ÜNLÜ OYUNCU YAKUP YAVRU HAYATINI KAYBETTİ

Tiyatro ve sinema oyuncusu Yakup Yavru, Yaşam Boyu Onur Ödülünü almak için gittiği 25. Uluslararası Adana Film Festivalinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

            25. Uluslararası Adana Film Festivali açılış gecesi düzenlenen program bittikten sonra kalp krizi geçiren Yakup Yavru, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

            Sinema Sanatçısı Yakup Yavru 27 Ağustos Pazartesi günü akşamı Tokat’ta yapılan bir programa konuk olarak katılmak için şehrimize gelmişti. Tokat’a geldiği ve güzel bir etkinliğe katıldığı için çok mutlu olduğunu da özellikle belirten Yakup Yavru Tokat’ı çok sevdiğini de sözlerine eklemişti.

Yakup Yavru, ortaokuldan sonra Tokat Öğretmen Okulu sınavlarını kazandığını ve ilk gurbetçiliğinin de Tokat’a olduğunu ifade etmiş, Tokat’ı ikinci memleketi olarak gördüğünü söylemişti.

SİNEMA CAMİASI ÇOK ÖNEMLİ BİR OYUNCUSUNU KAYBETTİ

            Yakup Yavru “Reşadiye’ye gitmeden oranın kaplıcasında yıkanmadan ölmek istemiyorum” demişti ve o isteği Tokatlı Yönetmen Erol Koçan tarafından yerine getirilmişti.

            Yakup Yavru’yu Tokat’a davet ederek onun güzel vakit geçirmesini sağlayan Tokatlı Yönetmen Erol Koçan, yirmi yıllık dostunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Sinema camiasının çok önemli bir oyuncusunu kaybettiğini ifade eden Koçan, “Adana Film Festivalinin açılış gecesi program bittikten sonra vefat etti. Adana film festivalinde bir tören düzenlendi. Çarşamba günü ikindi namazına müteakip Amasya Merkezde ki kendi yaptırdığı mezara defnedilecek. Yaşam Boyu Onur Ödülünü almak için Adana Film festivaline katılmıştı. Sinema camiası çok önemli bir oyuncusunu kaybetti. Benim 20 yıllık dostum. Acı tatlı çok günlerimiz geçti. En son bayramda,“senin Reşadiye’yi çok merak ediyorum. Reşadiye’ye gitmeden oranın kaplıcasında yıkanmadan ölmek istemiyorum” dedi. Ben kendime bir vakit ayırdım, Tokat’a getirdim. Bunun mutluluğu içerisindeyim, en azından benden istediği bir şey vardı, bunu yerine getirmiş oldum. İki gün önce beni tekrar aradı, ‘Tokat’ta seni çok yordum, hakkın geçti helal et, film festivaline gidiyorum, dönüşte yemek yiyelim tekrar’ dedi ama vadesi yetmedi. Sinema camiası çok önemli pırıl pırıl bir oyuncusunu kaybetti” dedi.

ÇOK DEĞERLİ BİR SİNEMA SANATÇISIYDI

            Çok değerli bir sinema sanatçısını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyleyen Tokat Kadın Sanat ve Kültür Grubu Başkanı Hacer Doğan, Yakup Yavru’ya Allah’tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diledi.

YAKUP YAVRU İLE TOKAT GAZETESİ OLARAK BİR SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİK

            Tokat Kadın Sanat ve Kültür Grubu tarafından 27 Ağustos Pazartesi günü akşamı gerçekleşen programın konuğu olan sinema sanatçısı Yakup Yavru ile Tokat Gazetesi olarak bir söyleşi gerçekleştirmiştik. Yavru’ya sorularımız ve aldığımız yanıtları şöyle olmuştu:

*KENDİNİZDEN BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?

            Amasya Yavru Köyünde doğdum. Soyadım da Yavru Köyünden gelmekte. Ortaokuldan sonra da Tokat Öğretmen Okulu sınavlarını kazandım. İlk gurbetçiliğim Tokat’a oldu. Tokat’ta yatılı okudum, daha sonra dağ köylerine oraya, buraya öğretmen olarak gittim. Memleketimden sonra ilk göz ağrım Tokat oldu. En güzel, en delikanlı yaşlarımda Tokat’taydım.  Gençlik, delikanlılık dönemim burada geçti. O zaman da okulda tiyatro ve müzikte başarılıydım, bayağı da tanınırdım. İyi şeyler yaptığımı bilirler benim devrem. Onun haricinde de 34 sene öğretmenlik yaptıktan sonra 2005’te emekli oldum. Emekliliğim öncesi 8 sene, 1997/2005 arası, öğretmenlikle birlikte sinema işini de beraber yürüttüm. Emeklilikten sonra da sinemaya halâ devam etmekteyim.

