ÜZÜM YEMEK

Bizim köyde, ama az ama çok üzüm bağı olmayan ev yok gibiydi. Çolağın oğlu, büyük oğlu Kekeç Hasan’ı ayırdı. Ev olarak yalnız bir göz oda verdi. Odaya dışarıdan bir kapı açtılar. Başka bir şey vermemiş olmalı ki kadınlar söyleniyorlardı: “Mavuya! Osmannan Abidin’e iki garıh bağ bile vermedi. Osman ile Abidin, Kekeç Hasan’ın oğullarıydı. Bir de Pambuh adında ablaları var idi ama kız olduğu için onu adamdan saymıyorlardı besbelli. Zaten miras bölüşülürken kızlara pay verilmezdi ki köyümüzde.

“Aslan gibi gardaşlarından mal mı alınırmış!” der, bir bilezik, ya da bir cumhuriyet altını ve ya küçük bir toprak parçası ile savuştururlardı, bacılarını. Kardeşlerinden mal dava eden olursa ara sıra, köycek kınardık onu da.

Yani demem o ki, köyde bağı olmayan ev yoktu ve de kız çocuklarına mirastan pay verilmezdi. “Gardaşın bağ (bey) olmuş” demişler de “Garısı sevinsin” demiş.” sözü, çok söylenirdi, bizim oralarda. Ayrıca “Gardaş adamı var, gişi adamı, sağ sever” sözü de revaçtaydı…

Üzüm zamanı bir ay kadar, meyveye doyardı köylümüz. Bağların yolu, giden gelen, yaşlı, genç, kadın, erkek ile ulus olur akardı. Bir sepet üzümle evine dönen özellikle kadınlar, karışlaştığı insanın önüne tutar sepeti: “Allasen bi salkım al.“ “Sağ ol bacı, biz de gidyoh, bağa. Yorulmuşsun, eve gotur de afiyetle yiyin.” “ossuuun, sizin üzüm başgaaa, bizim ki başga. Bi dadına bah heri!” Beriki ya hiç almaz, ya bir cımba alıp yoluna devam eder.

Üzüm hırsızlığı olmamasına karşın, yine de bekçi tutulur bağlara. Adam, her hangi bir nedenle epeyden beri bekçiye diş bilemektedir. “Fırsatını bulsam da şunu bir dövsem, evire çevire” diye yanıp tutuşmaktadır.

Bir çıngar çıkarmak için bekçinin gördüğü ve de başka birsinin bağına girer. İster ki bekçi müdahale etsin de kavga edelim. Bekçi, durumu sezdiğinden olayı görmemezlikten gelip yüzünü öte tarafa çevirir. O, elin bağından dilediği kadar üzüm toplar ama hırsını yine de alamamıştır.

İşte böylelerine, “Onun amacı üzüm yemek değil, bağcı dövmektir” derler…

Yani, içinde o kadar kin büyüt, kavgaya o kadar hazırlan, karşındaki seni yok sayıp savuşsun. Bu durumda elin bağını talan etsen neee, etmesen ne? Yüreğini serinletemedikten sonra…

Karpuz kesmekle yürek mi soğurmuş?

Rasim Canbolat:

This website uses cookies.