Türk Geleneklerinde Ayaktan Asılma Yoktur
“Allah son nefesimizde imandan ayırmasın” duasına hep birlikte “amin” denir bizim kültürümüzde. Bir mevlit töreninde, bir cenaze merasiminde, bir Cuma namazında hoca efendiler genelde bu duayı yapar ve cemaat hep birlikte içten gelerek, elini de göğsünün üzerine koyarak yüksek sesle “amin” der. İmtihanı kaybetmek istemeyenler bu duayı önemserler!
İyi bir başlangıç ve iyi bir bitiriş (finiş) insan hayatında çok önemlidir. Çünkü insanlar başlangıç ve bitirişle değerlendirilir, anılırlar.
Allah insanları iyi bir şekilde kâinata gönderir ama devamını kula bırakır. “İyi devam edip kötü bitirmek, kötü devam edip iyi bitirmek, kötü devam edip kötü bitirmek, iyi devam edip iyi bitirmek” insanın kendi elindedir. Buna “cüzi irade” denir ve Allah bu konuda insanları hür bırakmıştır. Ancak bu konuda iyi başlayan bir hayatı iyi devam ettirip iyi bitirmek Allah’ın istediği yaşam tarzıdır. Bunun reçetesi var mı diye sorarsanız, elbette vardır.
Bir ürünü imal eden fabrika onun kullanım kılavuzunu da ürünün yanına koyduğu yerde insanı imal eden yaratıcı onun hayatı kullanım kılavuzunu eline vermez mi? Vermeseydi O’nun yaratma fiili eksik olmaz mıydı? İnsanın, hayatı kullanma kılavuzu ona verilen “akıl”, ve akıl yetmez diye yanına ilave edilen “kitap” tır. Bu ikisini kullanmayanlar ise kullanım kılavuzu olarak pisliği seçmiş olurlar; ellerine verilen Kitabın ifadesine göre. Akıl ve kitabı birlikte kullanmayanlar “iyi başlayıp kötü devam ettirenler ve kötü bitirenler” ya da “iyi devam edip kötü bitirenler”dir. Bunlar her iki cihanda da kaybedenlerdir ama onlar kitabı okumadıkları için bunu bilemezler.
Ülkemiz, hayatı kötü devam ettirip kötü bitiren insanlar yüzünden son yüz elli yıldır çok çekti ve çekmeye de devam ediyor. Ülkemizin ve insanlığın önünde takoz olmaktan başka yaptıkları hiçbir işleri yoktur bunların. Ama kinlerinden, ama daha kötülerin dolmuşuna bindiklerinden bu topluma kötülük yapanlar, baş belası olanlar hiç de azımsanmayacak kadar çoktur. Bunlar hiçbir dönem yaralı parmağa bile …meyen insancıklardır! Bunlar akla ve kitaba itibar etmeyen, hayvani özgürlüğü sonsuza kadar kullanmak isteyen, çevrelerinde kendileri gibi düşünmeyenlere asla tahammül edemeyen, yaşlandıklarında ise duvara …yen tiplerdir!
Bu yazıyı niçin yazıyorum? Geçende bir televizyon kanalında yukarıda tanımlamaya çalıştığım zevattan bazıları milleti salak yerine(!) koyarak o üstün zekâlarıyla(!) tüm pisliklerini milletin üzerine boca etmeye çalıştılar. Hakaret ve küfrü mizah olarak algılayan bu gafiller iyi bir iş yaptıklarını zannederek bu millete hakaret ettiler. Bu milletin gönlünde bir miktar yeri olan içlerinden biri bir anda kredisini sıfıra düşürdü, hayatına kötü bir bağlama çekti! Bu milletin alayına hakaret ettiler, demokrasi maskesi altında en yüce makama küfrettiler, demokrasiyi katlettiler. Bu milletin demokrasiye inancını, demokratik değerlerini, ulusal bağımsızlığını “ayaklarından asmaya” kalktı bu pislikler. Bu milletin değerlerine parmak uzattılar. Zoru görünce de tükürdüklerini yaladılar ama pisliği bir kere üzerlerine bulaştırdılar. Ancak hiçbir kimyasal o pisliği temizleyemez, onları aklayamaz.
Hem demokrasi diyeceksin hem de ayağından, bilmem neresinden tutup göndereceksin…
Demokraside iktidarlar öyle düşündüğünüz gibi “temasla” gönderilmez. 100 yıl oldu hala bunu anlamadınız, beyinsizler!
Demokraside iktidarlar “temassız” gönderilir kardeşim. Yani geldikleri gibi gönderirsin. Ama bunun için de sünepe olmayacaksın, bilek ve yüreğin olacak. İçip içip sızarak bu iş olmaz!
Ya nasıl olur?
Koyarsın ortaya ülkeyi yönetme manifestonu. Diğerlerinden çok daha üstün projelerin olur. Yanına da samimiyeti eklersin. Çıkarsın milletin (demokrasinin gerçek sahipleri) karşısına. Anlatmayı da becerirsen vatandaş da bunu anlar ve inanır. Dolayısıyla vatandaş mevcutları emekliye ayırır, seni işe alır, sen de o şerefli görevi yürütürsün. Buna inanmadığınız, buna kafanız basmadığı sürece antidemokratik yollardan burnunuz kalkmayacak. İktidar 657 ile yürümez, oraya kazık çakılmaz. Zamanı gelince bir başka delikanlıya görevi tevdi eder, demokrasi sahipleri. İstemesini bildiğin sürece.
Ama heyhat! Bunlarda bu kapasite, samimiyet, vatan sevgisi ne gezer. Vatan sevgisi olsaydı 16 senede ülkeyi yönetecek bir adam ve proje çıkarmaz mıydı insan. Adamlar proje değil pislik üretiyorlar! Sonra da kendi pisliklerinde boğuluyorlar. Bari Atatürk’ü pisliklerinize alet etmeyin. O kurtuluş savaşı kahramanını bu milletin gözünden soğutmaya çalışmayın. Başaramayacaksınız. Adam gibi dünyaya gelecek mikrop gibi gideceksiniz. Size rakınızla baş başa iyi afkurmalar!
İsmet Yalçınkaya
26 Aralık 2018