“TÜRK ÇİFTÇİSİNE SAHİP ÇIKIYORUZ”

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay beraberinde Ziraatten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kazım Duygulu ve Turhal Şeker Fabrikasından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Yüksel olduğu halde dün Tokat Belediyesi Sosyal Tesislerinde bir basın açıklaması düzenledi. Akay, Turhal Şeker Fabrikası’nın kotası, işçilerin durumu, fabrikanın nasıl işleyeceği, ‘Turhal Şeker kapatılacak mı?’ sorusu gibi birçok konuda açıklama yaparken işçilerle ilgili bazı iddialara da yanıt verdi. Toplantıya gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç da katıldı ve merak edilen hususlarda sorularına yanıt aldı.

Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, “Turhal Şeker Fabrikası bu bölge için çok önemli. Biz ihaleye girdiğimiz dönemden öncesinden itibaren bu fabrikayla ilgili ve diğer şeker fabrikaları için çeşitli spekülasyonlar yapılıyor; ‘kota’ ile ilgili, ‘fabrika taşınacak’, ‘kapatılacak mı, kapatılmayacak mı’, ‘sigara fabrikası kapatılmış, şeker fabrikası da kapatılır mı? gibi. Bunlara sizlerin ve kamuoyunun huzurunda net söylüyorum Kayseri Şeker’in hiçbir şekilde gündeminde, ajandasında Turhal Şeker Fabrikasının kapanması gibi bir şey mümkün değil. Kayseri Şeker Fabrikası şeker üreten bir kuruluştur, şeker sektörünün önemli bir aktörü ve Turhal Şeker Fabrikasını güçlü bir şekilde çalıştırmak ve gelecekte de var etmek için aldı.” dedi.

“ŞUAN 13 PERSONEL İLE SÖZLEŞME YAPILDI,

108 TANE TAŞERON İŞÇİ VAR”

Devralınan işçi sayısı ve planlanan işçi sayısı konusunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hüseyin Akay, şunları söyledi:

“Türk Şeker’de bağlı olarak çalışan memur ve işçiler var. Bununla ilgili başından itibaren görüşmelerimizi sürdürüyoruz. İhale 17 Nisan’da yapıldı ve onaylandığı andan itibaren teslim süresi içerisinde arkadaşlarımız sürekli burayla ilgilenmeye başladılar. Bu arada buradaki çalışan personelle de görüşme yapıldı. Ama devletin bünyesinde kalmayı tercih ediyorlar. Biz illa devleti bırakın bizle çalışın diyemeyiz. Bu onların tercihiyle olacak bir şey. Ama çalışmak isteyenlerle görüşmeye hazırız. Öncelikli olarak onlarla görüşmek istediğimizi beyan ettik. BU zamana kadar 13 arkadaşla sözleşme yaptık. Farklı statüde çalışan personeller var. Bunlardan bir grubu da taşeron işçi. İhale şartnamesindeki hükümlere göre taşeron sözleşmeler bize devredildiği için o sözleşme kapsamında çalışan işçiler de bize devredildi. Bu rakam 108. Bu 108 işçinin sözleşmelerinin çeşitli sona erme tarihleri var. O tarihlere kadar bu işçilerle ilgili herhangi bir işten çıkartma söz konusu olmaz. Taşeron konusunda Kayseri Şeker Fabrikasının çalışma metodu farklı. Yani bizim devletteki uygulama çerçevesinde taşeron bünyesinde işçi çalıştırmak gibi bir durum söz konusu değil. Biz çalıştırdığımız personeli kendi personelimiz olarak istihdam ediyoruz ve bu çerçevede çalıştırıyoruz. Sadece kampanya döneminde mevsimlik olarak çalışan işçilerin 4 ay çalışma durumu söz konusu. Bu fabrikalar zaten yılda 90-100 gün çalışıyor. Bu fabrikalarda herkese 12 ay maaş ödenmesi mümkün değil. Şeker sektörünün doğası gereği bu böyle. Mevsimlik olarak alacağımız işçilerin sayısını buranın durumuna göre belirleyeceğiz. Taşeron işçileri de sözleşmeleri dolduktan sonra bizimle çalışmak isteyenleri, birikimi olanlarla, bu fabrikaya bir şeyler katmak isteyenlerle hiçbir ayrıma tabi tutmadan çalışmak gayesindeyiz.

