VİRÜS KUL HAKKI VEBAL

Virüsü taşımanın veya bir başkasına bulaştırmanın, kurallara uymayıp salgının ömrünü uzatmanın da bir kul hakkı ve ağır bir vebal olduğunu biliyor musunuz arkadaşlar!…

Salgınla mücadelede Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerine göre çok iyi bir durumdayız Elhamdülillah.

Lakin bu bizi rehavete, dikkatsizliğe ve gevşekliğe sürüklememelidir.

Sokaklarımız iki üç aydır temizdi. İnsanlarımız biraz daha dikkatliydi.

Dolayısıyla da her şey güzel gidiyordu.

Ama yasaklar kalktıkça, havalar ısındıkça, esneklik başlar başlamaz insanlarda da bir gevşeklik baş gösterdi.

Halbuki sıcaklar geldi diye, ölüm oranları azaldı diye virüs tümüyle bitmiş değil.

Ölüm oranlarının azalmasının sebebi daha önceki alınan tedbirlerin neticesidir.

Tedbiri elden bırakırsak yine artacaktır. Bu işin ihmali ve şakası falan yok arkadaşlar.

Devletimiz kanunla, kuralla, özellikle de sağlık çalışanlarımızın özverili gayretleriyle işi buraya kadar getirdi.

Lakin devletimiz bizi sürekli kanunla asker veya polis zoruyla, yasakla eve kapatamaz ki, hem buna gerek de yok.

Son birkaç gündür olanlara bakınca, yapılan onca emek neredeyse boşa gidecek gibi.

Yine eskisi gibi,

-Sokaklar arabalarla, çarşı ve pazar insanlarla doldu taştı.

-Yol boyları, sahiller pet ve alkol şişelerinden,

-Sokaklarımız ve caddelerimiz sigara izmaritinden, çöpten,

-Piknik alanlarımız poşetten, kuru yemiş kabuklarından geçilmiyor…

Virüsün öncesine göre etkisinin biraz daha zayıfladığı doğru.

Ama tamamen bitmedi, kısa bir sürede bitecek gibi de değil.

Lakin yavaşta olsa virüs hala yayılıyor.

Kural tanımaz, dikkatsiz ve saygısız kimseler için hala güçlü bir tehlikedir virüs.

Onun içindir ki;

-Sakın “Bana bir şey olmaz” demeyin.

-Siz sağlıklı olabilirsiniz ama aldığınız virüsü evinizdeki eşinize, büyüklerinize, komşunuza bulaştırabilirsiniz.

-Zorunlu değilsek kalabalıklara hala girmemeliyiz.

-Maskesiz sokağa çıkmamaya azami dikkat etmeliyiz.

-Maskesiz sokağa çıkanları, kuralları bozanları uyarmalıyız.

-Pervasızca sokakları dolduran, sosyal mesafeye uymayan, maske takmayan, kendini elit, aydın gören, virüsten daha tehlikeli virüslere karşı da dikkatli olmalıyız.

-Ve bunların bizim sağlığımız için olduğunu, hatta devletimizden ve başkalarından daha çok kendimiz, ailemiz ve sevdiklerimiz için yapmamız gerektiği bilincinde olmalıyız.

-Bu tedbir ve kuralların, getirilen tüm yasakların bizim sağlığımız için olduğunu unutmayalım.

Ve en önemlisi;

-Çoluk çocuğumuzun okulu var, sınavı var.

-Kimimizin işi gücü var, kimimizin nişanı düğünü olacak, her birimizin bir planı var..

Bu salgın belasından kurtulmamız için, bir an önce hayatın normale dönmesi için her birimiz kurallara uymak ve üzerimize düşeni yapmak mecburiyetindeyiz…

Durmuş Koç:

This website uses cookies.