TÜRK YURDU DERGİSİ
Mevsim bahar oluyor, günler uzuyor, ısınıyor, iş yoğunluğumuz çoğalıyor. Nisan ayı dergileri başta olmak üzere son üç ayın dergileri masamda. Elimize ulaşan bir, iki ve üç aylık dergilerini mutlaka inceliyorum. Tüm yazılarını okumasam da her sayfasını elim dokunuyor. Hangi dergi de kimler yazmış mutlaka takip ediyorum. Her dergiden mutlaka birkaç yazı okuyorum. Dergide; dosya varsa, ithaf varsa, özel sayı ise konuya hâkim olacağım kadar zaman ayırıyorum. Zaman zaman da köşem yazımda tanıtım yapıyorum.
Türk Yurdu dergisi; Nisan 2019, yıl 108, 380. Sayıyı okuyorum. Türk Ocakları Genel Merkezi aylık yayın organıdır. Kurucusu Yusuf Akçura, sahibi Prof.Dr. Mehmet Öz, genel yayın yönetmeni Dr. Fahri Atasoy, sorumlu yazı işleri müdürü Dr. İbrahim Atabey’dir. Kapağında “Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu hatırasına” metni ve resmi var. Yine bir dörtlük yer alıyor;
Sonsuz yolun başındayım
Seksen sekiz yaşındayım
Tanrı buyruk verdiğinde
Bir mezarın taşındayım
Derginin ilk yazısı genel yayın yönetmeni Dr. Fahri Atasoy’un “Demokrasi” adını taşıyor. 2. Paragrafından kısa bir bölümü okuyucularımla paylaşıyorum.
“Nisan Ayı, TBMM’nin kuruluşunun 99. Yılı. Meclisler ve Milletler, demokrasinin temel unsurlarıdır. Devlet demokrasi ile birlikte bir dini yorum, bir etnik grup, bir sosyal sınıf veya bir hanedan yerine varlığı ve oluşumu uzun tarihi sürece dayanan milletler temelinde teşkilatlanır. Adına “ulus devlet” denilen modern yapıda, bireyin seçme özgürlüğü yönetimin meşru gücünü oluşturur.” (sayfa:1)
Derginin sayfalarında yazarlarımızı ve yazı konularını okumaya devam ediyoruz. Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz “Tarih Işığında Yeni Zelanda’daki Müslüman Katliamı”, ayın yorumunda Nuri Gürgür “İslamofobi,Terör ve Türkiye”, Hasan Bacanlı “Özgecilik Üzerine”, Süleyman Eryiğit “Kaderin Bizi Getirdiği Yer: Yeni Bir Kelam İhtiyacı”, İklil Kurban “Toplama Kamplarını Kapat”, Süleyman Dönmez “Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura Üzerinden Hakikat Adına Söz Dalaşına Dalmak”, Arslan Tekin “Gökalp – Akçura Zıtlığı Mı?!”, Mevlüt Uyanık “Erol Güngör’de Din-Devlet İlişkisi ve Hilafet Meselesi”, Fahri Atasoy “Erol Güngör’e Göre Milliyetçilik ve Demokrasi İlişkisi”, Aytekin Ersal “Cemaatlere Erol Güngörce Bakabilmek”, Metin Savaş “Kalpaklılar Romanındaki Göstergelere Kısa Bir Bakış”, Recep Kök “İlerlemeci Kalkınma Stratejisinde Entelektüel, Kurumsal ve Teknolojik Açık”, Tekin Avaner “Türkiye’de Liderler ve Yönetim: Alparslan Türkeş ile Türk Kamu Yönetimine Etkisi”, Segâh Tekin “ Jovens Turcos: Brezilya’nın Jön Türkleri”, Tilla Deniz Baykuzu “Hindistanda Bir Türk Şaheseri Kutub Minar”, Erhan Çapraz “ Bir Devrin Destanı”: Ozan Arif (1949-2019)”, Zeki Gürel “Âşık Veysel Bolu’da”, Mustafa Çetin “Sinema ve Patlamış Mısır”, Barış Işık “ İmalat-ı Harbiye”, Erhan Karagöz “ Bir kitaba Tutuldum!”, “Türk Dünyasından Haberler”, “Türk Ocaklarından Haberler”, Hilal Nur Söğüt “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti: Artık Tanınma Zamanı” yazar isimleri ve yazı başlıklarını yazıma aldım.
Genel başkandan, ayın yorumu, düşünceler, polemik, dosya, akademik, gezi, portre, kültür /sanat, spor tarihinden, kitap, Türk dünyası, başlıklarıyla, Türk Yurdu dergisini okumak bir ayrıcalıktır. Her konunun ve yazısının nasıl titizlikle hazırlandığını, okuyucuya sunulmadan önce incelendiğini biliyorum.
Dergi tanıtım yazımızı genel başkan Mehmet Öz “Tarih Işığında Yeni Zelanda’daki Müslüman Katliamı” yazısının birinci paragrafı ile tamamlıyorum.
“Tarihin klasik tanımlarında, hafıza kavramı önemli yer tutar. Tarih insanların, grupların, toplulukların hafızası olarak da anılır. Tarih ortak hafızadır. Bir topluluğa aidiyet şuurunun ve milli şuurun oluşmasında tarihin dilden dahi önemli olduğunu savunanlar var. Tabi tarih bundan ibaret değildir. Tarih aynı zamanda gelecektir. Geçmişimizi bilmeden bugünümüzü ve geleceğimizi kuramayız. Yaşadıklarımızı da bu bakış açısıyla değerlendirmek durumundayız.” (sayfa:3)
Okuyan, düşünen, araştıran ve yazanlar için Türk Yurdu dergisi kaynaktır. Seviyeli, seçkin, milli ve yerlidir. Okumayı seven ve edebiyatla ilgilenenlerin dergiye ulaşmaları ve okumaları dileğiyle…