Şuan devlet kadrosunda olup Kayseri Şeker ile çalışmak isteyen 13 kişi olduğunu ve bunlarla sözleşme yaptık. 108 tane de taşeron uhdesinde olan işçiler devam ediyor. Bu fabrikanın hızlı bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Bu kadar az insanla bunu yapılması da mümkün değil. Onun için bizim elimizde Kayseri’de ve Boğazlıyan’da çok değerli yetişmiş insan kaynağımız var. Bayram öncesinden beri her birim için buraya görevlendirmek suretiyle geliyor ve her birimin eksiğini ihtiyacını tespit edip gidermeye çalışıyorlar. Ama bu kalıcı bir politika değil. İhtiyaçtan kaynaklanan bir uygulama. Seçim atmosferi geçtikten sonra insanların oraya biraz daha aklı selim yaklaşacaklarını ümit ediyoruz. Bazı tahriklerden arınacaklarını ümit ediyoruz. Olursa öncelikli tercihlerimiz. Olmazsa yeni insanlar çalıştırmayı düşünüyoruz. Bu fabrika buranın fabrikası. Öncelikli olarak bu bölgeden çalışmak isteyen insanlar olacak. İstemek yetmiyor bilgi sahibi olmak lazım. Bu durumda olanlarla öncelikli çalışmak niyetindeyiz.”

BÖLGENİN İNSANLARI TERCİH EDİLECEK

Akay, “Geniş bir coğrafyada 5 bin 700 çiftçi ailesiyle sözleşme yapılmış. Bu kadar geniş coğrafyada çiftçiler buradan geçimini sağlıyor. Onun için çok anlamlı ve değerli. Bu bölgenin çiftçisi üretimine devam edecek ama öncelikli olarak da bu bölgede çalışmak isteyen insanlar fabrikada çalışacak. Bizim temel felsefemiz iş anlayışımız bu” dedi.

KOTA KONUSU…

Başbakan Binali Yıldırım’ın bayramın 2. günü Tokat’ta düzenlediği mitingde Turhal Şeker Fabrikasının kotasının arttırılacağı yönündeki açıklaması hatırlatılan Akay, gazetecilerin kota ile ilgili sorusuna “Sayın Başbakanımızın açıklamasını biz de dinledik. Bölgede Yusuf Beyazıt bey bizim değerli bir arkadaşımız. Kendisinin sayın Başbakanımızı bilgilendirdiğini biliyorum. Turhal Şeker Fabrikasının çalışacağıyla ilgili açık taahhütlerimizi biz zaten ortaya koyuyoruz. Kotası konusunda da Sayın Başbakanımızdan böyle müjdeli bir haberin çıkmasında Yusuf Beyazıt’ın da katkısı olduğu kanaatindeyim. Sayın Başbakanımız bunun nasıl bir yöntemle arttırılacağı konusunda bir görüş ortaya çıkmadı. Tahmin ediyorum bunu ilgili merciler, resmi kurumlar, Türk Şeker, bir talimat olarak algılayacaktır. Turhal Şeker Fabrikasının kotasının arttırılması konusunda gereken düzenlemeler yapılacaktır. Şuan itibariyle Turhal Şeker Fabrikasının 100 bin ton şeker kotası var. Ve bunun karşılığı olarak bölgede 750 bin ton pancar üretimi gerçekleşmesi gerekiyor bu kotanın tamamlanabilmesi için. Ama ihale süreci galiba çiftçiler üzerinde biraz etki oluşturmuş ki şuan ki tespitlerimizde 130 bin dekarda ekim yapılmış, bu ekimden yaklaşık 650 bin ton civarında pancar üretimi bekleniyor. Dolayısıyla bu sene için 100 bin ton civarında bir pancar açığı olabilecek. Bunlar kesin rakamlar değil. Özellikle Temmuz ortasında kesin tespitlerimizi yapacağız. Saha tespitlerimizi yapacağız. Ve pancarın gelişmesi dikkate alınarak ne kadar üretim gerçekleşeceğini daha net ortaya koyacağız.

Bu sene için kota artışı olur-olmaz onu bilemiyorum ama üretimde eksiklik var gibi görünüyor. Turhal şeker ile birlikte 3 şeker fabrikamız oluyor. Turhal’ın kotasının eksik kalmasını hiçbir şekilde uygun görmeyiz. Kotanın düşmesi demek ziraatın gerilemesi, çalışan sayısının azalması demek. Ekonominin zarar görmesi demek. Buna müsaade etmeyiz. Turhal’ın asgari kotasının korunması konusunda gereken tedbiri alırız.  Ama ümit ediyorum buna ihtiyaç kalmaz.” şeklinde açıklamada bulundu.