*TOKAT İLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

            Tokat’ta çok güzel ve değişik gelişmeler var.  Her 2/3 senede bir gelirim ama bu gün hepten şaşırdım. Benim zamanımda Kümbet’te köprü vardı. Kümbetten geçerdik, ondan sonra da hep bağlar bahçeler, öyle ev ocak binde bir olurdu, küçük küçük olurdu o bağ bahçe. Şimdi bugün oralardan geçiyormuşuz, ben Kümbet vardı buralarda diyorum, yanımdaki arkadaş da Tokatlı ama o da bilemedi. Bulamadık yerini. Yani ne kadar gelişmiş, ne kadar büyümüş ve modernleşmiş. Gelişmek de lazım. Doğum çok, göç de çok. Bizim Amasya da öyle. Amasya iki dağın arası, yer mi var, yurt mu var nereye yerleşeceksin? Vadi boyunca yerleşme olmuş, oralar da bağ bahçeydi. Hep apartman olmuş, yazık tabi ama insanlar da taşınıyor, göçüyor, illaki bir yere yerleşmek zorundalar. Köylerde kimse kalmıyorlar artık, bakalım ne olacak?

Çok beğendim Tokat’ı. Hele de bu Kültür Sanat Gecesini. Bayanlara, tertip edenlere helal olsun. Çok hoşuma gitti, iyi ki de gelmişim buraya. Tokatspor’un programı da var. Oraya da katılacağım.

*TOKAT’TA GEÇECEK BİR SİNEMA FİLMİNDE OYNAMAYI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

            Yapımcılar mekân olarak burayı seçerlerse biz nereye isterlerse gideriz. Tokat’ta olursa bu çekimler ayrıca keyif alırım. Hatta benim emekli öğretmen arkadaşlarımdan bu işlere yatkınlığı hevesi olan varsa yönetmene de söylerim, kenardan geçerken olsun bir rol verilebilir. Çok hoşuma gider, memnun olurum.

*İLERLEYEN DÖNEM İÇİN SİNEMA PROJELERİNİZ VAR MI?

            Senaryo, yapımcıların eline proje olarak gelir, yapımcılar bütçesine bakar, senaryoya bakar bundan filim olur biz de kazanabiliriz, yatırdığımız parayı çıkarırız diyorsa o proje uygulanmaya konur. Bizler de oyuncuyuz. Bizim yaşımıza karakterimize uygun bir şey varsa biz de oynarız. Benim bir projem var diyemem, projelere biz uyarız. Bende neler var, ne öyküler hikâyeler, yaşanmış şeyler var ama elimde erinceklik var. Kalem tutmak, not almak gibi becerim yok, hatta bende bilgisayardır, Facebook, Youtube yok. Instagram’ı daha yeni belledim zorla, yazmayı yazışmayı pek sevmiyorum. Konuşmayı seviyorum, hoşuma gidiyor. Yazsam çok şeyler çıkar, var hem de. Çok kişi de neden yazmıyorsun diye de soruyorlar. Yazsam kendime bir film yazarım veya anlatsam film olacak şeyler var.  Artık yaşlandım iyice kocadım üstüne çok düşmüyorum.

*SEYİRCİYİ ŞAŞIRTMAK İÇİN FARKLI BİR KARAKTERLE İZLEYİCİ KARŞISINA ÇIKMAYI PLANLIYOR MUSUNUZ?

            Hep beni komedilerde falan oynatıyorlar, ben kötü adamı çok daha iyi oynuyorum. Mafya babası rolünü çok güzel oynuyorum ama yönetmenler bilmiyorlar benim kötü adamı oynayabileceğimi. Beni yumuşak yüzlü buluyorlar. Senaryonun akışına göre farklı karakteri ben daha çekim aşamasında kendim buluyor, yapıyorum. Yani doğaçlama gidiyorum ve çok da güzel oturuyor.

*TÜRK SİNEMASI’NDAKİ GELİŞMELER İLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

            Gençlerden özellikle o kadar becerikli yönetmenler yetişmeye başladı ki, ufukları geniş, meseleye bakış açıları da aynı şekilde daha farklı ve güzel.  Sinemanın geleceği çok parlak, geleceği derken şimdiden gelmeye başladı, nice ödüller alan, dünya çapında tanınmış yönetmenlerimiz var. Daha da çok olacak. Gelişmekte ve daha da ileriye gitmekte, çok beğeniyorum yeni yönetmenlerin görüşlerini.

*YAKIN BİR TARİHTE SİZİ EKRANLARDA GÖREBİLECEK MİYİZ?

            Komedi türünde Cuma günü vizyona girecek olan Facia Üçlü diye sinema filmimiz var.

 

Tokat Haber:

This website uses cookies.