllarca hayatta kalabilmesi ve on yıllarca sonra bile hastalık oluşmasına neden olmasıdır.

Hemşerilerimizden ricamız yetkili kişiler tarafından yapılan açıklamalar dışındaki kimselerin açıklamalarına itibar etmemelidirler. Şarbon koklayarak anlaşılmaz, etlerdeki görüntüyle anlaşılmaz. Ülke Veteriner Teşkilatımız ve Veteriner Hekimlerimiz halk sağlığının korunması noktasında, sağlıklı güvenilir hayvansal gıdanın tek yetkili teminatı ve koruyucusu olarak bu ve buna benzer tüm hastalıklar ile yeteri kadar mücadele vermektedirler.

Bu olayın İthal hayvanlarda görülmesi sadece talihsiz bir durumdur. Konuya ve oluş şekline bakıldığı zaman hastalığın ithal hayvan kaynaklı olmadığı, yedikleri kaba yem kaynaklı olduğu kuvvetle muhtemeldir. Ancak ithalat yapılan orjin ülkede hekimlerimiz eskiden hayvanların sağlık taramalarında bulunmakta idiler. Son 6 aydır ithalata Veteriner Hekim gözetmen atamasının yapılmamış olması buna benzer riskleri her zaman artırmaktadır. Halk sağlığı ve İnsan sağlığı riske edilemez. Veteriner hekim kontrolünden geçmemiş hiçbir hayvanın ülkeye sokulmaması ve Veteriner Hekim kontrolünden geçmemiş hiçbir etin tüketilmemesi önemlidir.

Hastalık ile ilgili tüm karantina ve koruyucu tedbirler hekimlerimiz tarafından alınmaktadır. Hekimlerimiz insan sağlığının korunması noktasında 250 ye yakın hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklarla sürekli mücadele etmiş ve etmeye de devam edecektir. Bu olay tek sağlık konsepti altında Veteriner teşkilatımızın hayvan ve insan sağlığının korunması noktasındaki önemini bir kez daha göstermiştir.”