“Kayseri Şeker Fabrikası, Torku modeli gibi başka üretimlerin altına girecek mi?” şeklindeki bir soruya yine Başkan Akay, “Kayseri Şeker Fabrikası 569 milyon gibi bir bedelin altına girdi. Sadece bu bedelle de kalmıyor iş. Revizyon çalışmaları, makine teçhizatın eskimiş, yıpranmış olması, çiftçinin ihtiyaçlarının karşılanmaya başlanacak olması tüm bunlarla 650-700 milyon gibi bir rakama ulaşıyor. Kayseri Şeker bu kadar ağır bir yükün altına girdi. Bunun sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesi ilk düşünülen budur. Onun akabinde hemen biz şu yatırımları da yapacağız dememizi beklememek lazım. Zaman içerisinde buranın şartlarına ve ihtiyaçlarına göre yatırım değerlendirmeleri yapılacak” diye yanıt verdi.

“7 SENEDE KAYSERİ ŞEKERİ BU DURUMA GETİRDİK”

            Kayseri Şeker’in 31 kurumsal ortağının hepsinin Türkiye’deki pancar kooperatifleri olduğunu ve 1 buçuk milyon üyenin Kayseri Şekerin dolaylı ortağı olduğunu ve buranın bir çiftçi kuruluşu olduğunu hatırlatan Kooperatif Başkanı Akay, “Çiftçinin hakkını heba etmek için bu işe talip olmadık. Çiftçinin emanetçisiyiz. Kayseri Şeker’in patronu değil emanetçisiyiz. Keyfi davranmak gibi bir lüksümüz yok. İşimizi disiplinle yaptığımız için batmış bir Kayseri Şeker Fabrikası’nı 7 senede Turhal Şeker’i alacak konuma getirdik. İnşallah bu disiplinle, başka şeker fabrikalarını da almaya talip olacağız. Turhal bizim için çok önemli bir adım oldu.” dedi.

TURHAL ŞEKER ADI DEĞİŞMEYECEK

Akay Turhal Şeker Fabrikasının adını da değiştirmeyeceklerini söyledi. ‘Muammer Tuksavul’ adı için ise net bir ifade kullanmazken, şuan “Kayseri Şeker Muammer Tuksavul Turhal Şeker Fabrikası” olarak adının yazılı olduğunu belirtti. Turhal Şeker’in mal ve hizmet alımlarında önceliğinin yine Turhal olduğunu ve ihtiyaçların Turhal’dan temin edildiğini belirten Akay, temizlik malzemelerinden, akaryakıt ve tali bakım malzemelerine varana kadar Turhal’dan temin edildiğini söyledi.

KADİM DURMAZ İLE YAPTIĞI GÖRÜŞME…

Geçtiğimiz hafta Turhal Şeker Fabrikası önünde işçilerin içeriye girip özel eşyalarını almak istemelerine karşın içeri alınmalarına izin verilmediğinden ötürü işçilerin yanında bulunan ve basın açıklaması yapan Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’ı aradığını belirten Akay, “Bu fabrikaların ihalesini iptal edeceğiz ve geri alacağız” şeklinde söylemde bulunan Durmaz’a “Ben bunu bilemem ama siz böyle bir durum içerisinde olsanız bile eminim ki Kayseri Şeker bu işi çok başarılı bir şekilde yapıyor. Sadece Turhal değil bütün fabrikaları Kayseri Şeker’e verelim de onun işletmesini sağlayalım’ diye düşüneceksiniz. Eminim dedim. O da buna herhangi bir yorum getirmedi. O da tahmin ediyorum Kayseri Şekerin başarılı çalışmalarını biliyor ve takip ediyor. Bu çalışmalardan da memnun. Kayseri Şekerin bir çiftçi kuruluşu olması onların da benimsediği bir durum. Bir çiftçi kuruluşunun şeker fabrikalarını alıp işletmesi onların da tasvip edeceğini düşündüğüm bir durum. Dolayısıyla bu seçim atmosferinde bir takım maksadını aşan söylemler olsa bile seçimden sonra daha makul bir atmosfer ortaya çıkacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

“SİGARA FABRİKASININ KAPANMASI ÖRNEK OLMAZ”

