Yeni yıl, yeni umut deseler de şansla, yan gelip yatarak para kazanan insan görmedim. Emek, alın teri ve hizmet eden insanlarla, sürekli düzenli çalışan insanların kazandıklarını gördüm. Hiçbir zaman şans oyunlarına meyil vermedim, inanmadım. İnana da gülüp geçtim.
Milli Piyango yılbaşında büyük bir umutla ortaya çıkar. “size de çıkabilir.” “Neden size de çıkmasın.’’ “Çıkmaz demeyin sansınızı deneyin”,“Belki de bu sefer sıra sendedir.’’ Gibi birçok söz duyarsınız. Birçok kıt kanaat geçinen, orta halli insanlar,çeyrek, yarım bilet alırlar. Hali vakti yerinde zevk, sefa için yılbaşı bileti alanlarda az değildir. Umut satın alırlar, sonunda Yüz Binlerce insan umutsuz kalır. Kim mi kazanır? Devlet kazanır, bileti satan emekçiler kazanır, birde geçici olarak bileti kazanan insanlar. Milli Piyango biletinde para kazanıp ta yatırımlar hanlar, hamamlar veya gelecek nesillerine sermaye bırakan hiç birini tanıyor musunuz?Sanırım bu paranın içince milyonlarca insanın gözü var, umudu var. Bunun içindir ki kazanan kişi paranın hayrını göremiyor.
Günlerden Cumartesi, Eminönü yeni cami önünden boğazı ve gelip geceni seyrediyorum. Karşımda bir kuyruk var ki sormayın gitsin. Bir kilometre desem abartmış olmam. Sorduğumda bu kuyruk Nimet ablanın bilet satış kuyruğu dediler. Kim tutar beni bastım kahkahanın kösteğine. Be arkadaş gezen seyyar biletçiden almıyorlar, başka bilet bayinden almıyorlar da neden bu bayi, gel de gülme. Saatlerce sırada bekleyeceksin, başka semtten geleceksin, hatta başka illerden gelip umut alıp bir süre o umutla yaşayacaksın. Aslında gülmekle hata yaptığımı sonradan anladım. Oturup ağlamam lazımmış! Bu çağda biz neredeyiz? Nelerle uğraşıyoruz? Demek ki daha alınacak daha çok yolumuz var.
Bazı esnaflar dükkânın önüne levha asmışlar, “Lütfen Nimet Ablayı bize sormayın?’’ Demek ki çevrede ki esnaflarda nimet Ablayı soranlarda oldukça rahatsız olmuşlar.
Aklını bilime, ilime, sanata ayırmıyoruz da nedense umuda bağlıyoruz. Umutta zahmet yok, bedavacılık var, hazırcılık var. Umutla yaşayan, unut ile uyurmuş. Çaremiz humar, oyun, şans masaları olmamalı bence, şansımızı akılda aramalı, bilimle sanatla taçlandırmalıyız. Bilim ve sanatı olmayanın kanatlarından biri yoktur. O insan özgürlüğe uçmasının mümkün atı olamaz.Ben biraz düşündüm durdum hadi biraz da siz düşünün saygılarımla…
Süleyman ERKAN 26-12-2018 Hasköy-İstanbul.