TBMM Genel Kurulu’nda, geçtiğimiz hafta Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ile CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç arasında tartışma yaşanmıştı. Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP Grup Başkanvekili Özkoç’un Özlem Zengin’i kastederek “Ulan, bu kadına haddini bildirin” sözleri ile ilgili dava açabileceğini söyledi.
Tokat’ta KADEM tarafından düzenlenen Ailede Huzur ve Kadın konulu konferansa katılmak üzere memleketine gelen Ak Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin program öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“20 YIL ÖNCE YAŞANAN BİR OLAYIN TEKRARINI YAŞADIK”
TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan tartışma ile ilgili açıklamada bulunan Zengin, “Geçen hafta çok gergin bir hafta geçirdik genel kurulda, tüm Türkiye buna şahit oldu. 99 yılında bundan tam 20 yıl önce yaşanan bir olayın tekrarını yaşadık. Devamında da CHP Grup Başkanvekili bir özür diledi ama dilemese ceza alacaktı ve genel kurul devam edemeyecekti ondan dolayı özür diledi. Fakat tüm bunlara rağmen ben orada bir konuşma yaptım ve devamında da biz bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü zaten bizim söylediğimiz pek çok şeyin teyidi oldu. CHP zihniyeti dediğimiz o yaklaşımın, duruşun refleks olarak tezahürünü genel kurulda tekrar yaşamış olduk.” dedi.
“O İFADEYLE İLGİLİ YASAL YOLLARA BAŞVURABİLİRİM”
Zengin, “CHP Grup Başkanvekilinin söylediği ifadenin başında ‘ulan’ kelimesi varmış, ben onu maalesef o telaş içinde kaçırmışım, o ifade ile ilgili dava açabilirim. Çünkü genel kurulda onunla ilgili bir özür olmadı. Ben onu yazılı olanları okuduktan sonra gördüm. O ifadeyle ilgili yasal yollara başvurabilirim.” İfadelerini kullandı.
“ÖZKÖK’ÜN YAZISINI ÇOK TALİHSİZ BULDUM”
Ertuğrul Özkök’ün, yazısı hakkında görüşleri sorulan Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Özkök’ün yazısını okudum. İnsan hakikaten derin bir yeğse kapılıyor. Hiç okumadan yazıyorlar. Doğum tarihi yanlış, Ecevit ile ilgili verdiği bilgilere bakıyorsunuz yanlış. Eğer genel kurul tutanaklarına azıcık bakarsa doğruyu yazardı, tarihi gerçekleri atlayarak yazıyorlar. Diyelim ki bir başbakan, cumhurbaşkanı diğer insanlar gibi iyi yaptığı şeyler var, yanlış yaptığı şeyler var. Biz Kıbrıs Harekatıyla alakalı olarak Bülent Ecevit ve Erbakan’a onlardan daha fazla saygı duyuyoruz fakat bu Merve Kavakçı’ya yapılanları, ‘Bu kadına haddini bildirin’ sloganını, ‘Burası devlete meydan okuma yeri değildir’ diyerek başörtülü kadınların engellenmesi gerçeğini ortadan kaldırmıyor. O zaman hiçbir siyasiyi eleştirmemek lazım. İnsansanız hata da, doğru da yaparsınız. Ama siyasetçiyseniz hayatta yaptığınız her şeyin siz ölüp gittikten sonra da bir anlamı, karşılığı var. Bunlar toplumsal hafızalardan silinmiyor. Öyle olduğu için de CHP Grup Başkan vekilinin bana söylediği ‘Bu kadına haddini bildirin’ ifadesi aslında bizim bile unuttuğumuz 20 yıl önceki her şeyi tekrar hatırlattı. O sebeple ben Özkök’ün yazısını çok talihsiz buldum. Hele kendisinden hiç akıl alacak değilim. Hatırlayın, ‘411 el kaosa kalktı’ diye yazan, manşet atan kimdi? Darbecilerle alakalı o teşvik edici manşetleri atanlar kimdi? O yüzden insanlar başkalarına hafıza dersi vermeden evvel önce bir kendi hafızalarını yoklamalılar. Bunlar nesilden nesile aktarılan cümleler. Ben genel kurulda söylediğim her cümlenin kayda geçtiğini görüyorum ve benden sonra da bu kayıtların ortaya çıkacağı bilinci ile elimden geldiğince bu gayretle söylemeye çalışıyorum. Allah’a hamt olsun şu ana kadar da hiç kimseden özür dilememi gerektiren bir şey olmadı. Bu anlamda herkesin konuşurken biraz kendine dönüp bakması lazım.” Şeklinde konuştu.