“Kayseri Şeker tek başına kendi gücüne çiftçinin gücüne inanarak tek başına bu ihaleye girdi ve aldı. Gerek bugün gerekse yarın Kayseri Şeker’in yabancılarla ortak olma gibi bir politikası yok. Net bir şekilde söylüyorum.” diyerek şeker sektöründeki güçlerini dile getiren Hüseyin Akay, Tokat Sugara Fabrikasının özelleştikten sonra kapanmasının kendilerine hep örnek olarak gösterildiğini hatırlattı ve “Kötü örnek bizim için örnek teşkil etmez. Tokat’ta sigara fabrikası satıldı, kapandı. Şeker Fabrikası da satılır kapanır mı? deniliyor. Kötü bizim için örnek olmaz. Başkasının yaptığı hatanın sorumlusu da biz değiliz. Onun bedelini de biz ödemek zorunda değiliz. Biz açık bir şekilde söylüyoruz. Sigara Fabrikası hiçbir zaman Turhal Şeker Fabrikasına emsal teşkil etmez. Bu bize artık örnek olarak gösterilmesin. Olumsuzu çağrıştırmak iyi bir şey değil. Turhal Şeker Fabrikası kapanmayacak, kapanmayacak, kapanmayacak.” diyerek kararlı bir yanıt verdi.

NBŞ KONUSU…

            Ülkede şeker sektörünün bilhassa NBŞ üretim yapan yabancı ortaklı devası fabrikalarla boy ölçüşmekte sorun yaşamakta olduğunun hatırlatılması üzerine NBŞ üzerine açıklamalarda bulunan Hüseyin Akay “Biz kendimizde o gücü görmeseydik Turhal Şeker’i alamazdık. Başka sektörden başka bir kuruluş buna teşebbüs edemedi. Niye edemedi bilmiyorum. Biz işimizi daha güçlü bir hale getirmek istedik. Şeker sektörünün buna ihtiyacı var. Türk Şeker o 25 tane şeker fabrikasından 13 tanesini sattı 12 tane kaldı. Türk Şeker önümüzdeki 1-2 sene içerisinde sektörden tamamen çıkacak. Bu sektörü ayakta tutabilecek güçlü kuruluşlara ihtiyaç var. Şekerin stratejik ürün olduğu kanaatindeyim. Pancar çiftçisi varlığını sürdüremezse, Türkiye’de büyük sosyal sorunlar ortaya çıkar. Şuanda köylerin terk edildiğini hepimiz biliyoruz. Köylerde yaşayan az miktardaki insanlar köydeki varlığını şeker pancarıyla sürdürüyor. Özellikle bizim bölgemiz açısından böyle. NBŞ konusunda; mısır nişastasından şeker üreten kuruluşlar Türkiye’de pancar çiftçilerine en büyük zararı veren, şeker sektörüne en büyük zararı veren kuruluş ya da ürünlerden bir tanesi. Bunlara karşı mücadeleyi şimdiye kadar verdik. Bizim çalışma ve gayretlerimizin sonucunda özelleştirme sürecinde hükümet nbş kotasını yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürdü. Bunun şeker sektörü açısından çok olumlu bir adım olduğu kanaatindeyim. İlerleyen zaman içerisinde bunun daha aşağı düşeceğini umut ediyorum. Sayın Başbakanımızın Turhal Şeker’in kotasının arttırılması vaadi bunun devamı niteliğindedir. Firmaların gücü bizi hiçbir zaman korkutmaz. Biz çünkü haklı bir davanın savunucusuyuz. Türk çiftçisine sahip çıkıyoruz. Türk çiftçisinin ekmeğine katık olmaya çalışıyoruz. Türk çiftçisinin insanca yaşayabileceği bir gelir elde etmesi için çalışıyoruz. Biz çiftçi kuruluşu olarak başkalarının gücünden yılmayız. Kayseri Şeker’in hiçbir şekilde yabancı ortağı yok. 31 kurumsal ortağı var. Bunun yüzde 56’sı Kayseri Pancar Kooperatifine ait. Yüzde 11’i devlete ait. Yüzde 10 Varlık Fonu, yüzde 1’i Özelleştirme idaresi, geriye kalan yüzde 33 Türkiye’deki pancar kooperatifleri ve şeker fabrikalarına ait.” diye yanıt verdi.

            Basın mensupları ile buluşma bir araya gelip hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle son buldu.

Tokat Haber:

This website uses cookies.